ZORLA EVLİLİK VARDIR, ONA GÖRE OKUYUN.
Umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti, babamın götünden resmen ter akıyordu. Kapıyı kapattı ve stresle bana baktı, bende ona baktım.
"Bu adamla seni evlendirmek zorundayım Yağmur, bu adama karşı çok dikkatli ol...
Hafif bir baş ağrısı ile gözlerimi araladığımda Kerem ile karşılaştım, ikimizin suratı bir birine dönüktü, Kerem bir kolunu belime atmıştı. Ona bön bön bakmaya devam ederken aklıma dün yaşananlar geldiğinde derin bir nefes aldım, onu uyandırmamaya özen göstererek kalktım ve lavaboya girdim.
Sınırı geçmiştim...
Kerem'e bu kadar yakın olmamalıydım...
Bu, yanlıştı.
Elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladıktan sonra çıktım, Kerem'i yatakta göremeyince kaşlarım çatıldı.
Aşağıya inmiştir diye düşünerek üzerimi değiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı da taradıktan sonra aşağı indim, Kerem tahmin ettiğim gibi burdaydı ve kahvaltı ediyordu, Nastasya beni görür görmez gülümsedi.
"Yağmur hanım, oturun lütfen sizin için servis açayım." Diyince aç olmasam bile oturdum, Kerem suratıma bakmadan yemeye devam ediyordu.
"Kerem... ben dün gece için özür dilerim, haddimi aştım." Dedim, bakışları sertçe bana döndü.
"Haddini filan aşmadın! Ayrıca saçma sapan konular için özür dilemekten vazgeç!" Dedi, onu sadece kafamla onayladım ve Nastasya'nın önüme koyduğu kahvaltılıkları yemeye başladım.
...
"Senin işin yok mu?" Dedim koltukta oturan Kerem'e.
"Hayır." Dediğinde bir ümitle ağzımı açtım, ama bu hevesimi telefonumun zil sesi böldü. Annem arıyordu.
"Efendim?" Dedim mırıldanarak.
"Dün gece nereye kayboldunuz?!" Diye bağırınca yutkundum.
"Ben biraz rahatsızlandım, o yüzden erk-"
"Rahatsızlanmış-mış! İki dakika kıçının üzerinde duramadın değil mi?! Ne güzel ayarlamıştım her şeyi! Aptal kız!" Diyerek suratıma kapadı, gözlerimin dolmasına engel olamazken Kerem'in bakışları üzerimdeydi, belli etmemeye çalışarak koltuktan kalktım, kafam eğik bir şekilde odaya gitmek için adım atmışken Kerem beni kolumdan yakalayınca kendimi onun kucağında buldum, ikimizde birbirimize şaşkın şaşkın bakarken Kerem dolu dolu olmuş gözlerimi fark edince kaşlarını çattı.
"O kadın için ağladığını söyleme bana!" Diye sesini yükselttiğinde kucağından kalkmak için debelendim, ama Kerem beni sertçe sabitledi.
"Bana cevap ver Yağmur, o kadın için mi ağlıyorsun?" Dedi, burnumu çektim ve kafamı olumlu anlamda salladım, Kerem dişlerini gıcırdattı.
"Annen olacak kadınla konuşma vaktim gelmiş de geçiyor!" Dedi mırıldanarak, korkuyla ona baktım.
"Kerem konuşamazsın! Babam sana zarar verebilir!" Dedim, Kerem alayla 'hah' sesi çıkarttı.
"Baban mı bana zarar verecek? Hiç sanmıyorum güzelim."
"Şimdi ağlamayı bırak, seninle biraz gezintiye çıkalım," diyince bir anlık mutlulukla güldüm.
"Tamam, hadi gidelim."
...
Birlikte arabaya bindiğimizde heyecanla ona döndüm.
"Hiçbir ilgisi yok, davranışlarından bahsediyordum." Dediğinde kaşlarımı çatıp önüme döndüm, ama sonra tekrar ona döndüm.
"Sen iyi bir şey mi söyledin yaa?" Dediğimde kahkaha attı, onu ilk ksz kahkaha atarken yakaladığım için far görmüş tavşan gibi kalakaldım. Çok güzel gülüyor edepsiz!
Kerem ona bakışımı fark edince anında düz hâline geri döndü.
"İyi bir şey söyledim güzelim, hadi sen film düşünmeye filan başla." Dedi.
15 DAKİKA SONRA;
Sonunda araba AVM'nin önünde durduğunda heyecanla kemerimi çözdüm, tam ineceğim esnada Kerem beni bileğimden yakaladı.
"Çok kalamayız, işte küçük bir sorun çıkmış. Sinemaya girer geliriz." Deyince kalbime bir hüzün çöktü, ama bunu gülümseyen suratıma yansıtmadım.
"Önemli değil, hadi gidelim!" Dedim sahte bir heyecanla, halbuki heyecan falan kalmamıştı. Birlikte AVM'ye girdik ve sinemanın olduğu kata çıktık, Kerem biletleri alırken bende patlamış mısır aldım ve yarım saat beklemenin ardından içeriye girip en arkadaki koltuklardan birine oturduk, Kerem yoğun ısrarlarım üzerine korku filmi seçmişti. Korku filmine bayılırdım!
...
Maskeli bir adamın aniden çıkmasıyla sırıttım, bu film çok hoşuma gitmişti. Kerem'e baktığımda filme iyice odaklanmış olduğunu, gözünü dahi kırpmadığını fark ettim. Kerem'e o kadar odaklanmıştım ki sinemaya girdiğimizden beri ilk defa çığlık attım, Kerem'i izlemekten filmi unutmuş, aniden çıkan ne olduğu belirsiz bir şeyden korkmuştum.
Kerem çığlığımı duyunca kaşlarını kaldırdı ve bana baktı.
"Ne?! Tek çığlık atan ben miyim?!" Dedim, Kerem alayla güldü ve filmi izlemeye devam etti, bende geri odaklanmak istemiştim ki... hayır! Olamaz! Olamaz! Olamaz! Bu hissettiğim ağrı regl ağrısı olabilir miydi?! Allah kahretsin! Ne yapacağım?! Kerem'e mi söylesem? Kaçsam mı?
Yutkundum ve koltuğa bulaşmaması için yavaşça kalktım, Kerem niye kalktığımı anlamaya çalışırken kulağına eğildim.
"Benim lavaboya gitmem lazım, sen bekle burda." Dediğimde kafasıyla onayladı, ama bir sorun daha vardı. Ya arkama bulaştıysa? Tekrar Kerem'in kulağına eğildim.
"Bana ceketini verir misin?" Dediğimde kaşlarını çattı.
"Lütfen... gerekiyor." Dedim, hemen üzerindeki hırkayı çıkarttı ve bana verdi. Hemen aldım ve belime bağladım, Kerem anlamış olacak ki kaşlarını havaya kaldırdı ve filme geri döndü. Bende hemen salondan çıktım ve lavaboların olduğu yere geldim. Şansıma içerde bir sürü kişi vardı, aynanın karşısında ruj süren bir kadına ilerledim tebessüm ederek.
Kadına durumumu kısaca açıkladım, oda hemen çantasından çıkartıp bana uzattı, teşekkür ederek aldım ve işimi hallettikten sonra tekrar sinema salonunun önüne geldim, tam içeriye girecekken duyduğum silah sesleri ve sırtımdaki inanılmaz acıyla yere yığıldım. Son hatırladığım şey ise Kerem'in ismimi bağırması idi.
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUNNNN
UMARIM BU YIL SAĞLIKLI, MUTLU, BAŞARILI GEÇERRR.
NORMALDE BUGÜN ATMAYI DÜŞÜNMÜYORDUM AMA HAZIR BUGÜN YILBAŞI, BİR BÖLÜM ATAYIM DEDİM. TEKRAR YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN, BİRDAHA Kİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE ♡♡♡