28. BÖLÜM

143 16 1
                                    

Evde bir telaş vardı fatoş'u isteme günüydü ve hepimiz avlu'da oturmuş rıfat'ın gelmesini bekliyorduk rıfat'a tercüman olarak destan gelecekti rıfat'ın annesi ve sadece bir kız kardeşi vardı Fatoş üzerini giymiş aşağı doğru indiğinde gerçekten çok güzel olmuştu o anda çalınan kapı ile rıfat'ın geldiğini anlamıştık.






Rıfat annesi ve kız kardeşi gelmişti destan üzerini giyinmiş aşağıda hazır bir vaziyete bekliyordu misafirler salona geçip oturduktan sonra güzel bir sohbetin içine dalmışlardı Davut bey kızını evlendirecek diye duygusal bir haldeydi kız olarak ilk göz ağrısı fatoştu fatoş'a verilen değer onun için büyüktü fatoş'için onun için çok değerliydi hep birlikte salonda oturmuş sohbet ederken Fatoş getirilen kahvelerle birlikte kahvelerini içtikten sonra.





Davut bey rıfat'ın annesine bakarak tebessümle sizin galiba iki çocuğunuz tek var dediğinde rıfat'ın annesi Davut bey'e bakarak evet bir kızım bir oğlum var rahmetli rahmetli olduğunda benim kızım daha 6 aylıktı Rıfat daha yeni yeni 12 yaşına girmişti ve o günden bu güne kadar Rıfat sürekli Ahmet Bey'in işinde çalışmış ve Allah razı olsun Ahmet bey de eşimin arkadaşıydı ve bugüne kadar ellerini üzerimize çekmemişti Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun demek ki her şeyde var Bir hayır derler eğer oğlum.






Urfa'ya gelmeseydi bugün fatoş'u tanımayacak olacaktık tebessülüne Davut bey'e bakarak buraya gelme sebebimiz ne olduğunu hepimiz biliyoruz kızımız destek olarak yanımızda bulunan destan hanıma çok çok teşekkür ederim dedikten sonra söze girmişti Allah'ın emri peygamberin kavriyle kızınız fatoş'u oğlumuz rıfat'a istiyoruz dedikten sonra Davut bey Kader hanıma bakarak nşallah Allah pişmanlık vermez.







Allah daima onları mutlu eder hayırlısı diyelim dedikten sonra kahvesini bitirerek destana bakarak kızım istersen yüzükleri getir gençlerimizi adını koyalım artık dediğinde ikisi yan yana durarak tebessümle ailesine bakıyorlardı gerçekten birbirlerine müthiş derecede yakışıyorlardı.

Rıfat bey ellerini cebine koyarak fatoş'un yanında durmuş anne ve Davut bey'e bakıyordu fatoş'un mutluluğuna diyecek yoktu yüzünde güller açıyordu ikisi siyah giyinmişlerdi gerçekten birbirine uyumlulardı onlar birbirine çok yakışan bir çift olmuş...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rıfat bey ellerini cebine koyarak fatoş'un yanında durmuş anne ve Davut bey'e bakıyordu fatoş'un mutluluğuna diyecek yoktu yüzünde güller açıyordu ikisi siyah giyinmişlerdi gerçekten birbirine uyumlulardı onlar birbirine çok yakışan bir çift olmuşlardı ve Fatoş da rıfat'ın sözünden sonra bayağı bir zaman geçmişti her şeyi hızla yoluna giriyordu bugün aşure toplanmış Davut amcamla birlikte onların yanına gitmek üzere hazırlamıştık üzerimi giyinerek Davut amcamın yanına gittiğimde Mira'nın gelmesine az kalmıştı.





Davut amca bana bakarak kızım aşiret ne derse desin sen sesini çıkarma onların cevabını ben vereceğim dediği zaman amcama dönerek kusura bakma amca bazen onlar çığırından çıkıyorlar ve ben onların cevabını vermesem daha çok üzerime gelirler dediğimde amcam bunun bilincindeydi zaten amcamla birlikte aşağı indiğimiz zaman konağın kapısı açılmış yavaş yavaş aşiret büyükleri avluya doğru yol almışlardı onlar hep birlikte oğlu da otururken amcamla onların yanına vardığımızda.








Miran yeni konağın kapısına girmişti aşiret büyüklerinden en yaşlısı bol sakar konuşmaya başladı sizin gelininiz önde gelen aşiretlerden birinin ağlarını Şeyhmus bey'i öldürmüştür ve devlet bunu her ne kadar suçlu bulmasa da bazılarımız bunun bedelini ödenmesi gerektiğini ve bunun için de burada toplandığımızı beyan ederiz dediğinde Miran sinirlenmiş bir vaziyette tam konuşacağı sırada Davut amcam konuşmaya başladı eğer o aşiret büyüklerinden Şehmuz ağladıysa yaşına başına bakmadan utanmadan benim gelinimi kaçırıp ona tecavüz etmeye kalkıştıysa onun cezasını bizler değil destan kızıma düşerdi ve o da üzerine düşeni yaptı eğer o adam yaşasaydı zaten onu bizler yaşatmayacaktık dediğinde şeyh Musa'nın yeğeni amcam ne kadar suçlu olursa olsun bir kadının elinde ölmeyi hak etmiyordu onu aşiret büyükleri suçlasaydı onun ölümünü bizler kendi elimizle verirdik ama bir kadının elinde ölmek o bize göre bir hakarettir aşiretimize yakışmayan bir şey de dediğinde.






Miran sinirlenmiş bir vaziyette kendini ortaya attı peki ben de size soruyorum hanginizin karısı bu şekilde olursa sizler hanginiz o adamı yaşamasını istersiniz destan o anda öldürmeseydi onu ben kendi elimle boğarak bile öldürürdüm dediğinde şehmuz'un yeğeni tekrar konuşmaya başladı bizler kan bedeli istiyoruz dediği anda beynim zonklamaya başladı elimi şaka ama vurarak eğer ben konuşmazsam bu işin çığırından çıkacağını anlamış bir vaziyette ayağa kalkarak ellerimi havada sallayarak konuşmaya başladım lütfen sessiz olur musunuz size bir şey soracağım eğer bunda benim bir yanlışım varsa sizler düzelttim diyerek konuşmaya başladım benim kocam olur eğer ki ben bir akan'ın karısıysam konuşma hakkına da sahip ol sizlere soruyorum kan bedeli diye konuşuyorsunuz peki benim annem daha 23 yaşında bir çocuk annesi iken benim babam sırf ortağı karışmasın diye vini yerini yurdunu değiştirerek İstanbul gibi bir yere yerleşti ve.






Şehmuz ağa durmadı hepiniz burada varken neden önünü tutmadınız şimdi karşıma geçip bana kan bedeli diyorsunuz o zaman sizlere soruyorum benim annem 23 yaşında 32 yerinde bıçaklanarak öldürüldü ve hepiniz bunu biliyordunuz Şehmuz alanının yaptığını Şeyhmus Ağa'nın yeğenine dönerek şimdi sana soruyorum kan bedeli diyorsun peki benim annemin kanını bir gün bir gece boyunca koklayarak 7 yaşında onun acısını halen taş şuramda hissediyorum onun bedelini kim ödeyecek soruyorum size konuşun dediğinde hiç kimseden ses çıkmıyordu en şimdi sizler karşıma geçip haksızlık diyorsunuz kan bedeli diyorsunuz peki bir ağaya yakışır mı hiçbir suçu yokken sırf onu istemedi diye kalkıp o şekilde bir kadını öldürür mü soruyorum sizlere o yetmez gibi bir de kızı yaşında birini kaçırıp ona tecavüz etmeye kalkıştı peki ben elimi kolumu bırakıp hiçbir şekilde ona karşılık vermeyip de sırf sizler Şehmuz ağa bir kadının elinde ölmemiş demeniz için kaderime razı gelip bana Davut ağanın yeğenine.






Miran Ağa'nın karısına tecavüz etmesine görmüyoracaktım benim amcamın kanını akıtan annemi canını alan bana tecavüz etmeye kalkışan adamı kusura bakmayın yaşatamazdım sırf siz Şehmus Ağa bir kadının elinde ölmemiş demeniz için bunu yapamazdim hanginizin vicdanı el veriyorsa onu bilmem ama ben buna karşıyım dediğimde aşiret büyüklerinden en yaşlısı olan dam ayağa kalkarak bana yaklaştı iki elini omuzuma koyarak alnımdan öptü sen tam.







Davut ağaya yakışacak gelin ve Miran ağa'ya yakışacak kadınsın dedikten sonra geriye dönüp şeyh Musa'nın yeğenine baktı sizden bir can gittiyse onlardan daha çok verildi bunu unutma hem Ahmet'in karısını öldürdü hem kızına tecavüz etmeye kalkıştı hem de davut'un kanını akıttı dediğinde Şehmuz Ağa'nın yeğeni buna inanmayarak bizler nereden bilelim Ahmet'in karısını öldürenin benim amcam olduğunu dediğinde.







Miran hırsla yerinden kalkarak adamın yakasına yapıştı sana ben bunu ispat ederim ama senin bünyen bunu kaldırır mı artık orasını bilemem dedikten sonra sandalyenin üstünde duran hep donunu çıkararak şehmuz'un yaptığı bütün pislikleri yeğenine izletmeye başladı adam elini gözlerinin üzerine koyarak tamam Miran daha fazlasını görmek istemiyorum dediğinde.









Miran adama bağırarak yakasına yapıştı ayağa kaldırdı ben sana dedim ki bünyen bile bunu kaldıramaz dehşete düşmüş bir şekilde adam kalbinin üzerine elini koyarak Allah onu kahretsin bütün aşiretimizin adını yerle bir etti yaşından utanmadı bir yegin çoluk çocuğu var nasıl böyle bir şeyi kendine yakıştırdı dedikten sonra Miran sinirlenmiş bir vaziyette ben size toplanmamıza gerek yok dediğimde hiçbiriniz beni anlamadınız bu gibi şeyleri tekrar tekrar karıma yaşatmak istemiyorum hepinizin ailesi var hepinizin çoluğu çocuğu var sizler hiçbiriniz ailenizin veyahut da çoluk çocuğunuzun başına böyle bir şey gelmesini ister misiniz dedikten sonra aşiret büyüklerinden en yaşlısı olan adam ayağa kalkarak şimdi herkes bu konagi terk etsin boşu boşuna toplandık adamların başına arattık acılarını tekrar tekrar gözler önüne serdik dediğinde herkes konakta tek tek çıkarken şehmuz'un yeğeni amcam adına sizden özür dilerim bu konu bir daha açılmayacak yedikten sonra konaktan çıkıp gitmişti.


AMCASININ YİĞENİ Tamamlandı. +)18.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin