Bölüm ithafı nurella225 sana bebeğim
Keyifli Okumalar!
-------------------------------
Cenaze kalkalı bir hafta olmuştu ve ben de bu cenazeyle alakalı bütün işlere yardım etmiştim.
Her ne kadar Asu'nun babasını sevmesem de Asu için yapmıştım bunu. Destek olmalıydım, yoksa kendimi onu yalnız bırakmış gibi hissederdim biliyorum.
Ama iyi ki hep yanında olmuşum diyorum çünkü benim Asu'nun çabuk toparlanmasına yardım etmem Semra teyzenin de çabuk toparlanmasına sebep olmuştu.
İlk güne göre çok çok daha iyilerdi.
Buna gerçekten seviniyordum.
Çünkü arkadaşımı üzgün görmekten nefret ediyorum, sebebi o gereksiz babasının ölümü bile olsa..
Bu süre içinde derslerimi ihmal etmemiştim çünkü dediğim gibi sınav senemdi ve çalışmalıydım. 1 ay sonra sınavım vardı ve iyi bir yer kazanmalıydım.
Kafamda her zaman sınav düşüncesi beni strese sokmuyordu. Sebebini bilmiyorum ama nedense diğer sınav öğrencileri gibi ben bu sınavı kafaya fazla takmıyordum. Ne de olsa her sene yapılan bir sınavdı.
Düşüncelerimle boğuşuyordum ki annemin bana seslendiğini duydum;
"Ela! Salona gel. Seninle konuşmamız gerekiyor."Acaba seni evlatlıktan mı reddedecek?
Sen nasıl bir içsessin ya, zaten bi insanın iç sesi mi olurmuş!Saçmalık.
Resmen saçmalık
Salona geçtim ve annemin yanına oturarak;
"Efendim anne?"
"Ela söylediklerimi iyi dinle. Neden kendini bu kadar hırpaladığını biliyorum... Benim için üzülüyorsun. İyi bir üniversite kazanmak, mesleğini eline almak istiyorsun."
Neden durduk yerde bunları konuşacaktık ki?
"Evet anne, ama sen de bunu istemiyor muydun?"
"Hayır Ela, ben bunu istemiyorum... Benim istediğim senin mesleğini eline almış ve kendi ayakları üzerinde durabiliren bir kadın olman. Kendini ne kadar hırpaladığını görebiliyorum."
İyi de hırpalamıyorum ki! Hatta deyimi yerindeyse sınav bir taraflarımda bile değil diyebilirim..
"Ann-"
"Hayır Ela, sus ve beni dinle."
"Peki anne."
Zorlamaya gerek yok şimdi boşuna sinirlendirmeyeyim kadını.
"Sınavın çok yaklaştı. Ve sen konularını tamamladın. Yeterince ders çalıştın. Bu yüzden artık kendini yormayacaksın.
Evden dışarı çıkmıyorsun Ela. Gezmelisin. Eğlenmeli, arkadaşlarınla daha fazla vakit geçirmelisin. Sınav yüzünden fazla stres yapıyorsun."
Haklıydı. Çok çalışıyordum ama iyi bir geleceğe sahip olmak için yapıyordum. Yanıldığı tek şey ise, sınavı kafaya fazla takıyor oluşum..
"Tamam anne haklısın kendimi fazla yoruyorum, biliyorum ama iyi bir üniversite kazanmak istiyorum."
"Hayır Ela söylediklerimi dinleyeceksin.
Kendini hırpalaman beni sadece üzüyor kızım. Arkadaşlarınla eğlen, gez, vakit geçir. Sınav stresi seni zaten fazlasıyla yıpratıyor. Emin ol emeklerinin karşılığını alacaksın."Bence kabullen ve köşene çekil kanka, yoksa bu kadını susturamazsın
"Peki anne haklısın. Korkmamın yersiz olduğunu biliyorum. Sanırım fazla panik yapıyorum. Haklısın. Seni dinleyeceğim. "
dedim ve oturduğum yerden kalkıp anneme sarıldım. Yanaklarına birsürü öpücük kondurdum.
"Tamam o zaman" saate baktım 12.40
erkendi.
"Bugün arkadaşıma gideyim."der demez kocaman güldü ve gözleri parladı. Annemi böyle görmeyi çok seviyorum ya..Tek varlığım annemdi. Annem benim her şeyimdi. O benim için saatlerce çalışıyordu.
Benim de bu kadar ders çalışmamın sebebi buydu. İyi bir üniversite kazanıp annemi rahat yaşatmak istiyordum. Ama annem haklıydı,en azından kimi söylediklerinde..
*
Annemle olan konuşmamızın üstünden 1 saat geçmişti.
Ben de bu süre içinde whatsapptaki gruba bugün buluşmak için bir mesaj attım.
Herkes onayladı ve yine Memolardayız...Memolardan çıkınca anneme yemek yemek istemediğimi söyleyip odama geçtim. Üzerime pijamalarımı geçirdim ve elime kitabımı alıp okumaya başladım.
*
1 AY SONRA SINAV GÜNÜ
Şuan sınava girmem için annemle beraber saatin gelmesini bekliyoruz.
Aslında kendim gidecektim ama annem asla kabul etmedi.
Baban deseniz zaten.. Neyse ya
Anons sesi yankılandı ve sınavıma girmek için binaya adımladım. Ayyy heyecandan ölcem bi sus kızım ya.
*
Sınavım bitmişti ama ben de bitmiştim. Çok yorgun hissediyordum. Annemin yanına gittim. Sınavla ilgili uzun bir sohbetten sonra eve döndük.
Uyuyordum...
Evet sınavdan sonra eve gelip yemek bile yemeden odama geçip uyumuştum.
Ama bilin ne bakalım ne oldu ve ben uykumdan uyandım?
Doğru tahmin, uykumu almıştım.
Salak gibi öğlenin 2'sinden gecenin 4üne kadar uyumuşum. Tabii uykumu alıp uyanırım.Tuvalete gitmek için odamdan çıktım ve salonun önünde geçerken içeri bir göz attım; babam üzerindeki ceketini bile çıkarmadan yerde yatıyordu, halıya öylece uzanmıştı. Ve baş ucunda da bir kaç tane içki şişesi...
Şaşırmamıştım.
Bu her gün gördüğüm bir tabloydu. Oflayarak lavaboya girdim ve işimi halledip çıktım.
Tekrar odama girdim. Ne yapacaktım ki gecenin 4'ünde. Tekrar uyumaya karar verdim. Zordu belki ama imkansız değildi.
*
Uyandığımda saat 07.55 ti. Gece o saatte uyandıktan sonra uyuyabilmem benim için gerçekten başarıydı.
Annem bu saatte işe gitmiş olmalıydı. Yataktan kalktım ve lavaboya gittim. İşlerimi halledip çay koymak için mutfağa giderken salona bakmadım bile.
Biliyordum çünkü orada ne göreceğimi. Mutfağa girdiğimde çaydanlığa su koydum ve o ısınırken akşamdan kalan bulaşıkları makineye yerleştirdim.
Mutfakta yapmam gereken herhangi bir iş kalmadığında önceden demlediğim çayımdan elime bir bardak aldım ve odama geçtim.
Yatağımı topladım ve üzerimi değiştirdim. Saate baktığımda 09.53'tü.
Babamın bu saate yüksek ihtimalle çoktan kalkıp gitmiş olacağını tahmin ettim ve kontrol etmek için salona adımlamaya başladım.
Yürürken bir yandan da ofladım. Çünkü her gün aynı sabah onun içki şişelerini toplamaktan gerçekten çok sıkılmıştım.
Salona geldiğimde gitmemiş olduğunu gördüm. Şaşırdım. Uyuyo mu o? Hem de bu saate? İç sesim de şaşırdı çünkü o bu saatte çoktan dışarı çıkıp akşama içki parası çıkarmak çalışmaya gitmiş olurdu.
Yanına yaklaştığımda dün geceki gibi yatıyordu. Hiç kıpırdamamıştı. İşte bu gerçekten çok değişikti...
---------------------------
[Bu bölüm 11.27 / 15 Haziran 2022 tarihinde düzenlenmiştir.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİLAT
Fiksi UmumSahibinin bile orda olduğunu unuttuğu, kendini hatırlatmayı isteyen bir adamın kalbi Adam inanmıyordu bir kalbinin olduğuna, biri için atabileceğine Ta ki Ela'yı görene kadar...