"1. KİTAP FİNALİ"

65 10 55
                                    

Merhaba!
Sanki ilk yazmaya başladığım bölüm gibi hissettiğim, çoğu sahnesinde duygu patlaması yaşadığım bir bölüm oldu.

Keyifli okumalar dilerim.

🎶Yasir Miy-Gidiyor Musun?
🎶Sezen Aksu-Yalnızca Sitem.
🎶Sezen Aksu-Geri Dön.
🎶Göksel-Gittiğinde.
🎶Emir Can İğrek-Defoluyorum.

🫀

7 Şubat 2023

Bazen gözlerden akan kanla dolan acı gözyaşlarıyla, bazen ise mutluluk nidaları kopan dudakların arasından geçen giden, gün geçtikte daha da beslenip büyüyen duygular olur. Her güzel an'ın bir bitişi olduğu gibi, nadir zamanlarda duygular da bulunduğu ruhu terk edebilir.

Fakat bu pek rastlanabilen bir durum değildir çünkü fiziksel anlamda en küçük yara da bedenimiz bizi terk etmiyor, hisler de tıpkı öyledir. Kolaylıkla terk etmez lakin acı son demine dek ona işkence çektirirse daha fazla dayanamaz ve gider, belki de dönmemek üzere.

Artık dış dünyaya herhangi bir his beslemiyordum, terk edilmiştim. Fakat her şeye rağmen dirayetimi kaybetmemiştim -en azından sevdiklerime karşı- duygu kırıntılarını toparlayıp ortaya bir şeyler çıkartmayı başarıyordum.

Hayat koşulları daima değişkendir, bir saniye içinde nelerin değişeceğini bilmemeksizin kendini ihtimallere teslim ederek nefes almaya devam edersin. Kanuna uymadan yaşayamazsın, bunu kabullenmek her ne kadar zor olsa da sindirmesi gerekildiğini öğrendiğimde çok küçüktüm.

Acı katsayısını yükselten bir diğer konu ise; hislerimin katili kim bilmiyordum. Üzerine toprak atan, bambaşka birine dönüşerek çocuksu ruhuma işkence eden kişi benden başkası değildi fakat bütün bunlara sebep olan, benim değişimimden zevk bulan, cezaevinden çıktığım ikinci günden annemle tehdit eden kişiyi bulmak istiyordum. Zihnime gün geçtikte yeni soru işaretleri ekleniyordu, bunların çoğunluğu ise şu an Poyraz'a dönüktü. Neden tüm okları bile isteye onun üzerine yönelttiler? Sadece iftira kelimesine sığdırılacak kadar basit görülen; iki hayat çalınmıştı, hiçbir suçu olmamaksızın mahkum edilen onlarca hayalle beraber.

Yine gün boyu zihnimi meşgul ettikten sonra, dinlendirme arefesinde düşüncelerle karşılaşıp aralarında kaybolmuştum. Yine oldukça yıldızlı bir geceydi fakat aya parlaklık eklemek yerine daha da karaltılaştırıyordu.

Onlarca yıldızın feri sönmüş, etkisiz hale getirilmişti.

Çevrende ki binlerce insan olmasına rağmen hayatına hiçbir etki, yarar eklememesi gibiydi; işlevi yoktu, fakat varlığından da eksik bırakmıyordu.

Kalabalık mahzenin lambaları kapanmış, kimsesiz bırakılmıştı.

⭐️

"Mona?" Bakışlarım balkon kapısını aralayarak yanıma gelen Nalan'a döndü. "Bu gece bir yerlere çıkacak mısın?" diye sorduğunda, "Hayır da niye böyle bir soru sordun?" dedim.

"Bulut gelecekti de..." dedi sıkıntıyla, rica edercesine bakarak.

Büyük ihtimalle yalnız kalmak istiyorlardı ve bu en büyük haklarıydı. Dudaklarım hafifçe yukarıya kıvrıldığında, "Ben birazdan çıkarım." dediğimde gülümsemesiyle karşılık verdi.

Ateş ve SuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin