Hemen hemen klübün yarısını Dreamshine'a cisimleyen Soul, solgun yüzü ile tezat oluşturan, burnundaki kırmızı sızıntıyla yerde yarı baygındı...
**************************
Soul'ün o şekilde cisimlenmesi ile Abigail, endişeli bakışlarını ona çevirerek, bir anda kendini dizlerinin üzerine bırakmış.Soul'ün başını kendine yaslarken, sarsılmaması için büyük çaba sarfetmişti.
Soul, açmakta zorlandığı gözlerini araladığında, Abigail'in kendini kaybetmiş, göz yaşlarının kendine yol çizdiği yüzü ile karşı karşıya gelmişti. Şu anki kendinden geçmiş ve bitkin durumu, Abigail'in o haline şahit olmanın yanında bir hiçti.. Kendini toparlamaya çalışarak, yüzünde dolaşan titrek ellerin sahibini, iyi olduğuna inandırmak istiyordu.
Başına üşüşen kalabalıkta, herkes bir şeyler mırıldanıyordu ama onun dikkati sadece Abigail'in dudaklarından dökülen sözlerdeydi.
"Soul! İyi olacaksın.. Soul! Kendine gel lütfen... Lütfen.. Bak! Gözlerime bak.. Ben.. Ben yanındayım..."
Abigail'in bu sözleri Soul'ün kulaklarına ulaşırken, beraberinde içindeki acıyı da taşıyordu. Zorlanarak da olsa derin bir nefes almaya çalıştı ve yüzünde dolaşan ipek yumuşaklığındaki, şevkatli küçük eli tuttu. Bu tutuş, yüzündeki elin hareketsiz kalmasına neden oldu. İyi olduğunu göstermek istercesine, avcunun içindeki eli dudaklarına götürdü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Abigail'in gözlerindeki hüzün, şaşkınlığa ve az da olsa içindeki rahatlama ile sevince dönüşmüştü.
Bir anda Animate'in seslenişi ile kendilerine gelip, dikkatlerini ona verdiler.
"Ashtin! Beni bekle.."
Ashtin, klübün kapısına doğru hızlı ve kararlı adımlarla ilerlerken, Animate de peşinden koşturmaya çalışıyordu.
Katy, artık Soul de pek iyi görünmediğine göre, durumu kontrol altına alması gerektiğine karar verdi. Şaşkın bakışların arasında, Ashtin ve Animate'e şimdiye kadar duyulmamış o kararlı ses tonuyla seslendi:
"Ashtin! Animate! Durun!.."
Duraksayan Ashtin ve Animate, Katy'nin bu otoriter ses tonunu ilk kez duymanın şaşkınlığını yaşıyorlardı.
Katy, klübün çıkış kapısının önünde, iki şekildeğiştirenle karşı karşıyaydı. Kararlı bir şekilde ikisinin de gözlerinin içine bakarak, sözlerine devam etti:
