* Yeni Başlangıç *

Eskişehir

Taksiyle eve dönmüştüm. Gözlerimi açamayacak kadar yorgun olduğum için odama girince kendimi yatağa attım. Gözlerimi kapattığım an telefonum çalmaya başladı. Semih beni hâlâ nasıl arayabiliyordu? Bana babası hakkında yalan söyledikten sonra bu cesaret nereden geliyor? Telefonumu odamda bırakıp aşağı indim. Babamı bahçede kahvesini içerken buldum. Ne zaman gelmişti? Bu aralara kendime çok soru soruyorum sanırım. 

Babamın yanına oturdum. Gülümseyerek bana baktı.

"Annenin yanına gitmek ister misin? Seni özlemiş." yüzümde gülümseme oluştu. Eskişehir'e gidecektim.

"Tabii ki gitmek isterim babacım. Iıı. Pelin de gelebilir mi?" 

"Evet." deyince sarıldım.

Koşarak odama çıktım. Semih'ten 7 tane cevapsız arama vardı. Umursamadan rehbere girdim. Pölön'ü bulunca parmağımı üstünde kaydırdım. 

"Pelin benimle birlikte Eskişehir'e geliyorsun!" bağırarak söylememe karşılık o da bağırmıştı. Hatta çığlık atmıştı. 

"Ben hemen valizimi hazırlayayım! Ne zaman gidiyoruz?" sesinden anladığım kadarıyla çok mutluydu. 

"Sanırım yarın."

"Tamam görüşürüz kapatıyorum." deyip yüzüme kapattı. Yatağın üstüne çıkıp zıplamaya başladım. Çığlık attığımda babam telaşla odama girdi.

"Aslı iyi misin kızım?" 

"Evet!" diye bağırdığımda kulaklarını kapatarak odamdan çıktı. 

----

Pelin erkenden eve gelmişti. Babam arabasıyla götüreceğini söylediğinde itiraz etmeden kabul ettik. Babam valizleri bagaja yerleştirirken Pelin, Doruk ile konuşuyordu. Pelin'e bakıp sırıttım. Babam eve girince Pelin'e yaklaştım. Doruk gitmemesi için yalvarıyordu. Telefonu Pelin'den alıp konuşmaya başladım.

"Bak şimdi Doruk. Pelin orada başka erkeğe aşık olacak sende Pelin'e olan aşkından öleceksin." dediğimde bağırmaya başladı. 

"Tamam şaka yaptım. Bağırma." Pelin hızla telefonu elimden aldı. Bana sinirle baktığında dil çıkarttım. Doruk'la konuşması bitince yanıma geldi.

"Semih'i aramayacak mısın?"

"Aramaya değmez."

"N'oldu? Anlat." Pelin'e olanları anlatınca Semih' küfür etmeye başladı. Benim gülmeme küfür etmekle eşlik ederken aniden durdu. Arkamda Semih olduğuna her iddasına girerim.

Arkama döndüğümde Rüzgar'ı gördüm. Yüzünün bazı yerleri kanıyordu ve morluklar vardı. Onun yanına gittiğimde gülümsemeye çalıştı.

"Senin için İstanbul'a geldim ve sen Eskişehir'e geri mi dönüyorsun?" 

"Evet ama kısa süreliğine." yüzündeki yaralara dokunduğumda yüzünü buruşturdu. "Çok mu acıyor?"

"Hayır." diyerek sırıttı. Arkasından Semih görününce Pelin'e doğru dönüp gülmeye çalıştım. Olmuyordu. Elimi tutunca hızla elimi çektim. Rüzgar'ın kolundan tutup bahçeden çıkardı. Birkaç dakika sonra sadece Semih geldi. 

"Gidiyormuşsun." 

"Kısa süreliğine." babam yanımıza gelince babama bakmadan konuşmaya devam etti.

"Bende gelebilir miyim?" hıhı Semih gelebilirsin. Saçma soru 1 .

Babam Semih yanına geçip önümde durdu. "Artık gitmemiz gerek." deyip arabaya yöneldi. Pelin arabaya doğru yürümeye başlayınca bende onu takip ettim.