2.9

1.5K 159 22
                                    



Ona bir gün, Lee Heeseung'ı arkadaşlarıyla basketbol oynarken izleyeceğini söyleseniz Sim Jaeyun büyük ihtimalle yüzünüze güler ve onunla taşak geçmeyi kesmenizi söylerdi. Çünkü, film çalışmalarından Lee Heeseung'ın onların ufak şapşal arkadaş gruplarıyla ne tür bir bağlantısı olabilirdi ki?

"Bebeğim, bu senin için!" Heeseung, yüzündeki yarım sırıtışıyla Jaeyun'ı işaret ederek konuştuğunda Jaeyun sadece gözlerini devirmekle yetinmişti. Heeseung'ın ona işaret etmekle meşgul olmayan diğer elinde altı numaralık bir basketbol topu vardı, oğlan zorlanmadan topu yer ve eli arasında sektirip duruyordu.

Heeseung'ın sağ tarafındaki Jay'in kaşları sinirden çatılmıştı, oğlan son beş dakikadır topu Heeseung'ın elinden almaya çalışıyor ancak bir türlü beceremiyordu. "Hadi ama Jongseong! Bok gibi oynamayı kes!" diye bağırdı Sunoo yanından, sonunda gözlerini kucağındaki defterinden kaldırmış ve karşılarındaki oyuna ilgi gösteriyordu.

Heeseung, gözlerini Jaeyun'ınkilerden ayırdığında elinde topla karşı potaya doğru koşmaya başlamıştı; esmer oğlanın ani hareketini beklemediği apaçık ortada olan Jay peşinden koşmaya başlamış olsa da çok geç kalmıştı. Heeseung güçle zıplamış ve topu potadan içeri sokmuştu, kendiyle duyduğu gururu kollarını iki yana açarak kahkahalarla göstermişti oğlan.

Öbür tarafta Jay bıkkınlıkla kendini soğuk betona bırakırken Jaeyun'ın kalbi göğsünde hızla atıyordu. Senin için. Oh. Lee Heeseung gerçekten sonu olacaktı.

"Kutlama öpücüğü hak ettim. Dudaklarını uzat," Heeseung terden sırılsıklam olmuş saçlarını alnına yapışmaktan kurtarırken Jaeyun'ın oturduğu yere doğru adımlıyordu, sarışın çocuk kızarmış suratını sevgilisinden gizlemek için yarım saat önce onun başından çaldığı yazlık şapkayı aşağıya çekiştirmişti.

Birkaç saniyenin ardından Heeseung'ın sıcak parmakları Jaeyun'ın üşümüş çenesiyle buluşmuş ve sarışın oğlanın dudaklarından ufak bir öpücük çalınmıştı.

"Üşüdün mü güzelim, istersen gidebiliriz?" Heeseung sordu, oğlanın cildinin soğukluğunu fark etmiş olmalıydı. Dürüst olacaksa, Jaeyun'ın kıçı donuyordu ancak bunu karşısındaki oğlana söyleme gibi bir planı yoktu. Sevgilisinin çoğu zaman ders çalışmakla meşgul olduğunu ve bu tür şeyler yapacak fırsatı yakalayamadığını biliyordu. Sırf üşüdüğü için oğlanın kafa dağıtışına engel olacak falan değildi.

"Biz iyiyiz Bay Yakışıklı, Jay'e biraz daha nazik olabilir misin? Birazdan ağlayacak." Jaeyun daha cevap vermek için ağzını açamadan yanlarındaki Sunoo söze atlamıştı. "Öyle bir şey yaşanmayacak!" Kolunun altına sıkıştırdığı topla yanlarına gelen Jay, Sunoo'nun söylediklerine gözlerini devirirken konuştu.

İkili kendi dünyalarına dalıp tartışmaya başladıklarında Heeseung onlara gülüp dikkatini tekrardan sevgilisine çevirdi, "Bir el daha oynarız ve sonra gideriz. Hm, nasıl plan?" Jaeyun sevgilisini onaylarcasına başını salladığında Heeseung sözüne devam etti, "Bir yerlere yemek yemeye gitmek ister misin?"

"Olur." Jaeyun oturduğu yerde doğrulup önündeki oğlanı sağlığa zararlı bulduğu sevimli gülümsemesinden öptü. "Ramen yiyelim."

omuz | heejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin