10

16.1K 496 126
                                    

Geldiğimiz yere iç çekerek baktım, doğal bir bar idi. İçkiler, sigaralar, öpüşenler, falan filan.

Kerem'e döndüğümde zaten bana baktığını gördüm.

"Ben buraya girmek istemiyorum! Annemin parti dediği bu muydu?!" Dedim, Kerem bar'a bir bakış attı.

"İlk defa geliyorsun sanırım, her neyse yanımdan ayrılmak yok, içki içmek yok, dans etmek yok, erkeklerle konuşmak hatta arkadaş edinmek dahi yok!" Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Ee? Ne yapacağım ben?" Dedim somurtarak, Kerem emniyet kemerini çözdü

"Yanımda uslu uslu oturacaksın, çokta zor olmasa gerek." Dedi ve arabadan indi, öfkeyle bende indim.

"Beni kısıtlıyorsun!"

"Seni kısıtlamıyorum, başına bir şey gelmesin diye uğraşıyorum." Dedi sakince, öfledim. Kerem beni belimden yakaladı ve içeriye girdik, etraf beklediğim gibi alkol ve sigaradan başka bir şey kokmuyordu, suratımı buruşturdum.

"Çok kalmayacağız dimi?" Dedim, Kerem'in tek cevabı kafa sallamak oldu, içeride boş bir koltuk bulduk ve oturduk, annem ve babam bar tezgahında alkol içerken Kerem'in ailesini göremiyordum, çokta umursadığım söylenemezdi zaten.

Ne hikmetse bizim oturmamızdan beş dakika sonra Kerem'in yanına bir kadın oturdu, kestane rengi saçları omuzlarına kadar uzanıyordu, kâhkülleri neredeyse gözlerini kapatacaktı, kırmızı bir elbise ve aynı renk ruj, oje sürmüştü. Boyalı tırnaklarıyla Kerem'in kolunda minik daireler çiziyordu, kaşlarım çatıldı. Kerem kadına bir tepki vermezken ben hemen ayaklandım ve ordan uzaklaştım, bu görüntülere daha fazla katlanamayacaktım!

"Bakar mısınız, lavabo nerede?" Dedim karşımda duran bir kadına, kadın eliyle sol tarafı işaret ettiğinde hızla ilerledim ve içeri girdim, ardımdan kapıyı kapadım ve kabine girip klozetin üzerine oturdum, beynimde dolaşan görüntüler beni kızdırırken Kerem'in sesini duyunca şaşkınlıkla kaşlarım havalandı.

"Yağmur aç şu kapıyı!" Diye gürledi, bir yandan da kapıyı zorluyordu.

"Burası kızlar tuvaleti Kerem, çık dışarı!" Diye aynı tonda karşılık verdim, aldığım tek cevapsa kapının daha sert yumruklanması idi.

"Yağmur çık hemen şurdan!" Dedi böğürerek, daha fazla dayanamadım ve kapıyı açtım, karşımda Kerem'i bulmayı elbette bekliyordum ama aynı kadını görmeyi kesinlikle beklemiyordum, Kerem'e öldürücü bir bakış attım.

"Bu kadın niye burda?! Tek gelemedin mi?!" Dedim, Kerem arkasında duran kadına göz attı.

"Burası kızlar tuvaleti, süslenmeye gelmiştir. Ve biz artık gidiyoruz." Dedi ve kolumdan tuttuğu gibi tuvaletten çıktık, sinirle kolumu kurtardım.

"Sen git kadınlarla fingirdeş! Ben içki içeceğim!" Dedim, dişlerini sıktı.

"Ne içkisinden bahsediyorsun?! Eve gideceğiz Yağmur!" Dese de onu dinlemeden ilerlemeye başladım, belki kızmam saçmaydı ama engel olamıyordum. Beni yine kolumdan tuttu ve çıkışa ilerledik.

"Kerem, bırak kolumu. Gelmeyeceğim dedim anlama kıtlığın mı var?!" Diye bağırdım, Kerem beni hiç takmadı. En sonunda tepinmelerime karşın sinirle durdu ve bir anda kendimi onun kucağında buluverdim.

"Hih! Ne yapıyorsun?" Dedim şaşkın şaşkın, Kerem soruma hiçbir şey demedi ve beni arabaya bindirdi, kendiside şoför koltuğuna bindi ve arabayı sürmeye başladı, sinirden kuduruyordum!

"Kerem indir beni! Ben eve gitmek istemiyorum içki içmek istiyorum!" Diye var gücümle bağırdım.

"Birlikte içeriz içkiyi!" Diyince kaşlarım havalandı.

"Ha?"

"İçkiyi diyorum, evde birlikte içeceğiz." Diye sakince tekrar etti. Sinirim içki içememeye değildi aslında, sinirim tamamen o kadına ve ona engel olmayan Kerem idi.

"Kerem... çok merak ediyorum, beni hiç aldattın mı?" Dedim, bu soruyu soracağımı düşünmüyordum ama olan olmuştu.

Kerem kaşlarını çattı, "bunu neden merak ediyorsun?" dediğinde omuz silktim.

"Cevap vermeyecek misin?" Dedim sakince, Kerem de benim gibi omuz silkti.

"Seni ilgilendirmez." Diyince sinirle bağırdım.

"Ne demek seni ilgilendirmez?! Karınım ben senin karın!" Dedim, Kerem bana düz düz baktı.

"Karım olman bir şey değiştirmiyor Yağmur, bu evlilik sevgisiz bir şekilde gerçekleşti. Beni sorgulamaya hakkın yok." Dediğinde sinirden gözlerim doldu, gözyaşlarım akmak için gözlerimi yakarken bunu gizlemek adına derin bir nefes aldım ve kendimi koltuğa yasladım. Haklıydı, niye bu kadar umursuyordum?

...

"Yağmur, geldik." Kerem'in sesiyle hemen uyandım ve kendimi toplayıp arabadan indim, sarsak adımlarla eve girdikten sonra lavaboda işlerimi halledip salonda oturan Kerem'in yanına oturdum.

"İçki?" Dedim duygusuz bir sesle, Kerem konuşmam üzerine eliyle sehpayı işaret etti, içki ve bardakların orda durduğunu fark edemeyecek kadar aptaldım!

Kerem'i umursamadan onları aldım ve içki şişesini açtım, bardağa koymak yerine kafama diktiğimde Kerem bağırarak aldı elimden.

"Yağmur ne yapıyorsun?! Kafayı mı yedin sen?!" Dedi, onu umursamadan içimdeki sıcaklığın güzel hissine güldüm. Şişeyi almak adına Kerem'in üzerine uzandığımda benden uzaklaştırdı ve beni omuzlarımdan geriye iteledi.

"Uslu dur! Benimle birlikte kontrollü içeceksin!" Diyince ona cevap vermedim, ikimizin bardağını doldurduğu an elime aldım ve kafama diktim. Kerem bir kez daha gürledi.

"Yağmur!" Onu umursamadım ve içmeye devam ettim, Kerem elimdeki bardağı hızlıca aldı ve benden uzağa koydu, daha bir bardak içmeyle bile sarhoş olduğumu anlamıştım, yamuk yumuk gülümsedim.

"Versene Kerem!" Dedim ağzımı yaya yaya, Kerem ise hem benim, hemde kendi bardağını hemen içerek ayağa kalktı. O ayağa kalkınca bende kalktım, fakat kalkar kalkmaz başımın dönmesi ve Kerem'in üzerine düşmem bir oldu, koltukta boylu boyunca uzanıyorduk. Kerem kaşlarını çattı.

"Gülmeyi kes ve üzerimden kalk!" Dediğinde bir anda gülmem soldu ve ağlamaya başladım, gözyaşlarım Kerem'in suratına damlarken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum, Kerem beni tek seferde düzeltti ve ikimizde yan yana oturduk.

"Neden ağlıyorsun?" Dediğinde burnumu çektim.

"Benden nefret ediyorsun değil mi? Senin için hiçbir önemim yok!" Dedim ve daha çok ağlamaya başladım, Kerem kaşlarını çattı.

"Bunu nereden çıkarttın? Yeter artık sen iyice kafayı yedin, uyumaya gidiyoruz." Dedi.

"Birlikte uyuyalım mı?" Dediğim an, "hayır" cevabını alıp daha çok ağlamaya başladım.

"Sanki hiç uyumadık! Benden gerçekten nefret ediyorsun!" Diye tüm gücümle bağırdım, Kerem sabır çeker gibi nefes aldı ve suratıma eğildi.

"Pekala, ama yarın başımda ötmek yok." Dedi ve beni kucağına aldı, birlikte odaya girdik ve yatağa yattık, Kerem benden uzaklaşmaya çalışsa da ben onun koynuna girdim ve uykuya daldım.

BÖLÜM GECİKTİĞİ İÇİN ÖZÜR DİLERİM, GERÇEKTEN ÇOK HASTAYDIM VE OKULA GİDİP SINAV BİLE OLAMADIM, AMA ARTIK DAHA İYİYİM. SINAVLARIM BİTSİN DAHA BOL BÖLÜM ATACAĞIM. ♡♡♡

 ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin