Öncelikle hoşgeldinizzzz. Bölüm sonu notunu okursanız sevinirim. İyi okumalar.
"...Sokakta bulunan Choi Hajun'un cesedi otopsi için hastaneye kaldırıldı. Olay yerindeki ekiplerin ilk çıkarımları Abelia isimli, üyelerinin vampirlerden oluşan tarikatın yaptığından şüpheleniyor. Olay yeri incelemedeki sorumlu amir, kelebek çalısı çiçeğinin ağır kokusunun cesedin etrafını sardığını ve olayla ilgili net bir açıklama yapılmadan insanların telaşa kapılmaması gerektiğini bildirdi."
Derin bir nefes verdim. Bugünün kaçıncı cesediydi bu. "Artık bir şey yapmalıyız." Dedim. Öylece oturmak ve saçma çiçeklerin kokularından tahmin yürütmek oldukça saçma geliyordu bana. Gerçi tarikatlara çiçek isimlerinin verilmesi de saçma geliyordu, renklerin bezendiği, kokuların kaynağı, zarifliğin sembolü olan çiçekler ağzı kanlı ve her birinin katil olduğu tarikatlara yakışmıyordu.
"Ne yapabiliriz ki Beomgyu? İnsanlar olarak onlardan aşağı bir seviyede olduğumuzu biliyorsun." Bu sözler tepemin tasını daha fazla arttırdı. "Ne yani, öylece bekleyip tarikatların sıra bize gelene kadar tüm insanları yok etmesini mi izleyeceğiz?"
Yeonjun da bu dediğimle derin bir nefes verip ellerini saçlarının arasından geçirip ofladı. "Hükümetten emir gelene kadar yerimizden kımıldayamayız."
Televizyonda ses artınca dikkatim tekrar o tarafa çevrildi. "...Meclis toplanmış ve bir karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki Vampirlerle yüzyıllardır devam eden anlaşma feshedilmiştir." Habercilerden bir uğultu kopmuş yaşlı adam elini kaldırıp herkesin susmasını sağlamıştı. Nasıl sözleşmeyi feshedebilirlerdi? Artık hiçbirimizin can güvenliğinin olmadığının haberiydi bu. Vampirlere resmen zemin ayarlamışlardı.
"Halkı endişelenmemesi konusunda uyarıyorum. Devletimiz için çalışan melez askerler daima tetikte olacak ve alacağınız hasarı sıfıra indirecek. Bunun yanında sizden de beklediğimiz şeyler var-" Yeonjun televizyonu kapatmak için kumandayı kaldırınca "dur." Dedim. Bu önemli konuşmayı bölemezdi.
"İzleyerek daha da sinirleneceksin." Omuz silkip televizyona daha da dikkat kesildim. "...Sıkı yönetim kararı alınmıştır." Habercilerden tekrar bir uğultu koptuğunda gözlerim kocaman oldu. Eğer her ne olmuşsa sıkı yönetimi ilan edecek kadar ilerlemişti olay. "Ne?" Dedi Yeonjun şokla. O sırada arkadaki masada oturan Huening Kai hemen yanımıza damlamış, o da izlemeye başlamıştı.
Melez olarak doğan kişilere 18 yaşına girdiğinde bir belge imzalatırlardı. Hangi tarafta yaşayıp, anılacağına dair. Eğer vampirleri seçerse vampirlerin klanına gidip eğitimler görürdü. Ama insanları seçerse normal bir insan gibi yaşamaya devam ederdi ve ayda bir olan kan ihtiyacını devlet gönüllülerden toplayıp giderirdi.
İşte Huening Kai de bunlardan birisiydi.
İnsanları seçmiş ve bir ton yemin etmişti. İlk başta geldiğinde yine de tırsmıştım ondan. Vampirleri oldum olası sevmezdim. O yarı vampir yarı insan olsa dahi sevmemiştim. Ama Hyuka o kadar masumdu ki, bir insana asla zarar veremezdi. Her insanın bir patlama noktası oluyordu fakat Huening Kai de bu yoktu. Onu sadece görev başındayken ciddi görüyordum, onun dışında peluşlara takık normal bir melezdi. Hatta onun bu sıradanlığıyla 'gerçekten polis mi?' diye sorguladığım da olmuştu.
"...Halk evden dışarıya çıkmayacak ve ihtiyaçlar melez askerlerimiz tarafından karşılanacaktır." Düşüncelerime daldığımdan dolayı kaçırdığım bazı yerler olmuştu. Konuşmanın sonunda olduğunu belli eder gibi artık ne yapmamız gerekenleri bize sıralayan kişi, okuduğu kağıdı havaya kaldırmış ve kürsüden ayrılmak için hazırlanmıştı. "Sizi ciddiyete davet ediyorum ve evden çıkmamanız için uyarıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liberation / taegyu
FanficVampirler ve insanlar yüzyıllar boyunca bir anlaşma ve düzen içinde yaşamıştı. Ta ki 21. yüzyılda vampirler anlaşmayı bozana kadar. ** "Bırak herkesin parmakla gösterip iğrendiği ya da imrendiği kişiler olalım Beomgyu."