hopeless case/Jensoo

10|Boğulmak

Şirkette bilgisayarımın başında yaklaşık 30 dakikadır keten çiçeklerine bakıyordum. Anlamaya çalıştığım beni bu çiçekler kadar nasıl güzel görebilirdi? Onlar çok güzellerdi. Renk geçişleri ile kalbimdeki çizikleri andırıyordu her biri.

Dün geceden beri yatağımda o söz aklımdan çıkmıyordu. "Sende bu keten çiçekleri kadar güzelsin Jennie" Tanrım çok çok güzeldi. Yüreğimin telaşına ayak uyduramayarak yerimden kalktım. Şirkete erken gelmiştim bu yüzden bir çok kişi yoktu. Aşağıdan kahve alabilirdim. Hızla merdivenlere yöneldim.

Şirketteki küçük kafeden bir kahve alıp rastgele bir yere oturdum. Ne zaman bir şey düşünmek istesem aklıma Jisoo geliyordu. Saçları, elleri ve en çokta yakan kömür gözleri. Dünya üzerinde öylesine siyah bir göz yoktu, olamazdı. Bense neden hep aklıma Jisoo'nun geldiğini sorgulamak istesem kendi kendimi susturuyordum. Düşünürken güldüğün tek kişi o

Ben elimde kahvemle dalmışken birisi etrafı sarsacak derece güçlü adım sesleriyle kafeteryaya ilerliyordu. Arkamı hızla dönüp baktığımda. Gördüğüm kişi Nayeon'dan başkası değildi.

"Selam Jennie hanım. Bayan Hwasaya ihanet ettikten sonra kahve keyfi mi? Bayıldım doğrusu." İnilti şeklinde bir kahkaha attı.

Şirkette fazla kişi yoktu ama orta sesle Bayan Hwasa'dan bahsediyordu. Dizlerim aniden beni ayağa kaldırırken kendime hatırlattım. Güçlü ol. Güçlü ol çünkü annen böyle isterdi.

"Dediklerine dikkat et Nayeon!" Kısık sesimle uyarıcı bir şekilde fısıldadım. Buradakiler adını bile bildiğimi bilmemesi gerekiyordu.

"Konuşacağız."

"Dışarıya çık. Sahilin oradaki pastaneye git ve beni bekle."
Sanki birisi beni bileğimden tutmuş, zorla bensizliğe götürüyordu. O kadar tedirgindim ki nefes bile alamıyordum. Bayan Hwasa'nın onu buraya gönderdiği çok açıktı. Kendisi gelemiyordu ama eminim yakın bir zamanda onuda görecektim.

Yukarıya çıkıp çantamı aldım. Basamakları inerken duygularımın bir el tarafından tutulduğunu hissediyordum. Bu el bayan Hwasa'nındı ve beni hiç bir zaman bırakmayacaktı. Ben istesem bile.

Şirketin kapısından çıktım. Erken gelmiştim ama iş saatinin başlamasına az bir süre kalmıştı ve benim Nayeon'dan kurtulmam gerekiyordu. Hızlı adımlarla söylediğim pastaneye gittim.
                                                                               ———

Pastaneye girdiğimde Nayeon'u görmem uzun süremedi. Gözlerim yüzünde gezerken Jisoo'yla geldiğimiz ilk pastanemizden şu an Nayeonla olmak kötü hissettiriyordu. Oturduğu masaya gittim ve çantamı yanımdaki sandalyeye koydum.

"Her şeyi bildiğimizi tahmin ediyorsundur muhtemelen." Derken dudakları kıvrıldı. Şu anda karşımda yüreğimdeki tüm kapıları açtığım Nayeon yoktu. Bayan Hwasanın gözüne girebilmek için beni bile çiğneyebilecek bir Nayeon vardı. Ve ben onun şu anki halinden tiksiniyordum.

"Nayeon, sakın bir daha şirkete öylece girip bana bağırmayı aklından bile geçirme"

"Ne o, yoksa Jisoo'dan mı korkuyorsun? Oh ne büyük aşıklar ama!"

Hayretler içerisinde başı geriye yaslanmış gülerken saçları sarkan Nayeon'a bakıyordum. Çarpıttığı lafla ağzım yüreğime gelmişti. Sanırım artık Nayeonun gittiğini kabullenmeliydim. Karşısında bir ezik gibi durmayacaktım.

"Bak Nayeon Bayan Jisoo'yla aşk yaşadığım falan yok. Ayrıca yaşıyorsam bile senin gibi arkadaşlarımı bir orospu parçasının gözünde büyümek için satmadım. Bu daha iyidir değil mi?" Işık saçan gözlerim ile gülümsedim. Nayeon'da ise şaşkınlık şöyle dursun, şaşırma ifadesi bile yoktu. Artık kalkmam gerektiğini anladığımda son sözlerimi söylemek için dudaklarımı araladım.

"Sen önce yalan yanlış işlerle uğraşıp Bayan Hwasa'nın göndermesi ile buraya geleceğine git ve Bayan Hwasaya evimin yolunu bildiğini söyle. En azından fotokopi yetiştirmek dışında bir iş yapmış olursun."

Ellerim masaya temas ederken çantamıda alıp oradan hızlıca kalktım. Nayeon'un arkamdan baktığını biliyordum ama umurumda bile değildi. Jisoo ile geldiğimiz ilk kafeye böyle bir insanı soktuğum için buruktum. Hızla şirkete gittim.

Ben yine bölüm yayınlayamamışımm. Sınav haftası geldi nereye agliyoduk?
Bu bölümde Jennie ve Nayeon'nun o güzel dostluğunun bittiğini ilan ediyorum. Çerezlik bir bölüm oldu ama sınav haftası olmasına rağmen bir kaç gün sonra yayınlayacağım bölümde çok güzel şeyler olacakkk (mini bir kiyak gectim size)

HOŞÇA KALIN JENSOO İLE KALIN