MİLAT

1. BÖLÜM

Keyifli Okumalar!

---------------------------

Uykudan sıçrayarak uyandım dememi falan beklemeyin. İnsan gibi uyandım.
Yani insan gibi demeyelim de sıçramadım en azından.
Herneyse, uyandım ve telefonumu elime alıp saate baktım, 08.55 'ti.

Oha aq dedi iç ses, ben de şaşırdım, hem de fazlasıyla.

Ben nasıl bu kadar erken uyandım amına koyayım?

Bu ayrıntıyı boşvererek ayaklarımı yataktan sarkıttım ve terliklerimi ayaklarıma geçirdim.

Lavabodaki rutin işlerimi halledip odama geçmiştim.

Telefonumu elime aldım ve bildirimlerimi kontrol etmeye başladım.

En çok WhatsApp'tan bildirim gelmişti.

Açıkçası arkadaş grubundan gelen bilmem kaç yüz mesajı okumaya üşendiğim için onları es geçtim ve telefonumu yanındaki tuşa basıp ekranı kilitledikten sonra seri bir şekilde saçımı topladım.

Tamam, kuş yuvasına benzeyen topuzumsu şeye saç toplamak denmeyebilirdi ama sabah sabah kime güzel olacaktım ki!

Ayrıca şu an umursamam gereken şey, açlıktan guruldayan midemdi.

Kahvaltı etmeyi sevmiyorum, o yüzden daima pratik yiyecekler yiyordum. Bu sabah ta her sabah olduğu gibi olacaktı, ekmek arası birşeyler ve koca bir bardak dolusu çay..

Elime bir kupa çay aldım ve bir elimde çikolatalı ekmekle balkona çıkıp içime çektiğim temiz havayla beraber bir tek kuş sütü eksik olan kahvaltımı(!) yapmaya başladım.

Kahvaltım bitirince odama dönmüş ve ders programıma bakmıştım.

Bugün dershanem yoktu. Madem dershanen yok kaldır kıçını ve biraz temizlik yap! diyen iç sesimi dinledim,

Sanırım iç sesim başak burcu...

-

Bütün evi temizlemek 2 saatimi almıştı ve çok yorulmuştum. Bu yorgunluğumun sadece duş alırsam geçeceğine kanaat getirdim ve bornozumu alıp banyoya ilerledim.

Kısa bir duşun ardından bütün yorgunluğum gitmişti sanki..

Odama geçer geçmez üzerimdeki bornozu çıkardım ve elimdeki saç havlumla beraber yatağın üstüne bıraktım.

Aslında çıplak durmaktan gerçekten çok hoşlanırdım, yani.. Sebebini bilmiyorum ama çıplak olmak beni çok rahat hissettiriyordu, özellikle duş aldıktan sonra yatağımda çırılçıplak bir şekilde uyumak hep hayalimdi ama annem sağolsun duştan çıkar çıkmaz 'Hemen üzerini giyin, çıplak gezme!' adlı gazelini okumaya başlıyordu.

Gerçi annem uyarmasa da çıplak olmak.. Düşüncelerimi savuşturmazsam şu an yatağıma girip çırılçıplak bir şekilde uyuyacaktım ve bu iyi olmazdı..

Hızlıca üzerimi giyindim ve saçlarımı tarayıp kuruttum.

Bu sene benim sınav senemdi ve 12. sınıftım, dolayısıyla duştan sonra bedenimin rahatlamasıyla mışıl mışıl uyumak varken kalkıp ders çalışmak zorundaydım, ve sayısal öğrencisi olmak gerçekten oldukça zordu.
Ders çalışmayı aksatırsam konulara yetişemiyordum.

Bu yüzden hemen ders çalışmaya başladım...

-

Ders çalışmaya bağladığımda 12.15'ti. Ne kadar çalıştığımın farkında değildim. Tüm dikkatimi dersime vermiştim.

Dikkatimi dağıtan şey telefonumun bildirim sesiydi. Bildirime baktığımda saatin de 15.03 olduğunu gördüm.

Arkadaşlarım bugün buluşmak istiyorlardı. Ben de onlarla buluşmak istiyordum doğrusu hem bana da bir ders molası olurdu. Gruba 'tamam ben de gelicem, nerede buluşuyoruz?' yazıp yolladım.

Gruptaki gelen cevaba baktığımda grubumuzdaki tek erkek olan Memo'nun evinde buluşacağımızı öğrendim. Bana uyardı.

Mehmet'i seviyordum, bizden 1 yaş küçüktü. Ama biz onu sanki bizden 5 yaş küçük olan, evin bızdık tatlı oğlan çocuğu olarak görür öyle severdik.

'

Memolara gitmek için üzerimi değiştirdim. Altıma siyah bi pantolon, üzerime siyah bir t-shirt ve onun da üzerine kot bir ceket giymiştim. Ayaklarıma da siyah spor ayakkabılarımı giyince tamamdım.

Yanıma çanta almama gerek yoktu, cüzdanımı ve telefonumu aldım.

Artık tamamen hazırdım.

*

Memolara gittiğimde çok eğlendik ve çok güzel vakit geçirdik.

Saate baktığımda 17.20 olduğunu gördüm. Artık eve gitmeliydim.

Herkesle vedalaştım ve evime dönmek için yürümeye başladım.

Memoların evi ile benim evim yürüme mesafesindeydi.

Eve vardığımda olabilecek en hızlı şekilde üzerimi değiştirdim ve ders çalışmaya kaldığım yerden devam ettim.

Aradan kaç saat geçtiğini bilmediğim bir süre sonra kapı çaldığında annemin geldiğini anlamıştım.

'

Annem geldiğinde yemek yedik ve annem yorgun olduğunu söyleyip odasına yatmaya gitti. Onun aksime benim uykum yoktu. Biraz daha ders çalışsam iyi olurdu...

Ta ki babam eve gelinceye kadar. Hayır yaa diyen iç sesime sonuna kadar katılıyordum bu sefer.

İçmişti.

Yine.

Her gün, her gece bıkmadan usanmadan içki içerdi.

Alkolikti.

Ayyaşın tekiydi...

Tek yaptığı şey bize hakaret edip kırıp dökmek, incitmekti.

Ondan nefret ediyordum..

Okuyup annemi ondan kurtaracaktım. Sadece üniversiteye gitmek için sabrediyordum.

İhtiyacım olan tek şey sabırdı, birazcık sabır...

*

Saate baktığımda 00.45 olduğunu gördüm. Gerçekten fazlasıyla ders çalışmıştım.

Çok yorulduğumu farkettim, hemen uyumak istiyordum.

Lavaboya gidip dişlerimi fırçaladım ve odama dönüp pijamalarımı giydim.

Işığı kapattım ve telefonumu yatağımın yanındaki komodine koyup yatağıma girdim.

Uykunun beni kendine çektiği ve benim rüyalar alemine daldığım sıralarda dudaklarımın üstünde sıcak bir nefes ve ardından da yumuşak bir dokunuş hissetmiştim.

Ama bu uykumu bölmedi, aksine.

Dudaklarımın üstünde hissettiğim nefesle yüzümde istemsizce belli belirsiz olan tebessümle uykuya dalmıştım...

------------------------------

Paslanmışım..

[Bu bölüm 23.46 / 21 Nisan 2022 tarihinde düzenlenmiştir.]