Jisoo'dan:Aşk nedir?
Aşk bir imkansızın peşinde bile bile koşmak mıdır? Yada imkansız olan kişi değilde yaşayacağınız ilişki midir?Jennie imkansız olmasada Hwasa ile çalıştığı için ilişkimiz imkansızdı. Ben bunu fark edememiştim ve en kötüsüde; o imkansızı deli gibi arzuluyordum.
Jennie'nin çok sevdiği kömür gözlerim ile umutsuzca çıkan haberlere bakıyordum. Aslında onları hemen kaldırta bilirdim ama yapmadım. Hiç bir zaman dış dünyayı umursamamıştım. Hwasa'dan nefret diyordum. Yıllar öncesinden beri.
Flashback
Ben ve Lalisa okulumuzun en güzel bankında oturuyorduk. Lalisa'ya baktım. Elinde bordo ojeleri, parmaklarının ucundaki sigara ile hiç bir şey umrundaymış gibi gözükmüyordu. Lalisanın hızla bana dönmesiyle gözlerimi araladım."Hwasa, onu istediğin zaman bu okuldan attırabilirsin. Biliyorsun değil mi?"
Galiba bir şeyleri umursuyordu. Başımı evet anlamında salladım.
"O zaman yapsana Jisoo. Hepimizi o aptaldan kurtarırsın büyük ihtimalle."
Lalisa haklıydı ama ben böyle bir şey yapmak istemiyordum. Hwasa bana bu okula geldiğimden beri zarar veriyordu ama ben kendi ailemin gücüne sığınmayacaktım.
Lalisanın çıkardığı oflama sesinden sonra onun baktığı yere baktığımda bize yaklaşan Hwasa'yı gördüm. Gözlerim elimde olmadan devrildi ve bu Hwasa'nın gülümsemesi için yeterli bir sebepti.
Hızlı adımlarla yanımıza yaklaşıp dizleri ile bacaklarımın arasında yok sayılacak bir boşluk bırakarak dibimizde durdu.
Gözlerimden alev çıkma şansı olsaydı Hwasa tamamen ateşle kaplanmıştı. Aile ilişkilerimden beni vurmaya çalışan bir kadına tahrik olma gibi bir ihtimalim yoktu ama Hwasa şartları zorlamayı seçmişti.
"Burada ne işin var?" Her zamanki gibi sert ses tonumlaydım.
"Noldu, babanla kavga mı ettin Kim Jisoo?" Histerik bir kahkahadan sonra devam etti.
"Aldığın soy adını hak etseydin keşke."Gözlerimi kapattım. Bu zamana kadar olan hiç bir şeyi düşünmeyip onu susturmaya çalıştım. Lalisa ve Hwasa'nın kavgalarımı dinledim, sustum. Karşımdaki konuşmaya değer birisi değildi.
Hwasa gerçektende iğrenç bir insandı.
———
Okuldan ayrıları yaklaşık yarım saat oluyordu. Annem eve geç geldiğim için kızabilirdi ama umursayacağımı zannetmiyordum. Büyük ihtimalle babamın ne kadar zengin ve gösterişli olduğunu, bu soy adını almak için ailemizin nelerden geçtiğini ve benim hak etmediğimi dinlerdim. Sadece geç kaldığım için.
Yavaş adımlarla okulumuzun karşısındaki simit satan küçük bir yerden atıştırmadık bir sandviç aldım. Yolda yürürken onu yemek gibi bir takım hayallerim vardı. Önüme daha bir kaç ders önce gördüğüm Hwasa çıkmasaydı.
Önümde bir kaç saat önce yaptığı gibi dikilince gözlerimi devirdim. Gerçekten dakikada bir karşıma çıkacak kadar aptal mıydı? Lalisanın fikrini göz önünde bulunduracağımı söyledim kendime.
Hwasa yanıma yaklaştı ve avucuma biraz bozukluk bıraktı. Hızlı adımlarla yanımdan ayrıldığında kafamı aşağı çevirip elime baktım.
Sandiviçe verdiğim bozukluklar. Neden bana paramı geri vermişti ki? Hwasa iyilik yapabilcek kadar naif birisi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hopeless case/Jensoo
FanfictionKim Jennie çalıştığı Yeon şirketinde Bayan Hwasa'nın gizli silah olarak gönderdiği rakip şirkete gider. Kim Jisoo'yu alt etmek için gitmiştir ama gözlerinin bakarken yanacağı bir çift kömür gözler vardır. İhanet, umutsuz vaka, aşk ve smut.