×19×

388 45 526
                                    

Mrb

Ya yorum sınırı falan koymak istemiyorum ama lütfen yorum yapın önceki bölüm o kadar az yorum geldi ki depresyondaydım
(Evet benim dertler)

Neys iyi okumalarr 💗

Neys iyi okumalarr 💗

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

××××××××××××××××

-Namjoon-

Hayat son üç gündür bok gibi geçiyordu.

Jin hyung ve sümüklü böcek sevgili olalı üç gün olmuştu. Üç gündür sürekli dip dibelerdi, asla ayrılmıyorlardı, asla.

Okulda, evde.. kafamı nereye çevirsem beraberlerdi resmen ve sinirden ağlayacaktım artık. Bu ne yapışıklık ya? Ayrılın biraz!

Bu kadar sevgililik yeter, ayrılın artık.

Bugün ise, sınavlarım yaklaştığı için Jin hyunga gelmiştim ve bana ders çalıştırıyordu. Yaklaşık iki saat güzelce çalışmıştık ama sonra sümüklü böcek gelmişti tabii! Jin hyung ise 'biraz mola verelim, sonra devam ederiz' deyip kalkmıştı yanımdan.

Yani şu anda üçümüz salonda oturuyor, ikili bir şeyler izlerken ben onları izliyordum sinirle. Yanımdaki koltukta sarmaş dolaş oturuyorlardı. Jaehwan başını Jin hyungun omzuna dayamıştı ve koluna sarılmıştı. Jin hyung ise onun kıvırcık saçlarını okşuyordu.

O hep benim saçlarımı okşardı önceden.. En sevdiğim şeydi parmaklarını saçlarımda gezdirmesi..

Şimdi onun ellerini başkalarının saçlarının arasında görmek iyi hissettirmemişti, hiç iyi hissettirmemişti hem de.

Kollarım çapraz bir şekilde önümde bağlıyken hâlâ onlara bakıyor ve sağ ayağımı sallıyordum gergince.

İzledikleri filme komik bir sahne olduğunda ikisi de gülüyor, Jaehwan her güldüğünde daha da sıkı sarılıyordu Jin hyunga.

Önceden benim başımı yasladığım omzuna şimdi o başını yaslıyordu.. İğrenç hissediyordum.

Sinirden gözlerimin dolduğunu hissettiğimde hızla kalktım yerimden. "Su içeceğim." Yüzlerine bakmadan konuştuğumda mutfağa ilerledim.

Mutfağa girdiğimde kapıyı arkamdan kapattım ve tezgaha yaslandım. Başımı geriye atıp tavana bakarken gözümdeki yaşın düşmemesi için savaşıyordum. Farkında olmadan tutunduğum tezgahı da parmak boğumlarım beyazlaşıncaya kadar sıkıyordum.

Ağlamamak için derin nefesler alırken kapı açılmış, Jaehwan girmişti içeri.

Onun buraya gelmesini beklemediğimden hızla bakışlarımı çevirdim, gözlerimin dolduğunu görmesini istemiyordum. Ona bakmadan rafların birinden bardak çıkarırken Jaehwan bana yaklaşmıştı.

"Namjoon, sana bir şey sorabilir miyim?"

Elimdeki bardağa sürahideki suyu boşaltırken hâlâ yüzüne bakmadan kafa salladım. Ne soracaktı ki?

Crazy Over YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin