ZORLA EVLİLİK VARDIR, ONA GÖRE OKUYUN.
Umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti, babamın götünden resmen ter akıyordu. Kapıyı kapattı ve stresle bana baktı, bende ona baktım.
"Bu adamla seni evlendirmek zorundayım Yağmur, bu adama karşı çok dikkatli ol...
Odamda hıçkıra hıçkıra ağlarken bir yandanda elimin tersiyle akan sümüklerimisiliyordum, bir baba nasıl kızını tanımadığı, sevmediği bir adama verirdi?
"Yağmur! Zırlamayıkeste bize yemek hazırla!" Dedi babam, eski hâline geri dönmüştü. Üzüntüyle gözyaşlarımı temizledim.
Kendime geldiğime emin olduğumda hemen kapıdan çıktım ve mutfağa geçtim, annem ve babam bu aldatma meselesini konuşmuşlardı, hatta konuşma değil bağırma sesleri bile gelmişti.
Sade bir omlet hazırlamak için tencereye yağ döktüm ve yumurtaları kırdım, pişmesini beklerken içeriye annem girdi. Yanağındaki kocaman el izi ve kızarıklık dayak yediğinin habercisi idi.
Kahkaha atmamak için zor dururken önüme döndüm ve pişen yumurtaları tabaklara koyduktan sonra oturan annemin önüne bıraktım, babamıdaçağırdığımdaikiside sessiz bir şekilde yemek yemeye başlamışlardı.
"Yağmur, bir hafta sonra düğünün var." Diyen babama bön bön baktım, gerçekten sinirden tepinmemek için zor duruyordum.
"Tamam." Demekle yetindim, zaten ne desem sonu dayakla bitecekti. Bu yüzden zorlamadan onları orda bıraktım ve odama girdim, yine telefonumu elime aldım ve abicim kişisine tıkladım, abim yurt dışına üniversite için gitmiş, okulu bittikten sonrada evlenmişti, bu yüzden buraya sık sık gelmezdi.
"Yağmur, nasılsın güzelim?" Diyen abimin sesiyle suratıma bir gülücük oturdu.
"İyiyim abicim, sana annemin ve babamın yaptığı saçma ve korkunç bir şeyi söylemek için aradım." Dedim.
"Dinliyorum," dediğinde derin bir nefes aldım.
"Abi babam beni hiç tanımadığım bir adamla evlendiriyor!" Dedim, bunu durdurması için dua etmeye başladım.
"Haberim var güzelim, ne olmuş?" Dediğinde şaşkınlıkla gözlerim pörtledi.
"Ne demen haberim var? Ne demek ne olmuş?!" Dedim hayretle, abim iç çekti.
"Kerem'i ben sana ayarladım," dediğinde şokla bir kahkaha attım.
"Ne? Sen mi yaptın bunları? Neden abi neden? Ben sana ne yaptım?!" Dedim.
"Güzelim sen hiçbir şey yapmadın, para sıkıntısı çekiyorsunuz anladığım kadarıyla, Kerem'de benim çok güvendiğim bir arkadaşım ve size yardım edebilmesi için babama söyledim." Dedi oldukça sakin bir sesle, bu olanlara inanamıyordum!
"Abi! Para sıkıntısı- Allahım delireceğim! Benimle ne ilgisi var?! Senin yüzünden sevmediğim hatta tanımadığım bir adamla evleneceğim!" Dedim bağırarak.
"Gü-"
"Konuşma! Konuşma abi! Her şey senin yüzünden oldu!" Dedim ve suratına kapadım, sinirden ağlamaya başlarken kapım açıldı ve içeriye sinirden kıpkırmızı olmuş babam girdi.
"Bu ne gürültü! Sen bu evde bağıra bağıra konuşamazsın!" Dedi, sinirimi ondan çıkarttım, nede olsa dayak yiyecektim.
"Sen ne biçim bir babasın be?! Hiç mi üzülmüyorsun kızına? Ben bu adamı tanımıyorum bile baba! Para için kızını satmaya değer mi?!"
"Değer! Sen benim kızım filan değilsin! Aptal bir kızsın sen! Abin bile senden daha iyi be!" Dedi ve kapıyı çarparak çıktı, belki tokat atsaydı canım daha az acırdı be baba.
Kapıya birkaç saniye baktıktan sonra kapıyı kilitledim ve çığlık atarak odamdaki her şeyi kırdım, parçaladım.
Odamdaki çoğu şeyi yıktıktan sonra yorgunlukla yere çömeldim, neden beni sevmiyorlardı? Ben onlara ne yapmıştım? Hıçkıra hıçkıra ağlarken zil çalmıştı, kim olduğunu hiç merak etmesemde babamın iğrenç sesiyle gitmek zorunda kaldım.
"Yıkman bittiyse kapıya bak!" Diye bağırmıştı içeriden, burnumu çekerek odamdan çıktım ve dış kapıyı açtım, karşımda Kerem'i bulmayı beklemediğim için üzerimdeki mor pijamalarla çıkmıştım, tabi bu sorun değildi. Bana ne yani?
Kerem ilk önce üzerimi süzdü sonrada ağlamaktan şişmiş olan gözlerime sabitledi mavilerini, ikimizinde gözleri maviydi. Yeni fark ediyordum.
"Baba Kerem gelmiş!" Diye bağırdım içeriye doğru, babam anında kapıya koşarken bende odama gitmek için ayaklarıma komut verdim.
"Yağmur'u bir yere götürmek istiyorum." Diyen Kerem'in sesiyle kaşlarım çatıldı ve ona döndüm, babama değilde direkt bana bakıyordu.
"Tamam oğlum, Yağmur git hazırlan." Dedi, istemeye istemeye odama girdim ve dolabımdan birkaç parça kıyafet alıp üzerime geçirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SAÇ MODELİDE AYNI CANLARIM.
Odamın kapısını açtığım an Kerem'i kapıda bulmam bir oldu, korkuyla sıçradığımda Kerem dağıttığım odaya kaşlarını çatıp bakıyordu. Rahatsız olduğum için boğazımı temizledim ve onu biraz öne itekleyip odamın kapısını kapadım, Kerem gözlerime buz gibi bakıyordu.
"Nereye gideceğiz bu saatte?" Dedim, Kerem bana inatla cevap vermedi ve bana birdaha bakmadan dış kapıdan çıktı, arkasından bön bön bakarken babamın sert sesi yine gözlerimi doldurdu.
"Hadisene Yağmur! Dikilme kazık gibi!" Dedi, ona gözlerimi devirdim ve küçük çantamı alıp peşinden koşturdum.