bad girl Wednesday Addams
WEDNESDAY
Enid'in kaçırılmasının üzerinden tam 2 gün geçti.
Koskocaman 2 gün.
Ve gerçekten hayatımda ilk defa kafayı yemek üzere hissediyorum. Ve hayır, sandığım gibi eğlenceli bir şey değil.
Yapabildiğim her şeyi yaptım. Ona ait olan ne varsa hepsine dokundum. Defalarca hastaneye gittim.
Orayı kapattığımız için hiçbir şey diyememiştiler bile. İki öğrencinin bir hastaneyi kapatabilmesi tamamen devletin suçuydu.
Enid'in yokluğunda gerçekten çıldırmıştım. Şu an oda tamamen darmadağındı.
Hayatımda ilk defa ne yapacağımı bilmiyordum.
Enid'e ne kadar değer verdiğimi şimdi çok daha iyi anlıyordum.
O katili bulduğumda ise gözlerini yerinden çıkartıp ona yedirecektim. Bu konuda hiç şüphem yok onu bulacaktım.
Her sabah yaptığım gibi yine müdürün yanına gidip bir gelişme var mı diye sordum. Fakat hiçbir şey yoktu.
Koridorda ilerleyen hızlı adımlarımı telefonuma gelen bildirim durdurdu.
Bilinmeyen Numara
-Enid mutlu görünmüyor. Onu mutlu etmek istersen Gatelerin evine gel. Bekliyor olacağım. Yalnız olmayı unutma.
Mesajı okuduktan hemen sonra odama çıktım ve kılıçlarımdan birini alarak Şey'i odaya kitledim.
Saat çok geç olmadığı için okuldan çıkılmasına hâlâ izin vardı.
En son geçen sene gittiğim eve hızlıca koştum. Thornhill'i öldürmemin ardından Tyler'ın sahipsiz kaldığını biliyordum.
Enid ile tahminlerimize göre Hydelar efendileri olmadan dönüşemezdi. Thornhill'i ben öldürmeme rağmen Tyler'ın efendisi ben değildim.
Bu da iki seçenek veriyordu.
İlk seçenek Thornhill ölmedi.
İkinci seçenek ise onu başka biri öldürdü.
Her iki seçenekte oldukça mümkündü. Ve tahminime göre sapığım Hyde'ın yeni efendisiydi.
Heyecan verici.
Eve geldiğimde kılıcımı çektim ve kapıyı açarak düşünmeden içeri girdim.
Etrafıma baktım fakat hiçbir şey göremedim.
"Hoş geldin Wednesday Addams."
Duyduğum tuhaf sesin nereden geldiğini görebilmek için kafamı yukarı kaldırdım.
Evin belirli noktalarına hoparlör denilen şeylerden yerleştirilmişti.
"Oyun oynayacak vaktim yok. Karşıma çık !" dedim.
Ses gülmeye başladı.
İyice sinirlerim bozuluyordu.
"Çok sabırsızsın Wednesday. Her zaman olduğu gibi.. Şimdi senden bir adım geri çekilmeni rica ediyorum."
Sesin dediğini yaparak bir adım geri çekildim.
Yüksek bir sesle yer açıldı ve içerisinden büyük bir kafes yükseldi. Enid içerisindeydi.
"Enid !" kafese yaklaşmaya çalıştım fakat görünmez bir duvar beni engelliyordu.
"Enid !" tekrar seslendim fakat baygındı.
Tahminlerime göre ona kurtboğan verilmişti.
"Şimdi arkanı dön !"
Hızla arkamı döndüm.
Tyler benden birkaç adım ötede duruyordu.
"Merhaba Wednesday. Beni özledin mi ?" dedi.
"Sen.. biliyordum."
Bana birkaç adım yaklaştığında ona saldırmak için hamle yaptım.
Hızlıca kolumu kavrayıp engel oldu ve kılıcımı aldı.
"Uslu dur küçük Wednesday. Sinirlenmemi istemezsin değil mi ?" dedi.
Yanımdan geçip Enid'in kafesinin yanına gitti. Tanrım, neler oluyor ?
"Sürprizimi beğendin mi Wednesday ?" dedi ses.
İki kişilerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Friday Night //WenClair
FanfictionNevermore tatilinde ilk sapığına sahip olan Wednesday bu konu ile oldukça ilgilenmeye başlar. Tatilin ardından yeni bir okul yılında onu bekleyen karanlık şeyler onu neredeyse gülümsetecekti.