Bölüm, Ateşin Oğlu serisinin sevgili yazarı sulisindunyasi na ithaf edilmiştir❤Toplantı salonunun bir köşesindeki koltuklara, yüzlerindeki rahatlama, mutluluk ve partinin yorgunluğu ile atıştırıp içmekten keyifli bir şişkinlikle yayılmışlardı. Katy, gömüldükleri yumuşacık, pofidik koltukta, Alex'in göğsüne yasladığı başını hafifçe kaldırarak izlediği bu manzarayı, içini dolduran huzurun getirdiği tebessümle izliyordu.
Alex'in göğsündeki hafif hareket, uzun süredir koltuğa yasladığı başını kaldırıp, kapalı tuttuğu siyah gözlerini aralamasını ve bakışlarını Katy ile buluşturmasını sağlamıştı. Kehribar gözlerin derinliklerindeki ışıltı ve huzur, adeta ailesini izleyen mutlu bir çocuğu çağrıştırıyordu. Alex kalbinin derinliklerinde, bu gözlerin daima bir çocuğun bakışlarındaki saf mutluluk pırıltısını korumasını diledi.
Yavaş yavaş salon hareketlenmeye başlamıştı. Soulfly, kutlamanın bittiğinin sinyallerini vermek istercesine ayaklanıp, hafif tebessüm ederek salonun ortasına ilerledi.Kiminin bakışları üzerine odaklansa da hepsinin dikkatini çekmek için ellerini çırparak seslendi:
"Eveet çocuklar! Hadi bakalım! Bu sabah kutlaması fazla uzadı... Herkes görevinin başına!"
Bu seslenişin ardından, keyfi yüzünden okunan Soulfly, ayaklanmış olan Alex ve Katy'nin hemen önünde durarak, önce ikisinin de omuzlarına koyduğu ellerini, güç vermek istercesine sıktı ve gözlerinin içi gülerek, onlara sarıldı.
" İkiniz de ayrı ayrı korkuttunuz bizi çocuklar. Şimdilik atlattığımız bu tehlikeden sonra, kutlamayı hak etmiştiniz.."
Soulfly, sadece birkaç yaş büyük olmasına karşın, daima korumacı tavrı ile sevilip saygı duyulan bir büyücüydü. Onunla ilk karşılaşma, omuzlarındaki düz beyaz saçları ve insanın içinde sakladığı bütün sırları görüyormuşçasına delici, açık mavi bakışları yüzünden, biraz ürkütücü olurdu. Ama bu görüntünün ardındaki Soulfly, tam aksiydi.Kendisini tanımasına izin verdiği dostları, O'nun ürkütücü gelen gözlerinin ardındaki sahiplenmeyi, korumacılığı ve sevgiyi görürlerdi.
Aslında bir erkek için oldukça estetik bir yüze sahipti. Delici mavi gözleri, koyu kıvrık kirpikler ile çevrelenmişti. Koyu, yay gibi kaşları da kirpiklerine uyum sağlıyordu. Burnu, yüzündeki en renkli kısım olan dudaklarının üzerine, adeta bir heykeltraş tarafından oturtulmuş gibi simetrikti. Zayıf görüntüsünün aksine, çocuklarla yaptığı çalışmaların sonucu olan, kaslı bir vücuda sahipti.
Katy, gruba katıldığı ilk günden bu yana, büyük bir hayranlıkla birlikte, sonsuz bir güven duyuyordu kurtarıcısına. Kurtarıcısının bu sıcak sarılışına o da sıcak bir karşılık vererek, minnetle teşekkür etti:
"Bu güzel sürprizin, senin fikrin olduğunu tahmin etmiştim. Gruba girişimden bu zamana kadar daima beni korudun, kolladın. Başarısızlıkla sonuçlanan son operasyonumuzda da yine arkamdaydın ve kurtulmamızda yine senin büyük bir payın var."
Soulfly, alçak gönüllülükle tebessüm ederek, Katy'yi susturmak istedi ama Katy'nin durmaya niyeti yoktu. Kaşlarını havaya kaldırıp gülümseyerek, bakışları ile kurtarıcısına, dinlemesi için itiraz etti:
"Hiç de öyle -sen de olsan aynını yapardın- söylevine başlama! Senin gibi bir arkadaşım, koruyucum, en önemlisi de dostum olduğu için çok şanslıyım.. Her şey için teşekkür ederim.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kehanetin Gücü
Fantasy©Tüm Hakları Saklıdır Türler arası barış, bir tarafın en güçlü olma ihtirasıyla sarsılmaya başlar. Bakalım türler birbirini yok etmeden barış tekrar sağlanabilecek mi? Kim bilir? Belki de aşk her şeye üstün gelir... Umarım beğenirsiniz...