Bakalım kim kazanıyorrrr
WEDNESDAY
Beklediğim gibi kırmızılar ve maviler birbirini vurmuştu bu yüzden bana gerek kalmadı. En son kırmızılardan biri kaçarken yerimden vurdum onu. Bıraksam yazık olurdu.
İki takım gitmişti Geriye yeşiller, sarılar ve biz kaldık. Son bir takım sonra eğlenceli kısım yani benim için oyun başlayacaktı.
Kalanlar listesine bakmak için ormanın merkezine gitmemiz gerekiyordu. Yardımcı olması için belirli noktalarda tabela vardı. Onları takip ederek geldim.
Bizim takımdan Yoko ve Eugene elenmişti. Ajax'ın hala hayatta olması mucize. Yeşil takımdan iki kişi ve sarı takımdan dört kişi kalmıştı.
Sarıları azalttıktan sonra yeşilleri bitirmeye gidecektim. Nerede olacaklarına dair fikrim yoktu fakat oyun başladığından beri okul alanına bakmamıştım. Eğer bahçede birileri varsa onları vurmak her zamankinden çok daha kolay olacaktı.
Okul alanına girdiğimde girişlerde sarı bandanaları görmüştüm. Burayı kaleleri falan sanmıştı bu zavallılar.
Duvarların üstünü gören bir ağaç bulup tırmandım. Kapıdan girersem direkt vurulacağımı biliyordum.
Gerçekten bütün sarı takım buradaydı inanılır gibi değil. Merak ediyorum da bu kadar aptal olabilmek için ekstra çaba gösteriyorlar mı ? Yoksa doğuştan mı ? İki türlü de bana uyuyordu.
"Wednesday!"
Aşağı baktığımda Enid'i gördüm.
"Enid ?"
Gülümsedi ve pençelerini çıkararak yanıma tırmandı.
"Yeşil takımdan birini eledim. Ve o da bana sarıların okulda olduğunu söyledi. Burada olacağını tahmin ediyordum." dedi.
Kafamı sallayarak onayladım.
Ayağa kalktım ve duvara en yakın olan dalın üzerine gelip duvara atladım.
Enid'e baktığımda bir saniyelik gözlerindeki korkuyu görmüştüm ama ona baktığımda hemen geçti ve yanıma atladı.
Beraber duvarın üzerinde yürürken nişan aldım ve birini vurdum. Bakışları saniyesinde bize döndüğünde Enid duvardan atladı ve dikkatlerini çekti. Enid koşarken bir kişiyi daha eledim ve ben de duvardan atladım. Enid vurulmamak için merdivenin arkasına girmişti bende bir kolonun arkasındaydım.
Kapıda duran kişiyi vurmak için çok uzaktaydım. Enid nereye baktığımı gördüğünde kapıya yaklaştı ve oradaki kişiyi vurdu. Sonrasında bana bakıp gülümsedi. Bu neydi şimdi ?
Son kalan kişinin yukarı çıkarak kaçmaya çalıştığını gördüğümde yerimden çıktım ve yürüyerek rahat bir şekilde onu vurdum. O da elendi.
Sarı takım bittiğine göre sona yeşillerden 1 kişi ve bizim takımdan ben, Ajax ve Enid kaldı. Bu da artık biz diye bir şey yok demekti.
Enid bana baktığında belirsiz bir şekilde gülümsedim. Bu gülümsemenin ne anlama geldiğini anlamıştı.
Beraber kapıdan çıktık ve farklı yönlere gittik. Çoktan ormanda sandıklarımızın yerini belirten tabelalar belirmişti.
ENID
Başarmıştım. Sona kaldım. Şimdi sıra diğer 2 kişiyi eleyip Wednesday'in rakibi olmak kalıyor.
Silah olarak 2 kılıç ve bir hançer seçmiştim. Eskrim dersleri sayesinde kılıç kullanmayı biliyordum ve dürüst olmak gerekirse başka bir şey kullanmayı bilmiyordum. Hançer çok yakın dövüşe girmem gerekirse diyeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Friday Night //WenClair
FanfictionNevermore tatilinde ilk sapığına sahip olan Wednesday bu konu ile oldukça ilgilenmeye başlar. Tatilin ardından yeni bir okul yılında onu bekleyen karanlık şeyler onu neredeyse gülümsetecekti.