3.2

1.3K 149 59
                                    



"Siktir– Öyle ovmaya devam et bebeğim."

Eğer sesindeki ihtiyaç dolu tınıdan anlaşılmıyorsa başını arkaya yatırışından Heeseung'ın duyduğu zevki fark etmemek elde değildi. Oğlan, tüm vücuduna dalgalarla yayılan zevkten dört köşe olmuş, dünyayla olan bağlantısı sanki kesilmişti. Odaklanabildiği tek şey kendine dokunan narin ellerdi.

"Jaeyun– Siktir– Bebeğim, çok iyisin."

"Heeseung eğer inlemeyi kesmezsen annemler seviştiğimizi falan sanacak."

Jaeyun, gözleri zevkle kısılmış adını sayıklayıp duran erkek arkadaşına onu yargılayan bakışlar yolluyordu. Yaklaşık bir saat önce Jaeyun'ın anne babasıyla hep beraber akşam yemeği yemiş sonra ise beraber zaman geçirmek için Jaeyun'ın odasına çekilmiştiler.

Heeseung'ın sözlerine göre oğlan Jaeyun'ın anne babasını etkilemek için yemek masasında öyle dik oturmuştu ki sırtı deli gibi ağrıyordu. Ona aklını kaçırmış olduğunu gülerek söyledikten sonra Jaeyun, siyah saçlı oğlana sırtına masaj yapabileceğini söylemişti. Tabii Heeseung bunu dünden razıymış gibi kabul etmişti.

Jaeyun, masum masajının yatağında utanmaksızın inleyen bir erkek arkadaş sorunsalını getireceğini bilseydi ilk başta teklifini kendine saklardı.

"Ne? Sanki anlamamıştırlar gibi konuşuyorsun," Jaeyun'ın elleri sırtını ovmayı bıraktığında Heeseung gözlerini açarak konuştu, "Boynunun hâlinden haberdar mısın güzelim?" siyah saçlı oğlan dudakları yaramaz bir edayla yukarı bükülmüştü.

Jaeyun'ın sevgilisinin söylediklerini kavramasıyla ellerinin sabah makyajla gizlemeye çalıştığı boynundaki morarıklara uzanması bir oldu.

"Şerefsiz piç! Sana iz bırakma demiştim, beni asla dinlemiyorsun ki!" kaşlarını çatarak önünde sırıtan oğlana kızdı.

Tamam, belki sevişiyordular. Hatta olması gerekenden çok daha fazla. Ancak an o tür bir ana dönüştüğünde, Jaeyun içinde ne erkek arkadaşını durdurabilecek gücü ne de isteği bulabiliyordu. Onu suçlayamazdınız tamam mı? Elbette her şeyde mükemmel olan Lee Heeseung, Jaeyun'a kendini iyi hissettirmede de delicesine iyiydi. Kabul etmesi yüz kızartıcı olsa da, Jaeyun daha önce hiç yatakta Heeseung kadar iyi olan biriyle beraber olmamıştı.

"Ne yapabilirim? Onlarla çok güzel gözüküyorsun." Karnı üzerinde yatan Heeseung şimdi sırtını çevirmişti Jaeyun'ın şiltesine.

Siyah saçlı oğlan uzanıp Jaeyun'ı bileğinden yakalamış ve oğlanı üzerine çekmişti, kolları hızla Jaeyun'ın ince beline sarılırken sarışın çocuk istemsizce bir inilti kaçırmıştı dudakları arasından.

"Seni baştan sona izlerimle kaplamak, herkese benim olduğunu göstermek istiyorum." Heeseung baş parmağını Jaeyun'ın şişmiş dudaklarına, evet yemekten sonra biraz öpüşmüşlerdi onları dava edin, yasladığında Jaeyun dudaklarını usulca aralamış ve sevgilisinin parmağını dişleri arasına kıstırmıştı.

"Em."

Heeseung'ın iki kez söylemesine gerek yoktu, Jaeyun şikayet etmeden sevgilisinin dudakları arasındaki baş parmağını emmeye başladı. Heeseung, ne zaman üstünde olsa ona baktığı bakışlarıyla Jaeyun'ın parmağını emişini seyrediyordu. Koyu kahve irisleri Jaeyun'ın anlamak, her birini öğrenmek için ömründen gün feda edebileceği düşüncelerle dolu gözüküyordu.

"Çok güzelsin, siktir, seni hak edecek ne yaptım?"

Jaeyun, Heeseung'ın sözleriyle kızardığını hissedebiliyordu; uzanıp onu biraz daha öpmek, siyah tutamlarına sıkıcı tutunup tam burada, anne babasının aşağıda olmasına rağmen Heeseung'a ona dokunmasını söylemek istiyordu. Oğlanın dokunuşunu hissedebilmek için deliriyordu.

Heeseung sonunda parmağını oğlanın dudaklarından ayırdığında Jaeyun gülümsemiş ve Heeseung'ın kucağına tamamıyla yerleşmişti: "Omzuma çarptın."

omuz | heejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin