Boşver

310 28 4
                                    

"Sır" dedikten sonra kalktı. Yanağımdan öpüp sırıttı. İttim.

"Sadece yanağından öptüm, dudağından öpebilirdim. "

"Salak salak konuşma ! "arkadan biri Yiğit'in suratına yumruk attı. Semih'ti. Ne işi var bunun burda.

"Aslı gel gidiyoruz. Furkan şunun işini bitir. " Furkan başını salladı. Bunlar naptıklarını sanıyorlar.

"Seninle falan gelmiyorum. Unuttun mu ben senin 1 haftalık eğlencenim. "

"Aslı saçmalama onu öylesine söyledim. " o beni gitmek için zorladıkça bende inat ettim. Onunla gelmicemi anladığında beni sırtına aldı. "Yaaa napıyorsun! Senle gelmek istemiyorum! Bıraak benii! " etraftakiler sadece bize bakıyordu. İnsan bir yardım eder. Ya beni kaçırıyorlarsa. Furkan, Yiğit'i arabasına bindirdi. Hızla burdan uzaklaştılar. Hala Semih beni götürmeye çalışıyordu.

"Aslı tamam özür dilerim. Sana güzel bir haberim var öğrenmek isteyeceksin. "

"Neymiş güzel haber ?? "

"Babanı ikna ettim. Okula geri dönüyorsun. "

"Gerçekten mi ?? " tiz çığlıklarım heryerde duyuluyordu. Sonra Semih'e sarıldım. Mutluluktan napıcamı bilmiyordum. Hemen Semih'ten ayrıldım. Bana bakıyordu. "Tamam seninle geliyorum. " arabaya bindik. Ben arkaya geçtim.

"Öne otursana. "

"Ben böyle iyiyim. "

"Hadi Aslı. " öne geçtim.

"Semih, Yiğit'le sorununuz ne? "

"Boşver Aslı zamanı gelince söylerim. " bunu söylerken yumruğunu sıkıyordu. Elini tutup rahatlamasını sağladım. O da benim elimi tutmuştu. Buraya taşındığımızdan beri çok değişmiştim. Önceden sert kız olan Aslı iyice değişti. Arabayı durdurdu. Sadece birbirimize bakıyorduk. Çok romantik bir ortam vardı ve ben bunu bozmak istedim. Kafamı çevirdiğim anda sadece dordurma satan bir dükkan gördüm. Semih'e bakarak.

"Semih dondurma yiyelim mi? Lütfeen. "

"Tamam şebeğim. " sonra bana dil çıkartarak arabadan indi. Bana şebeğim mi demişti!! Yok artık. Birincisi ben şebek değilim. İkincisi senin şebeğin değilim. Neyse. Arabadan indiğimde dondurmaları almış geliyordu. Beaber yürümeye başladık. Ben daha yarısına gelmeden o bitirmişti. Sonra bana köpek geliyor bak diyerek dordurmamı alıp yemeye başladı.

"Yaa gıcık onu ben yicektim ve ayrıca ben köpeklerden korkmam. " güldü. Çok tatlıya. Ben ne diyorum. Gene anormal şeyle düşünmeye başladım. "Hadi gidelim Aslı. Daha valizini falan alıp okula geçicez. " başımla onayladım. Arabayı çok hızlı kullanıyordu.

"Yavaş sür kaza yaparız falan." beni dinlemedi. Eve geldiğimizde valizimi hemen hazırlayıp çıktım. Beni aşağıda bekleyen Semih telefonla konuşuyordu. Endişeli gibi duruyordu. Arkasında sessizce geçip bagaja valizi koydum. O na seslendiğimde sen bin der gibi işaret yaptı. Onu arabada beklemek sıkıcıydı dediğim an bindi.

"Noldu Semih. "

Boşver Aslı.  "

"Sürekli boşver diyorsun!! Sen böyle yaptıkça sana yardım edemem!! " bağırıyordum. Ona yardım etmek istiyordum. Konunun ne olduğunu söylese daha kolay olucak.

"Senden yardım isteyen olmadı. "

"Durdur arabayı!! " beni duymamış gibi davrandı. "Sana durdur arabayı dedim. " ani frenle durdurdu. Kafamı cama çarpmıştım. Ağrıyordu ama umursamadan arabadan indim.

"Nereye gittiğini sanıyorsun!! " bagajı açtığım an o da indi. Kolumu tuttu. Çektim. Gözlerime öfke dolu bakışlarla bakıyordu. Benden ne istiyorsun Semih. Valizimi alıp yürümeye başladım.

"Yürüyerek mi gidiceksin okula kadar. Ne kadar uzak olduğuna dair fikrin var mı? " cevap vermeden sadece yürüyordum. Arabasına binip Semih Bey gitmişti. Beni yalnız başıma bırakmıştı. Aslında böyle olması çok daha iyiydi. Ondan uzak kalmam bana iyi gelebilirdi. Bilmiyorum. Kafam çok karışık. Hiç bir şey düşünemez oldum. Yürümekten yorulmuştum. Furkan'ı aradım açmadı. Pelin' ve Doruk'u da aradım onlarda açmadı. Bunlar napıyor gerçekten merak ediyorum. Birkaç saat daha yürüdükten sonra okula ulaştım. Çoook fazla yorulmuştum. Ayakta durucak halim yoktu. Odaya zar zor çıktım. Kapıyı kendi anahtarımla açıp kendimi hemen yatağa attım.

Uyandım Pelin odada yok. Aradım hala cevap vermiyor. Acaba başına bir şey mi geldi. Neyse böyle kötü şeyler düşünmemeliyim. Elimi, yüzümü yıkadıktan sonra üstümü değiştirip dışarı çıktım. Hava çok güzeldi. Güneşli, etrafta kelebekler, çiçekler kokularını etrafa saçıyor, hafif rüzgar saçlarınızı dağıtıyor. Şu anda şair gibi konuşmaya başladığımın farkındayım o yüzden sustum.

Furkan, Yiğt'e ne yaptı ve şuan nerdeler dedim karşıdan Furkan'ın bana doğru geldiğini gördüm.

"Furkancıım naber. " Furkancıım demek hoşuma gidiyordu ama genellikle Furkan'a istediğim şeyi söyletmekte kullanıyordum.

"İyi sen Aslıcıım. " kopyacııı demek geldi içimden asfsad.

"İyi. Dün Yiğit'e ne yaptın. " bunu sorduğum an yüz ifadesi değişti.

"Sen bunları düşünme Aslı. Pelinler nerde. Doruk falan "

"Lütfen konuyu değiştirme Furkan. "

"Tamam. Dün bizim mekana götürdüm onu orda iyice dayak yedikten sonra kaçtı sonra nereye gitti bilmiyorum. "

"Dövdünüz mü ? " e yani der gibi başıyla onayladı. Ben ne biçim bir okula geldim. Hem gitmek istiyorum hemde kalmak nasıl ama...

Dün olanları düşünmeye başladım. Semih neden çok endişeli  ve sinirliydi. Ama benim Semih'ten uzak kalmam lazımdı. Yoksa başıma neler gelebileceğini tahmin etmek istemiyorum. Neyse ya ben neden Semih'i düşünüyorum ki. Onu unutmam lazım...

* Yeni Başlangıç *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin