Medya ❤️Angelique KidjoBölüm, Bir Küçük Eylül Masalı' nın yazarı ucamayancivciv güzelime ithaf edilmiştir🐣 ❤
Eveet!
Yine Yeni Bölümle Geldim:)
Umarım Keyifle Okursunuz ❤️Ay ışığının aydınlattığı ormanda, karanlığın içinden gelebilecek tehlikelere karşı tetikte, acele ile etrafını kolaçan ediyordu. Soulfly, hiç hoşlanmamasına rağmen, yine kendini bu dağınık ve devasa ağaçların bulunduğu, kasvetli Bonekingdom ormanına cisimlemişti.
Tedbir olarak iki iri ağacın dallarının arasına gizlenip, gözlerini kapattı ve konsantre oldu. Alex'e ulaşmalıydı..
Zihnini açtı ve Alex'e seslendi:
"Alex! Alex! Beni duyabiliyor musun? Dreamshine'da seni bekliyoruz... Katy... Aslında... Aldrich seni bekliyor..."
Yanıt gecikmemişti.. Soul'ün zihninde çınlayan, Alex'in telaşlı ve endişeli sesi ile kapalı tuttuğu gözlerini açtı. Odaklanmış derin maviler, ay ışığında parıldadı.
"Katy iyi mi? Ona bir şey olmadı değil mi? "
Dostunun telaşlı sorularına ne yanıt vereceğini bilemeyen Soul'ün, ne kadar transa geçmiş olsa da vücudu ve bakışları titredi:
"O... İyi... Sadece.. Uyuyor..."
Bundan sonra söyleyeceği hiç bir sözün Alex'i, Katy'yi görmeden sakinleştiremeyeceğini biliyordu...
"Hemen geliyorum!"
Ve zihnindeki son sözlerle transtan çıkıp, Dreamshine'a cisimlendi.
**************************
Aldrich, masasındaki şamdanın üzerinde titreşen mum ışığında, önündeki şablon ile tılsımı karşılaştırıyordu. Her ne kadar kadim dostu Marianda'ya, tılsımda yardımcı olmuşsa da; o zamanlar bu tılsım, kolye değil, bir yüzüktü..
En az adı kadar emindi ki Marianda bu tılsımı, yüzükten kolyeye dönüştürürken, kesinlikle başka sihirler ile de güçlendirmişti. En ufak bir yanlışlıkta Katy'ye bir zarar gelebilirdi ve bu risk göze alınamazdı. Tam o sırada, defterde gezdirdiği parmağını, bir satırın üzerinde sabitledi ve yüzünde memnun olmanın getirdiği tebessüm belirdi.
Kapının tıklatılması ile daldığı bu derin düşüncelerden çıkan Aldrich, defterden başını kaldırıp, seslendi:
"Buyrun!"
Bu kez içeriden gelecek olan sesi beklemişti Soulfly. Kapıyı açıp içeri girdiğinde, henüz kapıyı kapatıyordu ki Alex O'na engel oldu ve telaşlı bir şekilde odaya daldı. Soul'ün beklediğinden de çabuk cisimlenip, Dreamshine'a ulaşmıştı.
Kömür karası gözlerinin bebeğindeki alev rengi, az önceki cisimlenme büyüsü yüzünden hala yerli yerindeydi. Siyah, dar atletinin sardığı gergin ve kaslı göğsü, panikle soluduğu her nefeste, hızla inip kalkıyordu.
Havadaki gerginliğin farkına varan Aldrich, genç adamı sakinleştirmek için hemen ayağa kalktı ve yanına gidip, iki elini de omuzlarına koydu. Hafif bir tebessümle, sakin bakışlarını, şu an alev alev yanan gözlere odakladı.
"Sakin ol delikanlı... Katy çok iyi ve şu an dinleniyor. Abigail ile Animate de onun yanında.. Otur bakalım... Katy'nin yanına gitmeden önce, Soul ve seninle konuşup kafanızdaki soru işaretlerini yok etmem gerekiyor anlaşılan.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kehanetin Gücü
Fantasy©Tüm Hakları Saklıdır Türler arası barış, bir tarafın en güçlü olma ihtirasıyla sarsılmaya başlar. Bakalım türler birbirini yok etmeden barış tekrar sağlanabilecek mi? Kim bilir? Belki de aşk her şeye üstün gelir... Umarım beğenirsiniz...