16. BÖLÜM

286 8 4
                                    

Bu bölüm için aklımda hiç birşey yok 

Medyadaki şarkıyı yeni keşfettim, makyaj yaparken/temizlerken falan baya sarıyor

Bildiğiniz bu tarz şarkı önerilerinizi bekliyorumm <3

Keyifli Okumalar!

---------------------------------------------

- 2 SENE ÖNCE -

''Konuşmayacağım!''

Dişlerini tükürmesine, acı çekmesine rağmen konuşmamakta kararlı olan karşımdaki adama bir yumruk daha attım.

'' Sen bilirsin. Benim vaktim bol.'' dedim kollarımı iki yana açarak ve ardından çenesine tekme attım.

Atıığım tekmeye dayanamayıp bağlı olduğu sandalyeyler beraber yere düşünce sağımdaki adam bana kısa bir izin bakışı attıktan sonra adamı yerden kaldırdı ve sertçe eski haline getirip sabitledi.

''HARD. DİSK. NEREDE?!'' Elimi kaldırıp yumruk atacakken duyduğum sesle elimi indirdim.

''Adamı bırak. Eve git.''

Gelen Aslan abimdi. Altı üstü bir kişiyi konuşturmam gerekiyordu ama ben bunu bile başaramamıştım. Verdiği bir işi bile beceremediğimi düşünmesini istemiyordum. Tek başıma bir işe kalkışmıştım ve Aslan abinin gözünde bir beceriksiz olmak istemiyordum.

''Aslan Bey ben...''

Sert bakışlarını üzerime dikti ve hiç birşey söylemeden sadece birkaç saniye baktığında cevabımı almıştım. 

Lafının ikiletilmesini sevmezdi ve eğer istediği o an yapılmazsa öfkeleniyordu. Öfkesinden nasibimi almak istemediğim için beceriksizliğimi kabullendim ve;

''Emredersiniz Aslan Bey.'' deyip deponun çıkışına yürüdüm.

Kapıdan çıkacakken içimde bir merak uykudan uyanırmış gibi uyandı. 

Aslan abi beni eve yolladığına göre adamı kendi sorgulayacaktı ve ben onun daha önce kimseyi sorguladığını görmemiştim. Ali abinin dediğine göre sorguladığında bugüne kadar ona ötmeyen kimse olmamış ve konuşturmayı da fiziksel olarak zarar vermeden yapıyormuş...

Aslan abi beni yanına aldığından beri bunu görmek istiyordum ve o yöntemleri görmek için başka bir fırsatım olacağını hiç sanmıyorum... 

Gizlice izlesem...En fazla ne olabilir ki?

...

GÜNÜMÜZ 

İZMİR 

''SÌ. Invia i documenti. Sa cosa fare. Avvisare entro 2 giorni al massimo.'' (Evet. Belgeleri gönder. O ne yapacağını biliyor. En geç 2 gün içinde haber bekliyorum.)

''2 giorni?! Aslan impossibile! Ti rendi conto di quello che stai dicendo?!''(2 gün mü?! İmkansız Aslan! Ne dediğinin farkında mısın?!''

''Non mi interessa, Marco... se non ti sento entro 2 giorni, nessuno ti sentirà per il resto della mia vita.''(Umurumda değil Marco... senden 2 gün içinde haber almazsam, hayatın boyunca kimse senden haber alamayacak.)

MİLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin