MARABA
Evet gecenin uc bucugunda bolum atıyorum cunku gunduzleri internetim yok ula hayatt
Uzucu sebeplerden dolayi uzun sure ara vermek durumunda kaldim ama geri dondum dostlar!!
Simdiye kadar yazdigim en uzun bolum oldu sizi beklettigim icin ozur amaclı olsun hadi yine iyisiniz he
İyi okumalarr, bol bol yorum istiyorum yoksa yazmam bi daha ona gore😠 (evet lan tehdit ediyorum)
Çitimizi de çekelim××××××××××××××××××
-Seokjin-
Ölecekmiş gibi hissediyordum.
Yataktan çıkamıyordum. Yorganımı kafama kadar çekip yatakta top gibi kıvrıldığım halde hâlâ donuyordum. Öksürmekten boğazım çıkacak gibi hissediyordum ve başım inanılmaz ağrıyordu.
Dün akşam odam hava alsın diye pencereyi açmıştım ve geri kapatmayı unutarak uykuya dalmıştım. Kış ayının delici soğuğu bedenime vururken tüm gece o buz gibi havaya maruz kalmıştım. Şimdi ise, kolumu bile kıpırdatacak halim yoktu.
Benim bugün sınavım vardı.. Ama şu an saatin kaç olduğunu bile bilmiyordum. Tek bildiğim evde kimsenin olmadığıydı. Annem ve babam işe, Dahyun ise okula gitmişti muhtemelen. Bu kadar hastayken tek başıma olmak iyi değildi. Hiç iyi hissetmiyordum.
Yüksek sesle hapşururken çıkan sese yüzümü buruşturdum, yorganı üzerime iyice çekip altında kıvrılırken zil sesini duydum.
Ağlar bir ifade ile ofladım, kim gelmişti ki şimdi? Evde kimse yoktu ve ben bırakın yataktan çıkmaya parmağımı bile oynatmaya mecalim yoktu.
Çalar çalar gider umuduyla duymamazlıktan gelmeye çalışsam da gideceğe benzemiyordu kapıdaki kişi, yüksek sesle oflayarak yorganı vücuduma sarıp yerimden kalkmaya çalıştım.
Gerçekten o kadar yorgun ve bitkin hissediyordum ki yürüyecek halim bile yoktu. Yorganı iyice kendime dolayıp kapıya ilerledim, yürüyen dev bir dürüm olarak göründüğüme emindim şu anda.
Kapıyı açtığımda direkt Jae'nin bana sarılmasını beklemiyordum. Geriye sendelerken onun endişeli sesini duydum.
"Tanrım, Seokjin! O kadar enişelendim ki, saatlerdir ulaşmaya çalışıyordum sana. Neden açmıyorsun telefonlarını?"
Beni aradığını bile duymamıştım ki, telefonum sessizdeydi büyük ihtimalle. Konuşmaya bile mecalim olmadığından birkaç mırıltı çıkardığımda yavaşça kollarını ayırmıştı benden ve yüzümü incelemişti.
"İyi misin sen? Solgun görünüyorsun."
Ben bir cevap vermeden ellerini alnıma çıkardığında gözlerini büyütmüştü endişeyle. "Hiii, yanıyorsun sen Seokjin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crazy Over You
Fanfiction"En yakın arkadaşlar öpüşmez hyungiem, bizim aksimize. " [Namjin]