Bölüm, Queen'in yazarı GHosT_29 a ithaf edilmiştirSelam Arkadaşlar :)
Bu kez bölümümü cidden geciktirdim ve özür dilerim...Fazla söze gerek yok; keyifli okumalar ❤️
Alex'in kollarında, rahat ve uzunca bir uykunun ardından, dinç bir şekilde pencereye yönelip açtığı perdenin önünde, doğan güneşe selam veren Katy, kapının önünden gelen fısıltı şeklindeki konuşmalara kulak kabarttı.
Sesler, Animate ve Abigail'indi...
Perdenin açılıp altın rengi gün ışığının odayı istila etmesiy ile gözlerini kısmak zorunda kalan Alex, beyaz pikeyi başına çekti. Katy'nin huzur dolu gülümsemesiyle baş ucuna yaklaştığı Alex, bir anda ne olduğunu idrak etmek istercesine başını pikenin altından çıkararak, telaşla etrafına göz attı. Sevdiği kehribar bakışlarla göz göze geldiğinde, aynı hızla rahatlayarak Katy'yi yatağa çekti ve kollarının arasında sımsıkı sardı.
Sevgilisinin kollarında, mutlulukla kıkırdayan Katy, aynı zamanda dudağının üzerine götürdüğü işaret parmağı ile sessiz olması için uyarıda bulundu ve gözleri ile kapıyı işaret etti. Dikkat kesilince, kapının diğer tarafındaki endişeli fısıltılar daha net duyulabiliyordu.
İki sevgili, hınzır gülüşmeleri ve sessizce bakışmalarının ardından, yavaşça kalkarak, aniden kapıyı açtılar. Kapının açılması ile odanın içine doğru tökezleyen kızlar, şaşkınlık ve utanç duygusu yüzünden renkten renge girmişler ve odanın içinde kahkahanın kopmasına neden olmuşlardı..
İlk toparlanan Abigail, tabi ki ilk tepkiyi gösterendi:
" Saatlerce uyumak da ne oluyor?! Meraktan ne yapacağımızı bilemedik dışarıda! Bir de geçmiş karşımızda gülüyorsunuz..."
Son cümlede rahatlamaya başlamıştı ve şu an kendisi de arkadaşları ile gülüyordu..
Ortamın yumuşamasını fırsat bilen Animate, rahatlamanın etkisiyle Katy'ye sarıldı..
"İyi misin Katy? Öğrendiklerimiz bizi bile şaşkına çevirmişken, senin durumunu düşünmeden edemedik."
Kendisine bu kadar şevkat ve ilgi ile yaklaşan yeni arkadaşının gözlerindeki hüznü okuyan Katy, sevgi ve minnet dolu bakışları ile gülümseyerek karşılık verdi:
"İyiyim... Yalnız olmadığımı biliyorum... Her ne kadar bunca şeyi bir anda öğrenmek ağır gelse de sanırım kaldırabilirim."
Alex, Katy'ye sessizce yaklaşıp omuzlarından şevkatle tuttu ve Katy'yi kendine çevirdi. Yarı hüzün, yarı suçluluk vardı kömür karası bakışlarında.
"Bu kadarını ben de tahmin edememiştim ama seni bu dünyaya alıştırmakta biraz yavaş davrandığımın farkına varamamışım. Özür dilerim.."
Katy, yüzündeki tedirgin ve kalbine işleyen sıcaklığa sahip elleri tutup, o çok sevdiği kömür karası gözlere aynı sıcaklıkla karşılık verdi:
"Sonuna kadar beni düşündüğün için bu şekilde davrandığından eminim sevgilim... Sorun yok tamam mı? Yanımdasın... Yanımdasınız ve ben daha iyi olacağım..."
Odada oluşan kısa süreli sessizliği, çalan kapının sesi dağıttı. Aralanan kapıdan, gözlerinde meraklı bakışlarla Fenmore başını uzattı..
Kendisine dönmüş tebessüm dolu yüzleri görünce, gergin ve meraklı bakışlarının yerini rahatlama aldı. Derin bir oh çekerek içeri girdi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kehanetin Gücü
Fantasy©Tüm Hakları Saklıdır Türler arası barış, bir tarafın en güçlü olma ihtirasıyla sarsılmaya başlar. Bakalım türler birbirini yok etmeden barış tekrar sağlanabilecek mi? Kim bilir? Belki de aşk her şeye üstün gelir... Umarım beğenirsiniz...