5-"Geçmişin Kanlı İzleri."

155 15 145
                                    

Bölümleri düzenli atamıyorum, ve siz de bundan şikayetçisiniz farkındayım canımın içleri ama emin olun ki geçerli sebeplerden gecikiyor. Uzun bölümlere alışsanız iyi olur, hiç olmazsa böyle telafi edelim.

İyi okumalar dilerim. :)

🎶 Mert Demir feat. Mabel Matiz : Antidepresan.

🎶Mabel Matiz : Fırtınadayım.

🫀

Her daim sığındığımız liman, küçükte olsa bir umut olur değil mi? Umutlarımı yitirdim dediğinizi duyar gibiyim, hayır. Her halükarda bir ışık vardır, pes etmenin en büyük yenilgi olduğunu anlatamam, ama ispatlayabilirim. Kaybedişlerin çığlıklarını bastırdığım ruhumun parçaları bunu anlatabilir.

Işıkları sizden başkası kapatamaz, duygularınızı kontrolden çıkartıp karanlıkta kalmayın.

Bir milimlik aydınlığa hasret bırakmayın ruhunuzu.

Sönmek üzere olan, küçücük yaşam ışığına tutunun ve derin nefes alın. Günler, haftalar, aylar hatta yıllar bile geçse başarıp 'yaşıyorum' diyeceğinize eminim.

Vazgeçmek kendinize yaptığınız acımasızlıktır.

Kendinize acıyın, acırsanız iyileşirsiniz.

Kendime acımadım, iyileşmedim. Tam aksine daha da yara aldım, ruh sağlığımı kaybettim. Zihnimi kontrol edemiyordum bu da daha kötü şeylere yol açıyordu. Henüz açmamıştı ama açacağına dair kuvvetli hislerim vardı. Hislerim de hiç bir zaman yanılmamışımdır...

Ben Mona.

Yıllarca içimde ki yaşam fenerine tutunan küçük kız çocuğu Nisa'nın delicesine korktuğu Mona.

İki ruh taşımanın en zor kısmı da gömmek istediğin karakterin baskınlığı. Mona'nın bencilliği, Nisa'nın sonunu getirecek seviyede. Nisa hâlâ küçük bir kız çocuğunun neşesine sahipken, Mona duygusuz. Sevdiklerim devreye girince kontrolümü kaybedebildiğim için ara sıra aniden duygu seline maruz kalsam da genel duygularım hortlarsa hayatım tekrar zindan olur, canım pahasına hissettiklerimi kökünden silmek daha kolay geliyor.

Nisa'nın kalbi, Mona'nın bencilliğine hiç iyi gelmez, aksine onu bitirmeye ant içmişcesine darbeleri ard arda sıralardı.

Aslında benim savaşım kendimle; en büyük düşmanım da o zararsız kız çocuğu. Onun gün yüzüne çıkmaması için cebelleşiyorum.

Bilinmezlikle, bir daha gün yüzüne çıkmayacak olan kız çocuğundan korkuyorum, onun varlığını hissetmek istemiyorum.

Halk arasında 'kendisiyle çatışmak' denilir. Kim ne söylerse söylesin Nisa'ya yabancıyım, ben Mona'yım. Düşünceleriyle tehlike saçan, yıllarca bir zavallı olarak görülen, acınası durumda olan o kadınım.

En güzel çağlarının elinden alındığı küçük kız çocuğu, dehşet bir zihniyete sahip olan bir kadına dönüştü, dönüştürüldü.

-

Gözlerimi sızlayan kolumun ağrısıyla açtığımda istifini bozmadan uyuyan Nalan'la karşılaştım. Gece yarısı yanıma girmiş olmalıydı. Uyandırmadan yavaş hareketlerle yataktan çıkıp üzerini örttükten sonra lavobaya geçip işlerimi halledip, kendimi aynanın karşısında bulmuştum.
Tokadan kurtardığım saçlarım iri dalgalara bürünmüştü. Yüzümü renklendirecek kadar makyaj yapmış sonra da hızla giyinmiştim.

Ateş ve SuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin