BİNBAŞI ÖZÇELİK | 𝑇𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔

18

"Görüşürüz askolarrr"

"Görüşürüz yenge, hadi Allah'a emanet olun komutanım"

"Eyvallah Ahmet" dediğinde kapıyı kapatıp Kara'ya döndüm

"Yavrum ben de gideyim geç ol-" sözümü kesen Kara'nın yumuşacık dudaklarıydı.

Evet, hayvan gibi öpüyordu şu an.

Ellerimi ensesine koyup yavaşlaması için tırnaklarımı hafif batırmıştım ki belimi koca elleriyle kavrayıp kendine çekti ve daha da derin öpmeye başladı.

Alt dudağımı dudaklarının arasına alıp sakince öpmeye, emmeye ve ısırmaya başladı. Ona ayak uydurmaya çalışıyordum ama beni çok zorluyordu. Bacaklarımı kaldırıp beline sarmamı sağladığında salona yürümeye başladı.

Koltuğa geçip oturduğunda artık ben de onun kucağında oturuyordum. Dudaklarını ayırıp anlını anlıma yasladığında ikimiz de nefes nefeseydik.

"Seni o kadar çok seviyorum ki Balım.." dediğinde gözleri kapalıydı. Gülümseyip ellerimi yeni yeni çıkmış olan sakallarında gezdirdim,

"Seni o kadar çok seviyorum ki Kara'm" dediğimde gülümsemişti.

"Kara'm..." Dedi kendi kendine sırıtarak. Bu hâline gülümseyip yanaklarını öptüm.

Gözlerini açtığında biraz bana bakmış ardından kasları çatılmıştı.

"Koskoca adamı ne hâle getirdin" dedi sahte sinirle

"Hmm, demek koskoca adam?" Dedim boynuna eğilip öperek. Adem elması hareketlendiğinde öptüğüm yere dilimle üstünden geçtim

Kafası arkaya gidince daha çok yer açılmıştı ve fırsattan istifade daha çok gömülmüştüm. Boynuna yeterince iz bıraktığım kanaatine vararak kafamı kaldırıp kendini sıkan Kara'ya baktım.

"Sen hasta değil misin bebeğim, Beni buraya oturtman ne kadar doğru?" Dedim saçlarını okşayarak

"Çok, çok doğru. Hayatımın en iyi doğrusu" dedi Kara boğazındaki garip sesle

"Hmm demek öyle..." Dediğimde Kara yüzüme bakıp

"Kendimi o kadar zor tutuyorum ki Balın" dediğinde gözlerindeki ürkütücü siyahla karşı karşıya kalmıştık.

Bir şey diyemeyiz sadece yüzüne baktığımda o da bana bakıyordu.

"Boynumu sanat eseri yaptın, seninkinde olmazsa üzülür" diyip ensemden tutmuş ve beni kendine yaklaştırmaya başlamıştı

"Yok, yok üzülmez o" dedim uzaklaşmaya çalışarak

"Üzülür güzelim, çok üzülür" diyip beni üçlü koltuğa koyup kendisi benim üzerime çıktı.

"Kalk be üstümden, öküz" dedim ağırlığını üstüme veren Kara'nın göğüslerinden ittirerek.

Kısık bir kahkaha atıp saçlarımı geriye attı ve boynuma yönelmeye başladı

"Yaa kalk üstümden!" Dedim kıkırdayarak. Ama gerçekten eziliyordum!

En az 80-90 kilo olan adam 53 kilo olan benim üzerime çıkmıştı ayol!

"Balım, meleğim, güzelim abartma" dediğinde gözlerimi kocaman açtım

"Ne diyorsun be öküz 53 kiloyum ben resmen üzerime tır çıkmış" dedim onu kendimden iterek.

"Yatağa geçelim istersen, orası daha rahat." Diyip anlımdan öpmüştü.

"Kara dalga mı geçiyorsun? Kalk üstümden!" Dedim sonunda cırlayarak.