Böö!

166 25 0
                                    

-Pelin'den-

Aslı okula geldiğinde ağlıyordu. Hemen onun yanına koştum. Yüzünü kapatan saçlarını arkaya attım. Gözleri şişmiş halde yere bakıyordu.

"Ne oldu?" ağlamasına hıçkırıkları eşlik etmeye başladı. "Aslı."

"A-annem boşanma kararı aldı. B-beni Eskişehir'e götürmeyi düşünüyor."

"Tamam. Sakin ol. Gel odaya çıkalım."

"İstemiyorum," dedikten sonra ağlamasını durdurdu. "Neden böyle bir kara aldı. Buraya geldiğimizde çok mutluydu. Fikrini ne değiştirdi."

"Bilmiyorum," gözlerini kıstı ve karşıdan bize doğru gelen Doruk'a gözlerini sabitledi. Beni iterek Doruk'un yanına götürdü. Doruk anlamaz bakışlarını üzerimizde gezdirirken aniden gözleri büyüdü.

"Hmm. Benim biraz işim varda. Be..." cümlesini tamamlayamadan Aslı, Doruk'un koluna yumruk attı. "Özür dilerim Aslı ama Semih seni korumak istiyor." Doruk'a baktım. "Daha sonra anlatırım Pelin," dedikten sonra Aslı'nın yumruk attığı yeri tuttu. Doruk'un yanına geçtim. Kolundaki acıyan yeri hafifçe tuttum. Gülümseyip bana baktı.

Doruk yere oturdu. Bende onun yanına oturdum ve kafamı omzuna yasladım.

-Aslı'dan-

Tamam. Annem boşanma kararı almış olabilir ama eğer annemi ve babamı ne kadar çok düşünürsem, o kadar üzülürüm. O yüzden olanları unutmaya çalıştım.

Pelin ve Doruk birbirlerine yaslanmış oturuyorlardı. Onların bu büyülü anlarını bozmak istemesem de dayanamadım.

"Bence bu kadar yeterli aşıklar. Aile var burada. Yazık değil mi şu küçük ağaca. Onun yanında duran anne ağaç hareket edebilseydi Doruk'u kovalamaya başlardı. Bence," saçmalamış olabilirim ama onları rahatsız etmek hoşuma gidiyor.

Pelin ayağa kalktı. "Bence koşmaya başlasan iyi olur," dedi ve beni kovalamaya başladı. Doruk hâlâ yerde otururken Pelin'i destekliyordu. Karşıma Furkan çıktı ve benim kaçmamı engelledi. Pelin beni gıdıklamaya çalışırken Furkan, Doruk'la konuşuyordu. Eğlenceli anımızı bozan bu sefer ben değildim. Semih'ti.

Pelin "İstersen gidelim buradan," dedi.

"Hayır. Semih sonra geldi. Onun gitmesi lazım." Semih yanıma geldi. Sırıtarak konuşmaya başladı.

"Bilgin olsun diye söylüyorum. Soyadım Taşer değil." soyadının Taşer olmaması umrumda değil de fail oldum. Semih yanımdan uzaklaşırken onun taklidini yaptım.

Semih'in arkasından sabah çarptığım çocuk geldi. "Ben Çağlar. Semih'in kuzeniyim," deyip sırıttı. Merakımdan soruyorum. Bunların ailede sırıtmak gelenek mi?

"Aslı," kısa ve net bir cevap olarak düşünüyorum. Çünkü Semih'le yeterince sorunum var. Çağlar'ın da sorunlarım arasına girmesini istemem. "I know."

"Biz Türk'üz. Türkçe konuş," mal mı bu cool jojuk.

Semih gülmeye başladı. Neye gülüyor bu çocuk. "Salak. Sen gülme," donup kaldı. Keşke fotoğrafını çekseydim.

"Bana mı dedin?" seni döverim davranışların bende işe yaramıyor Semih Bey.

"Evet. Sana dedim," yanıma geldi.

"Salak demek sana yakışmıyor Şebeğim."

"Senin Şebeğin değilim," bana soğuk davranıp terslemeden önce Şebeği olup olmadığımı düşünmeliydi.

"Sana gerçekleri anlatmak isterdim ama anlatamam. Bu davranışlarıma alışmanı istiyorum. Bazen soğuk davranırım, bazen de yanında durmak isterim." onun oyuncağı değilim. Ve onun oyuncağı olmadığımı ona söylemem gerek.

"Senin oyuncağın değilim. Sende küçük bir çocuk değilsin. Eğer küçük bir çocuk olsaydın istediğin zaman iyi davranıp, kenara atardın oyuncağını. Dediğim gibi senin oyuncağın değilim." dedikten sonra hızlı adımlarla okulun çıkış kapısına doğru yürüdüm. Semih kolumdan tutup beni kendine çekti. Çenemi tutup ona bakmamı sağladıktan sonra dudağımdaki baskıyı hissettim. Ona karşı çıkamıyordum. Beni kendine çekiyordu. Sonunda kendime geldim. Semih ittim.

