BÖLÜM - 17 - Tılsımın Mührü -

714 86 34
                                    


Bölüm, Bir Şeyler Düşlemek adlı basılı kitabın yazarı ErhanTuran4104 a ithaf edilmiştir..

Bu bölümde biraz Alex'in gözünden olayları görmenizi istedim:)

Umarım hoşlanırsınız;)

Keyifli okumalar, beni yalnız bırakmayan sevgili arkadaşlarım ❤️📖 ❤️

ALEX

Gecenin soğuk karanlığında, Dreamshine'a dönmek için gereken bütün ayarlamaları halletmiş olmanın rahatlığı ve yarın sevgilime kavuşup, onun mis kokan saçlarına konduracağım öpücüklerin hayali ile uzanıyordum ki zihnimde telaşla adım yankılandı..

Kahribar gözlerinin içi ile gülümseyen Katy'nin, keyifli ve berrak görüntülerinin doldurduğu zihnim, Soul'ün bana seslenmesi ile bir anda sis perdesi inmişçesine buğulandı ve hızla gözlerim açılarak, karanlıkta can buldu..

"Alex! Alex! Beni duyabiliyor musun? Dreamshine'da seni bekliyoruz... Katy... Aslında... Aldrich seni bekliyor..."

Bu da neyin nesiydi?..   Katy!...

Onu böyle sık sık yalnız bırakmamalıydım, yine ele avuca sığmayıp bir şeyler karıştırmış olmalıydı..

Ah Katy!

Durum, Soul'ü hiç hoşlanmadığı bu ormanlara getirecek kadar önemli olmalıydı..

"Katy iyi mi? Ona bir şey olmadı değil mi?"

Onu görmeden, sarılıp kokusunu içime çekmeden bana rahat yoktu ve hemen yataktan fırlayıp üzerime bir atlet geçirdim. Soul'ün yanıtının gecikmesi ile içimdeki endişe, yerini koca bir panik dalgasına bırakmaya başlamıştı ki duymaya alışık olmadığım, titrek bir Soul sesi yanıtladı sorumu:

"O... İyi... Sadece... Uyuyor..."

Uyuyor mu? Bu nasıl saçma bir yanıttır böyle? Bir an önce gitmezsem, şimdiye kadar fazlası ile dizginlemeye çalıştığım güçlerim, inflak edercesine kendini dışarı atacaktı ve bu durum bulunduğum yer için kesinlikle pek de uygun olmazdı. Her an ortalığı karıştırabilirdim..

Soul'ü yollayıp, son işimi de hallederek soluğu Dreamshine'da almalıydım.

"Hemen geliyorum!"

Kennard, uyurken özgür hissettiği için kurt tarafını insan tarafına baskın çıkarıyordu ve bu da zihnine girmeyi imkansız kılıyordu.. Hızla yan odaya geçip, bir kurt gibi hırıltılar çıkararak uyuyan Kennard'ı, pek kolay olmasa da uyandırdım.

Kendine gelmeye başlayan Kennard, ne olduğunu anlamaya çalışarak, şapşal bir sırıtışla, ağzının içinde bir şeyler gevelemeye başlamıştı:

"Animate!     Koşmaa!    Yakaladım senii!"

"Hey! Uyan dostum.. Sessiz ol ve beni dinle.. Dreamshine'da bir sorun var ve ben hemen gidiyorum... Sen durumu idare et... Benim için Atelich'e bir şeyler uydur ve oyalanmadan sen de gel.. Kennard! Anladın mı beni?"

Şaşkınca, koca yumrukları ile gözlerini ovalayan Kennard, nihayet kendine gelmişti.

"Ta..  Tabi dostum... Ne oldu ki? Sorun ne?"

"Bilmiyorum ama kesinlikle Katy ile ilgili ve Soul'ün de buraya kadar geldiğini göz önünde bulundurursak, durum ciddi.. Ormana gidecek vakit yok.Hazır herkes uyuyorken, burada cisimleniyorum ve sen de dikkatli ol."

Kehanetin Gücü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin