İş yerine geldiğimizde yine asansöre adımladık ve yukarı kata çıkmayı sabırla bekledik, Kerem'in odasına girdiğimizde sekreteri olduğunu düşündüğüm kadında hemen ardımızdan girip ne istediğimizi sordu.
"İkimize de sade türk kahvesi getir Aysel." Dediğinde Aysel hemen başını salladı ve odadan çıktı, bende her zaman ki gibi koltuğa oturdum ve telefonumla oyalanmaya başladım.
2 SAAT SONRA;
"Kerem..." diye mırıldandım yavru bir kedi gibi, Kerem kaşlarını çatıp bana bakınca suratımdaki sahte gülümseme soldu.
"Yine ne var?" Dedi.
"Bana bir iş versen?" Dediğimde iç çekti ve eline birkaç dosya alıp önüme fırlattı.
"Bunları güzelce oku ve imzala, okuduklarını bana tek tek açıklayacaksın." Dedi.
"Tamam da... senin imzanla bebim imzam aynı değil?" Dediğimde çoktan koltuğuna oturmuştu.
"Sen benim karımsın Yağmur, hiçbir şey fark etmez." Dedi, bende hızlıca kağıtları okumaya ve imzalamaya başladım. Çoğunlukla Kerem'in yaptığı şeyler olduğu için anlamıyordum, ama Kerem'e anlatabilecek kadar anlıyordum en azından.
...
Sonunda önümdeki dosyaları bitirdiğimde gülümseyerek kafamı kaldırdım, Kerem pür dikkat beni izliyordu. Yanaklarımın kızardığını hissettim .
"Niye öyle bakıyorsun?" Dedim, cevap alamadığımda kaşlarım çatıldı, hâlâ aynı yüz ifadesiyle bana bakıyordu.
"Kerem!" Diye hafif sesimi yükselttiğimde kendine gelerek boğazını temizledi.
"Ne oldu?" Dedi, elimle bitmiş dosyaları gösterdim.
"Bitti bunlar." Dediğimde kafasını salladı.
"Eee?" Dedim.
"Ne?"
"Başka görev?" Dediğimde ayaklandı.
"Başka görev yok, kaç saattir burdayız artık eve gideceğiz." Dedi, bende hemen ayaklandım ve çantamı aldım. Odadan çıkmak için hareketlenirken Kerem bir anda beni belimden tuttu ve duvara yavaşça yasladı, şaşkınlık ve heyecanla kalakaldım.
"Yeni bir görev ister misin?" Dedi, alayla sırıtıyordu
"Ne? Ne saçmalı-" dememe kalmadan dudaklarımdaki sıcak dudaklarla susmak zorunda kaldım, şokla gözlerimi belerttim. Onu itmekstesem de ellerim bana itaat etmeyerek ensesine tırmandı ve öpüşmemiz derinleşti.
Kolunu daha sıkı belime sardığında üst dudağı benim alt dudağımı emiyordu, nefesim tükendiğinde ondan yavaşça ayrıldım. Yaptığım şey doğru muydu? Yoksa yanlış mı? Niye yanlış olsun ki, o benim kocamdı.
Ona bakmaya utanırken burnumu çektim, Kerem de o sırada alnını alnıma dayamış nefesleniyordu. Yaklaşık on dakika sonra arabadaydık ve eve gidiyorduk.
"Beni neden öptün?" Dedim sonunda cüret ederek.
"Sen neden karşılık verdin?" Dedi, kaşlarımı çattım ama bakışlarım onu bulmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti]
Science FictionZORLA EVLİLİK VARDIR, ONA GÖRE OKUYUN. Umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti, babamın götünden resmen ter akıyordu. Kapıyı kapattı ve stresle bana baktı, bende ona baktım. "Bu adamla seni evlendirmek zorundayım Yağmur, bu adama karşı çok dikkatli ol...