Lalisa'danSabahın 5.46'sı. Gerçekten hayat çok zor.
Hadi Lalisa Chaeyoung için. Sızlanmadan arabama atlayıp Chaeyoung'un evine yol aldım.
Demir kapının önünde durduğumda parmaklarım şifreyi girmek için uzandı. Kapı açılında hızla eve girdim. Bahçede bekleyen Jisoo'yu gördüğümde suratıma gülümsemem yayıldı.
Hemen yanına yaklaştım ve ona sarıldım. Şirkette suratımı göstermemem gerektiği için konuşamıyorduk bile.
"Chaeyoung'u Jennie ile konuşması için göndermiştim. Başımıza neler geldiğine bak."
"Daha başımıza bişey gelmedi. Daha ne felaketler gelicek.."
Çok rahatlatıcı konuştuğumun farkındayım. Ben böyle olsamda onlar bana alıştılar. Cebimden maskemi çıkarıp taktım. Jennie'ye güvenmiyordum. Her an benim kim olduğumu öğrenirse beni bitirirdi.
Evin içine girdiğimizde basamakları hızla çıkarak çalışma odasına geçtik. Jisoo'nun kapıyı açmasını beklerken saçlarımı düzelttim. Umarım iyi görünüyorumdur.
Kapıdan geçerken Chaeyoung'a gülümsedim. O da bana.
Gergin ve korkutucu bir ortam. Birbirinin gözlerine bakan 3 kişi. Tanrım. Jennie nasıl Jisoo'lya o kadar uzun süre göz teması kurabiliyordu?
"Chaeyoung Hwasa'nın katil olma fikri nasıl bu kadar çok aklına yattı?"
"Hwasa'nın Jennie'nin babası ile evlenme tarihi, annesinin intiharı ile aynı tarih. Düşünsenize Hwasa katil çıkıyor. Yaklaşık 20 sene kurtuluruz!"
Histerik bi kahkahadan sonra Jisoo onu böldü.
"Annesi intihar etti Rose. Onu Hwasa boğmuş olsaydı belki dediğin olabilirdi. Ama Hwasa şu an ancak intihara teşvikten yargılanır. Onada kesin bi kanıtımız yok."
...
Jennie'den
Dün odaya girer girmez yaptığım ilk şey kitlenme sesini duyduktan sonra misafir banyosuna girmek oldu. Malum bedenimi buraya gelene kadar yıkamadığım için.
Banyo siyaha yakın bir renkle döşenmişti. Chaeyoung'un zevki hoş görünüyordu. Siyah duvara sabitlenmiş dolaptan bir kaç havlu aldım. Sonrada ilk işim duşa girip uyumak oldu.
-
Sabah gözlerimi açtığımda perdeleri kapatmayı unuttuğumu fark ettim. Gözüme giren ışıkla hoşnutsuz bir ifadeyle kalktım. Aniden tıkırtı sesleri duymamla tanıdık bir kaç ses kuşağımı tırmaladı.Jisoo(onun sesini her zaman tanırdım), Chaeyoung ve tanımadığım birisi hararetle konuşuyordu.
Jisoo'nun bir oda ötemde olması benim kasılmama neden olmuştu. Ayağa kalktım. Dün geceden giydiğim pijamaları düzelttim ve saçlarımı banyodaki tarakla taradım.
Kendime son kez baktıktan sonra tekli koltuğa yöneldim. Tanımadığım kadın sesinin Lalisa olduğunu tahmin edersek şu anda benim durumumu konuşuyorlardı.
Dünden beri hissizleşmiş, kendimi bir kırıntı duygunun bile bulunmadığı bir yerde kaybolmuş bir halde buldum. Benim annemin kendi kararlarıyla vermiş olduğu bir karar vardı. Bu çok açıktı çünkü bizzat onu ben görmüştüm. Sorunum yanımdaki kadının kim olduğuydu. Belki aile bireylerime sorarak öğrenebilirdim.
Gözlerim kapandı ve kendimi acıyla baş başa bıraktım.
Rose'dan
"Anladığınız üzere, elimde çok fazla bilgi var. Kaynak tutmamız bile gerekebilir" yutkunarak bir kaç kelime geveledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hopeless case/Jensoo
FanfictionKim Jennie çalıştığı Yeon şirketinde Bayan Hwasa'nın gizli silah olarak gönderdiği rakip şirkete gider. Kim Jisoo'yu alt etmek için gitmiştir ama gözlerinin bakarken yanacağı bir çift kömür gözler vardır. İhanet, umutsuz vaka, aşk ve smut.