"Ne yaptığını sanıyorsun?"

"Seni öptüğümü."

"Haha çok komik." aniden ciddileşti.

"Neden böyle davrandığımı bilmek mi istiyorsun?" evet anlamında başımı salladım. "Babana güvenme. Sırları olan o. Ben değilim. Baban yüzünden sana böyle davranmak zorundayım. Seni üzdüğüm zaman içimde öfke fırtınası oluşuyor. Özür dilerim. Böyle davranmama alışmanı istiyorum."

Babama neden güven miyim? Semih'e güvenmek istiyorum.

Semih'e sarıldım. "Tamam daha dikkatli olurum." dedim fısıldayarak. Tamam. Kolay affettim. Ama annemin boşanma kararının ani bir şekilde ortaya çıkması, babamın beni yatılı okula göndermesi. Bunların hepsinin bir nedeni olmalı. Neyse. Bu günlerde çok fazla düşündüm. Bu davranışım bana göre değil.

"Semih. Karanlıktan korkar mısın?"

"Hayır. Neden?"

"Merak ettim." bana ukala bakışlarını atarken ben gülmeye başladım. Çok garip görünüyordu.

Pelin, Doruk'un kolundan destek alarak ayağa kalktı. "Eveet. Akşam nerede buluşuyoruz? Yoksa Aslı'nın espirilerini mi tercih edersiniz?" Doruk'a baktı. Doruk kafasını gelemem der gibi salladı. Pelin, Doruk'a bakarak "Aslı'dan iğrenç espiriler dersi almam gerekiyor." dediği anda Doruk gülüp Pelin'e sarıldı.

Furkan konuşmaya başladı. "Okulun bodrumu olur mu?"

"Harika!" bunu söyledikten sonra kendi sesimle söylediğimden şüphelendim. Çok ince çıkmıştı. İrem'in sesi gibi de İrem nerede acaba. Çağlar da yok oldu.

Herkes okulun bodrumunda buluşmayı kabul etti. Vee sürpriz bir karar daha. Saklambaç oynayacağız. Telefonuma gelen mesaj sesiyle telefonumu elime aldım.

Gönderen: Popi Jojuk
Aslııı. Cool görl. Seni özledik.

Gönderilen: Popi Jojuk
Popi Jojuk'um bende sizi özledim.

Gönderen: Popi Jojuk
Cool Görl'üm sefgilinden bahset.

Gönderilen: Popi Jojuk
Sefgilim yok anlamıyor sen beni. Awfdg. Neyse. BB. İşim var. Sonra konuşuruz Popi Jojuk'um :*

Gönderen: Popi Jojuk
By Cool Görl'üm.

Eveet. Popi Jojuk'um diye bahsttiğim kişi Rüzgar. Rüzgar eski okulumdan arkadaşım. Kızların onu öpmek istediği ve popüler çocuk. O yüzden ona Popi Jojuk diyorum. Zeka fışkırıyor.

--

Okulun bodrumu çoook karanlık. Şimdi Semih'e sarılsam çok klas olur o yüzden Semih'le dalga geçmeye başlayacağım.

"Semih. Çok mu korktun. Lütfen temiz çamaşır getirdiğini söyle." ben gülünce sesim yankılandı.

Furkan'da geldiğinde tamamlandık. Doruk gönüllü ebe oldu. Pelin itiraz edince "Eğlenceli olacak Prenses." dedi Pelin'e. Furkan ve Semih, Doruk'un kaça kadar sayacaklarını falan konuştular.

"Semih. Sessiz ol." beni dinlemeden ilerlemeye devam ediyordu. Doruk hala kimseyi sobeleyemedi. "Yaa. Semih eğil. Seni görürse son hızımla koşmaya başlarım ve seni burada bırakırım."

"Uff Aslı. Sus biraz. Senin yüzünden yakalanacağız."

"İff İsli. Sis biriz. Sinin yizindin yikiliniciğiz." Semih sırıtmaya başladı. "Semih. Kalk ayağa. Ayrılalım. Sen arkaya git." başıyla onayladı. Ama asıl amacımı bilmiyordu. Hihihihi.

Semih sessizce oturmuş Doruk'u izliyordu. Arkadan yaklaştım. "Böööö!"

"S*ktir." sesim o kadar yüksek çıkmıştı ki herkes bizim olduğumuz yere koşmaya başladı. Furkan soran bakışlarla bana bakarken, Semih küfür ediyordu. Herkesin gözleri benim üstümde duruca "Bir şey yok arkadişlerim. Sadece Semih korkacak mı onu test ettim. Testimin sonucu: Çok korkaksın Semih." dedikten sonra gülmeye başladım.

Arkadaşlar vote sayısı düştü. Okuduktan sonra vote'lemeyi unutmazsanız sevinirim. ☺☺

* Yeni Başlangıç *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin