11. Bölüm

6.1K 581 583
                                    

Chris;

Odamda kendi kendime müzik dinleyerek kitap okurken kapım çalındı. "Gel." dediğimde içeri giren Felix'in yüzünde bir tebessüm vardı. Anlaşılan güzel bir haber vardı. Onun dışında da çok nadiren gülümserdi.

"Hyung, müsait misin?"

"Tabii, gir içeri." dedim kulaklığımı çıkarıp kitabımı bir köşeye bırakırken. Cümlemin ardından kapıyı kapatıp yanıma, yatağa oturdu. Oldukça hevesli görünüyordu.

"Ee anlat bakalım civcivim. Seni böylesine gülümseten haber nedir?" dediğim an gülüşü birkaç saniyeliğine solmuştu.

"Eğer bana 'civciv' diye seslenmeye devam edersen bir daha haberleri söylemeyeceğim." dedi kaşlarını çatarak.

"Ah, tamam. Çatma şu kaşlarını da anlat." dedim puflayarak.

"Tekrardan Beosung'dan haber geldi. Ama çok önemli bir haber. Haberin bundan sonrasını duymak istiyorsan para ödemelisin." diyip yataktan kalkacakken kolundan tutup geri oturttum.

"Felix, uzatma." dedim kesin bir dille.

"Peki öyleyse. Hani şu Jisung denilen eleman var ya." dedi.

"Evet?"

"Beosung'un dediğine göre Han Jaehyun adında birinin kardeşiymiş. Adam ölmüş mü ne. Hyunjin'le Minho konuşurken duymuş." dediği an bir anlığına beynim durdu. Han Jaehyun. Bu isim çok tanıdık geliyordu. Ama bir türlü tam olarak aklıma getiremiyordum.

"Han Jaehyun..." diye mırıldanırken aniden aklımda bazı anılan canlandı.

(Flashback)

"BEN BİR MALIM!" diye bağıran sarhoş gencin zar zor ağızını kapattım. Sesi resmen tüm sokakta yankılanmıştı.

"Şttt! Sessiz ol Jaehyun. İnsanlar uyuyor" dedi yürürken dengesini kaybetmemesi için onu tutan Minho. Sol kolundan ben, sağ kolundan da o tutuyordu.

"Uyumasın banane!" dedi yine yüksek bir sesle. O esnada Minho'yla 'boku yedik' gibisinden göz göze geldik.

"Biz bu çocuğu nasıl eve götüreceğiz? Annesi onu bu halde görürse ağzına sıçar." dedim Minho'ya.

"Bilmiyorum Chris. Acaba bu gece bende mi kalsa?" diye yanıtladı Minho.

"Minho... düşündüğüm şeyse-" derken lafımı böldü "Saçmalama! Ben ondan cinsel bir amaçla hoşlanmıyorum. Onu seviyorum." dedi.

"Şşş, Jaehyung duyacak." dedim parmağımı dudağıma koyarak.

"Duysa ne olur ki? Şuna bak," dedi kafasıyla Jaehyun'u işaret ederek "Daha sarhoşluktan önünü bile göremiyor. Dediklerimi hatırlamaz." dedi tebessüm ederek ona bakarken. İlk anlattığında pek inanmamıştım, ama sanırım ona gerçekten aşıktı.

"Sincabım." diye seslendi Minho Jaehyun'a. Genç hemen kafasını Minho'ya çevirip onu dinledi.

"Gel hadi, bana gidiyoruz." demesiyle Jaehyun'un onaylaması nerdeyse bir olmuştu.

"Görüşürüz Chrisss!!" dedi Jaehyun sersem bir şekilde. Benimse tek yaptığım gülümseyerek el sallarken uzaklaşan ikiliyi izlemekti.

(Flashback bitti)

"Hyung? Aloo." dedi Felix beni sarsarak. O anda içine daldığım anılardan ayrılmıştım. Han Jaehyung, Minho'nun hoşlandığı çocuk. Aynı zamanda ikimizin ortak arkadaşıydı. Şimdi olaylara daha mantıklı bir açıdan bakabiliyordum.

Gangsta | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin