Silahı eline aldı avcı, kendisinden olan bir parçanın canını alcaktı, kararlıydı. Tetiği çekti; buz gibi oldu oda birden, nefesleri bile havada dondu. Ve kalp atışları dışında hiçbirşey duymuyordu küçük pembe elbiseli kız. İlk defa korkuyordu belki de. O an büyüdü o küçük kız. Çıkarttı pembe elbiseyi, giydi siyah rengi. Hayatı babasına aşık olan, anneleri kadar güzel kızlardan biri olmayı düşleyerek geçirdi pembe elbiseli kız. Ama hiç bu kadar acımamıştı o küçük kalbi, hiç bu kadar hızlı atmamıştı, hiç korkmamıştı mesela. Şimdi o minnik yürek 18 yılın acısını çıkarırcasına korkudan titriyordu. Avcı, avını öldürmek için hazırlanmışken telefonun sinir bozucu sesi boş duvarlarda yankılandı. "Kahretsin şimdi çalmasan olmazmıydı." Hızlı davranması gerekiyordu. Gözüne biyerden ışık yansıdı. Dikkatlice o tarafa bakınca bunun bir cam parçası olduğunu gördü. cam parçasını ayağıyla kendine doğru iktirdi ve ayağıyla havaya fırlattı parça kucağına düştü. Elleri öne doğru kucağında sabitlenmiş bir şekilde bağlandığı için rahatlıkla aldı ve kesmeye başladı. Bitirmek üzereyken avcı onu fark etmişti. Son hamleyide yapıp ipi kopardı. Kız hayatı için koşuyordu. Avcı ateş etti. Mermi duvara isabet etti. Kız koştu ama malesef mermi koluna isabet etti. Sessiz bir çığılık koptu pembe dudaklarından.
...Selam! Yeni bölüm geldi ^^
Yorumlarınız bekliyoruum :)