BÖLÜM-2-Işık Topları-

11.9K 519 140
                                    

Bu bölümü sevgili @SiyahLotus a desteğine teşekkür için ithaf ediyorum.


Hikayenin Instagram sayfası: Kehanetingucu

E-mail: asumansac@gmail.com

Bir düzenlenmiş bölüm daha ☺️

Umarım beğenirsiniz 🙈👍😊
Keyifli okumalar📖

********

Diğerleri antreponun kapısını es geçip aramaya devam ederken, Alex gözlerini kısmış, büyük bir konsantrasyonla içerideki ulaşmak istediği karanlık zihne doğru ilerliyordu.

Konsantrasyonunun bozulmaması için sakin ve ihtiyatlı bir şekilde, ay ışığının içeri süzüldüğü geniş girişten, uzun gölgesinin üzerine basarak ilerliyordu.

Bir an konteynırın arkasından bir nefes sesi duydu ve dönmesi ile kendini kaybetmek üzere olan Katy'yi, omuzlarından yakalaması bir oldu.

Katy, son anda yere yığılmaktan kurtulmuştu ama kendisini omuzlarından sarsan bu güçlü kolların sahibimi görmek istiyordu.

Omuzlarımdan beni sarsan ve adımla bana seslenen bu adam da kim?

Gözlerim tüm ısrarlı çabalarıma karşın, inatla açılmamakta kararlı.

Bu ses, bu ses?... Hiçbirşeyi hatırlamayan hafızamın uzak bir köşesinden bu ses tanıdık geliyor.

Sarsma beni!! Sarsıldıkça, beynim kafatasımın içinde oynuyor.

Kime yakalandığımı görmek ve bu sarsıntıya son vermek için bir gayret gözlerimi araladığımda onu gördüm.

Gözlerinde, sabırsızlıkla karışık hiddet mi yoksa üzüntüyle karışık endişe mi vardı okuyamıyordum. Çünkü beni sarsmaya devam ediyordu ve gözlerimi aralayıp onu gördüğümün farkında değildi.

Bir an durması için ellerimi son gayretle göğsüne kaldırdım ve durup gözlerimin içine delercesine baktı.

Bu simsiyah ve gür kirpiklerin içindeki delici bakışları bir yerden tanımalıydım, tanımam gerekiyordu.Çünkü onların bana bakışı tanıdık birine bakar gibiydi...

Ama nasıl olurdu? Az önce kaçtığım kişilerden biri olmalıydı.

"Bırak beni! Bırak!" sesimi duyup dediğimi yapsa, eminim ellerinin arasından akıp düşecektim.

Alex, korku ve paniğin okunduğu kehribar gözlere odaklanarak, sakinleştirmeye çalışıyordu. Şimdi az da olsa rahatlamıştı ve tek düşüncesi, Katy'yi kandine getirip bir an önce oradan uzaklaştırmaktı. Diğerlerini şimdilik atlatmıştı ama her an geri dönebilirlerdi..

Buldum!.. En sonunda buldum seni!

Bu kırılgan, çıtı pıtı vücudun peşinden nasıl da koşturdun bizi?

Ter içindeki yüzüne düşmüş saçların, kırmızıdan solgunluğa dönmüş yanakların ve almakta zorlandığın nefesinle ne kadar da kırılgan görünüyorsun.

Kendine gel!.. Kendine gelmelisin!

Alex, Katy'yi antrepodan çıkarmakta gecikmişti.. Diğerlerinin geri döndüğünü ve yanlarına ulaşmasına saniyeler kalmıştı. Bunu hem hissediyor hem de keskin duyuları ile kokularını alıp, seslerini işitiyordu. Gözlerini Katy'nin gözlerine odaklayıp, kısa bir an kararsız kaldıktan sonra kararını verdi ve oyununu sürdürmeye devam etti.
Gözlerine o duygusuz, öfkeli perdeyi indirdiğinde, diğerleri de antreponun içine adımlarını atmışlardı...
Katy'nin tarafında ise her şey çok daha karmaşıktı..

Göz göze geldiğimiz an antreponun kapısından gelen seslerle birlikte paniğe kapılarak; "Neredeyim? Sen kimsin? Neler oluyor?" diye sorularımı sıralayabildim.

O an gözlerindeki anlayamadığım ifadenin şaşkınlık olduğuna yemin edebilirdim. Yüzündeki bu anlık ifade, yerini, kaşları çatık bir bakışa bıraktı. Kızgın görünüyordu..

"Seni yakaladık!.. Kaçış yok!"

Bu güzel ve tok ses...

Beni yakaladıklarını söylemese, tanıdığım ve güvendiğim bir ses sanki bana " Merak etme, güvendesin" dedi sanırdım.

Beni düşmemem için tutan o güçlü eller, kolumdan tutup kaldırdı ve antrepodan çıkmak üzere diğer adamlara doğru itti.

Ne yapacağımı bilemez halde, şaşkın ve korkmuş bir şekilde yürümeye başladım.

Yine o tanıdık, dayanılmaz acı beynimin içine saplandı ve dudaklarımın arasından çıkan inleme ile yere kapaklandım. Ellerimi başımın iki yanında bastırmak için bile zor doğruluyordum. Dudaklarımın arasından çıkan ikinci inilti ile gözlerimin kararması ve acımın dinmesi bir oldu.

Kapının önünde bekleyen adamların şaşkın bakışları arasında az önce hiçbirşey olmamış gibi, sadece nefesimi düzenlemeye çalışarak ayağa kalktım.
Korkudan ne kapıdakilerin ne de az önce beni ayıltmaya çalışan, bakışlarını anlamlandıramadığım avcımın yüzüne bakamıyordum.

Avcım... Evet, tam da onun üzerine oturan bir isimdi "avcı"...

İnsan azmanlarından en iri olan, yanımdaki avcıma sinsice "Yakalamışsın?" diyerek sırıttı.

O an avcımın kolumdaki parmakları kasıldı ve gözlerimin yaşarmasına sebep olan acıya karşı sessiz kalamayıp tekrar inledim... Bakışlarım, avcımın gevşeyen parmaklarından, merakla, yüzüne odaklandı. Karşısındaki insan azmanına, ciddi bir ifade ile sıktığı dişlerinin arasından "Ne bekliyordun?" diye yanıt verdi.

Avcımın bu aşağılar tavrı, adamın sinsi sırıtışını yüzünden siliverdi ve çene kemiklerinin oynayışından onun da dişlerini sıktığını anlayabiliyordum.

Tam ağzını açtı, cevap verecekti ki bir anda durdu. Kocaman açtığı gözlerini avcımın gözlerinin içine dikerek bakakaldı. Olacakları sezmişti ve gözlerindeki paniği görmemek imkansızdı.

Burnumun dibine kadar yaklaşan insan azmanı adamların arkasından gelen göz alıcı beyaz ışıklar ve gürültülerin patlak vermesi ile büyük bir arbede yaşanmaya başladı.

Ne olduğunu anlayamamıştım. İçimdeki korku, yerini bir an önce harekete geçme ve savaşma isteğine bırakmıştı. Ama avcım beni belimden kavrayarak o arbedenin içinden uçarcasına kaçırmaya çalışıyordu ve bu hareketi, içimde patlamak üzere olan fırtınanın kopmasına neden oldu.

Göz açıp kapayıncaya kadar etrafımdaki bütün seslerden ve ışık toplarından ayrı bir dünyaya adım atmış gibi hissettim.. Bunun nasıl olduğunu anlayamadım ama etrafımda olan biteni ve kim olduğumu bilememek beni gittikçe çıldırtıyordu...

Büyük bir histeri krizine girmek üzereydim ve bu avcımı korkuttu mu, endişelendirdi mi bilmiyorum ama şimdi omuzlarımdan tutmuş beni sarsarak gözlerinin içine bakmam için zorluyordu. Bense inatla ona bakmadan başımı sağa sola çeviriyordum.

İşte o an gözümün gördüklerine inanamayarak donup kaldım...

*************

Arkadaşlar, yorumlarınız benim için önemli. Lütfen olumlu ya da olumsuz yorumlarınızı bekliyorum...

Kehanetin Gücü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin