a matter of flirting

836 139 85
                                    

Bu bölüm tamamen Yeonbinden oluşmakta, konuyla hiç bir alakası yok. Okumak istemeyen okumayabilir.

"tahminen ne zaman peşimi bırakırsın?"

Soobin gözlerini düşünüyormuş gibi kısıp Yeonjun'un suratına bakmış hemen ardından kıkırdamıştı. "Hiç bir zaman?" Aralarında 3 metre kadar bir mesafe vardı. Soobin o mesafeyi aşarsa Yeonjun artık kendini tutmayacağını ve ağız burun girişeceğini söylemişti. Soobin'i bu tehdit korkutmasa da Yeonjun'un kendisini kötü bir şekilde tanımasını istemiyordu.

Yeonjun eline aldığı hazır ramen paketini sinirle market arabasına fırlatmış ve "Bak, Tanrı şahidim olsun kafana sıkmamak için zor tutuyorum kendimi." Demişti dişlerinin arasından.

Soobin hazır ramenlerin olduğu rafa dirseklerine destek vererek eğilmiş "sıksana." Demişti. Aldığı tepki ise sadece karşısındakinin dudağını sinirle dişlemesi ve elini defalarca kez alnına vurması olmuştu. "Farklı bir fantezi olur."

Yeonjun sinirle tekrar Soobin'e cevap verecekti ki bunun duvarla konuşmakla eş değer olduğunu düşündü. O yokmuş gibi davranacaktı. Elindeki listeye bakıp sırada süt yazdığını görünce içeceklerin bölümüne ilerledi. Sokağa çıkma yasağı bugün için öğlen birden dörde kadar ara verilmişti çünkü insanların ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyordu. Etraftaki insanlar Soobin'i görünce yerinde donup kalıyor, bazılarıysa hayran hayran ve şaşkınlıkla bakıyor.

"O benim flörtüm." Yeonjun, Soobin'in sesini duymasıyla arkasına dönmüş ve Soobin'e bakmıştı. Soobin, yağların olduğu reyonda muhtemelen yirmilerinin başında olan erkeğe Yeonjun'u gösteriyordu. "Yakışıyor muyuz sence?" Deyip elini kendisine korkan gözlerle bakan gencin omuzuna koymuştu.

Gençten gelen tek cevapsa omuzundaki ele bakarak yavaşca dizlerinin üzerine çökmesi ve yağ reyonuna iyice sinmesi olmuştu.

Yeonjun market arabasından uzaklaşıp Soobin'e sert adımlarla ilerlemiş ve gencin omuzunda olan elini tutup kendisine çekmişti. "Ne diye yalan söylüyorsun insanlara." Soobin'in tutuşundan kurtulan genç arkasına dahi bakmadan yanlarından tüymüştü.

Soobin şaşırır gibi yapıp "Yalan mı? İlişkimiz ne zamandan beri yalan?" Diye mırıldanmıştı kafasını Yeonjun'a yaklaştırıp. Yeonjun elini Soobin'in alnına bastırıp dibine girmiş yüzü ittirmiş, "delireceğim galiba." Diye sesini yükseltmişti.

"Eğer yanında durmama izin verirsen susarım." Demişti siyah saçlı. Yeonjun yine dediğini umursamamış tuttuğu eli sertçe bıraktıktan sonra market arabasına ilerlemişti tekrardan. Soobin'in koyduğu mesafeyi aşmamasına şaşırıyordu, bir bakıma bu durum gururunu da okşuyordu çünkü 'bir vampire lafımı geçirebiliyorum' düşüncesiyle geziyordu.

"Rüyanda görürsün." Dedikten sonra market arabasını ittirmeye devam etmişti, "görmediğim ne malum?" Yeonjun yine duymamazlıktan gelmiş gözlerini raflarda gezdirmişti. "Beomgyu iyi mi?"

Soobin konuşmak için o kadar çırpınmasına rağmen Beomgyu'nun ismini duyunca omuzlarının çökmesine izin vermişti. Bir an Yeonjun'un neden kendisine katlandığı yüzüne vurmuştu. "Bilmiyorum, odadan çıkmıyor."

Yeonjun aniden durmuş 'inanmam' der gibi arkasına dönüp Soobin'e bakmıştı. Soobin hemen bakışlarını kaçırmıştı çünkü arkadaşı kötü durumdaydı, verdikleri yemekleri kusuyor sürekli ağlayıp duruyordu. "Merak etme Taehyun ona zarar vermez." Demiş konuştuklarını kimsenin duymaması için yakınına gitmişti. Yeonjun koyduğu kuralın çiğnenmesine bu seferlik göz yummuştu çünkü söz konusu arkadaşıydı.

Soobin, Yeonjun'un aklında soru işareti kalmaması için "Veremez, ikisi de birbirlerini deli gibi seviyor." Diye devam ettirmişti cümlesini. Ama Yeonjun bu sözler ile daha da sinirlenmişti. "Düşünsene, herkes tarafından sıkıştırılan ve oldukça yalnız bir çocukluk geçiriyorsun, herkesin elinde kukla gibi oynatılıyorsun. Bu, tüm zaman boyunca devam ediyor, büyüdüğünde artık cesaretlenip buna dur demek için birisine güveniyorsun. Üstelik bu güvenmen çok zor olan birisine. Kendi başına yapamıyorsun çünkü özgüvene dair hiç bir kırıntı bırakmamışlar sende. Güveniyorsun, sırtını yaslıyorsun üstüne üstlük sevmek nedir bilmemene rağmen sevmeyi de o kişi üstünde öğreniyorsun." Yeonjun sustu, söylemek istedikleri bunlarla sınırlı değildi ama şuan marketin ortasında olduklarını göz önünde bulunduruyordu.

Liberation / taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin