Tir tir titrerken bakışlarımı Kerem'den ayıramıyor, ondan bir işaret bekliyordum. Adam silah çıkartarak Kerem'in başına dayayınca acı dolu bir inleme çıkarttım. Kerem ise bana 'yapma' dercesine bakıyordu.
"Kararını çabuk versen iyi olur güzellik." Diyince yutkundum, ne yapmalıydım? Bakışlarım anneme kaydı, suratında ölümü kabullenmiş gibi hiçbir duygu yoktu, sadece bana bakıyordu.
"T-tamam!" Dediğimde Kerem debelenmeye başladı.
"Hayır Yağmur!" Diye bağırsa da ben çoktan seçimümi yapmıştım.
"Ne istiyorsunuz?" Dedim korkumu belli etmemeye çalışarak.
"Seni." Dedi kısaca.
"Sebep?" Dedim kaşımı çatarak.
"Sebebi Kerem'in karısı olman, tabi birde güzelliğin var." Dedi ve bedenimi süzdü, rahatsızca kıpırdandım.
"Çek o gözlerini üzerimden!" Dedim tıslar gibi, alayla gülerek yanıma geldiğinde Kerem bir kez daha debelendi.
"Cesur sevgilim." Diyince iğrenme geldi.
"Ben senin sevgilin değilim!" Diye bağırdığımda elindeki silahı şakağıma bastırdı ve okşar şekilde boynuma indirdi.
"Evet... sevgilimsin güzelim, Kerem'e veda etsen iyi olur, bir daha göremeyeceksin." Diyince gözlerim doldu, ama engelledim akmasını.
"Hayır! Kerem benim kocam ve beni bulacak!" Dedim Kerem'e bakarken, bana gülümsüyordu. Bu ona gülümsememe sebep oldu
"Evet, karımı nerde olursa olsun bulurum Egemen!" Dedi, Egemen ona nefretle baktı ve elini belime koydu. Kerem'in bakışları anında kararırken Egemen'in eline sertçe vurarak kurtuldum.
"Höst!" Dediğimde kaşlarını şaşkınlıkla yukarı dikti.
"Ona bir daha dokunursan seni buna pişman ederim!" Diye gürleyen Kerem'e baktı.
"Ona her zaman dokunacağım, o benim yeni sevgilim. Ama ne yazık ki o senin karınken bile ona sahip değilsin." Diyince kaşlarımı kaldırdım.
"Nerden biliyorsun? Biz kaç defa birlikte olduk sayamadım, değil mi kocacığım?" Dedim alayla, Kerem sırıtarak beni onayladığında Egemen ani bir hareketle karnıma vurdu, acıyla bağırdım ve yere düştüm.
"Seni piç kurusu!" Diye bağıran Kerem'e sorun yok dercesine bakarken o öfkeli bakışlarını Egemen'e dikmilşti.
Egemen üzerime eğildi ve beni ayağa kaldırdı.
"Gidiyoruz!" Diye tısladığında annemi tutan adamlar onu bırakarak dışarı çıktı, serbest kalan annem beni kurtarmak yerine öylece dikilirken Kerem ona 'kurtarsana aptal karı' diye bağırıyordu, ama annem böyle bit şey hapmazdı. Sadece ifadesizce beni götürmelerini izlemişti.
...
G
eldiğimiz pisliğe baktım, resmen beni atların olduğu ahıra getirmişti! Hatta şu an tam olarak samanların üzerine oturtulmuştum!
"Şimdi güzelim, sen burda kalırken bende evlilik günümüzü belirleyeceğim." Diyşnce gözlerim belerdi.
"Ne evliliği be?! Benim kocam var kocam!" Dedim bağırarak, Egemen dibime girdi ve çenemi sertçe tuttu.
"Yakında boşanacaksın! Birkaç gün sonra evrak getireceğim ve sen onu imzalayacaksın!" Dedi, çok beklerdi!
"Çok beklersin piç herif! Burda birkaç gün kalacağıma emin değilim!" Dedim dişlerimin arasından, Egemen çenemi bıraktı ve cevap vermeden ahırdan çıktı, koca kwpıyı kilitlemeyi de ihmal etmedi tabiki.
O gider gitmez anında gözyaşlarım akmaya başladı, Kerem'in beni bulacağına emindim ama korkuyordum. Ayrıca annemin yaptığı tam bir orospuluktu! Orospu kadın beni hiç sevmiyor, düşünmüyordu.
"Orospu! Kaltak kadın!" Diye bağırdjpımda atlar kişnedi, onları takmadan bağırarak ağlamaya başladım. Beni kurtarmak için ufacık bir şansı varken beni hiç umursamaması koyuyordu.
Ağlamaktan yorgun düştüğümde gözlerimin içi kanlanmıştı, yorgunlukla kendimi samanların üzerine bıraktım, burda at olmadığı için samanlar temizdi.
"Senden nefret ediyorum!" Dedim kapıya bakarak, sonrasında ise uyuya kaldım.
...
Suratımda hissettiğim ani soğuklukla çığlık atarak açtım gözlerimi, Egemen tepemde bana sırotıyor, tir tir titrememi keyifle izliyordu.
"N-ne yapıyo-yorsun?!" Dedim sertçe, Egemen ise ıslanan suratıma sırıttı.
"Uyan bakalım güzellik, işkence zqmanı!" Diyşnce gözlerim belerdi.
"Ben sana hiçbir şey yapmadım ki!"
"Evet, sadece canım istedi." Diyince ona uzaylı görmüş gibi baltım.
"Ne saçmal-" dememe kalmadan yanağıma inen sert tokatla kafam samanlara bodoslama girdi, ağzıma doluşan samanları tükürdükten sonra Egemen'e iğrenircesine baktım.
"Aptal!" Dediğimde yine yüzüme bir tokat indi, sinirle gözlerimi yumduğum sıra saçlarımdan çekilerek ayağa kaldırıldım.
"Ah sevgilim işkence etmek çok hoşuma gidiyor!" Dedi ve art arda tokatlar attıktan sonra tekrar yere düşen bedenimi öylece bıraktı, elinde bir kemerle geldiğinde yapacsğı şeyi anlayarak geri geri süründüm, ama aniden bacağıma inen kemer darbesiyle çığlık attım. Beni yüz üstü döndürdü ve sırtıma vurmaya başladı, sırtım kanlar içinde kalırken gözlerim kararmadan evvel acı bir çığlık daha koparttım.
...
Sırtımdaki keskin acıyla uyandığımda hâlâ samanlıktaydım ve hava kararmış, buz gibi olmuştu. Tir tir titrerken ağlamaya başladım, dayanamıyordum. Kerem beni ne zaman bulacaktı? Onu özlemiştim.
"Ağlıyor mu benim güzelim?" Diyen iğrenç sesle hemen gözyaşlarımı sildim.
"Asla!" Dedim sertçe, yanıma gelerek çenemi tuttu ve öpmeye çalıştı, ama ondan kurtuldum ve geri geri süründüm.
"Sakın dokunma bana!" Diye çığırdım, Egemen alayla beni izledi.
"Sana zaten evlenince doya doya dokunacağım, ayrıca şu Kerem'i unutsan iyi olur, çoktan geberttim." Diyince acıyla inledim.
"Seni pislik!" Diye çığlık attığımda pis pis sırıtarak gitti.
"O ölmedi!" Diye tekrar bağırdım, o ölmrmişti...
BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ OY VERMEYİ UNUTMAYINN♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti]
Science-FictionZORLA EVLİLİK VARDIR, ONA GÖRE OKUYUN. Umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti, babamın götünden resmen ter akıyordu. Kapıyı kapattı ve stresle bana baktı, bende ona baktım. "Bu adamla seni evlendirmek zorundayım Yağmur, bu adama karşı çok dikkatli ol...