Bölüm 15 'Rüzgar'

3.5K 145 34
                                    

"Sen tabanları yağlayıp kaçarken burada kıyamet kopuyordu Hazal Hanım. Sahi nasıl başardın kaçmayı?"

"O kadar çok korkmuştum ki kendimi direk dışarı attım, şans eseri yaralanmadan kaçmayı başardım."

"Kurtulduğuna sevindim Hazal, Barış hastanede ifade verecek, Sunay'ı eve gönderdim, oda çok korkmuştu."

"Tahmin edebiliyorum, kuzum benim, eve geldiğinde hala bembeyazdı."

"Benim polis olmama şaşırmamış gibi görünüyorsun Hazal?"

"Sende hep bir gariplik vardı zaten ama tebrik ederim, aynı evde yaşamamıza rağmen hiç belli etmedin."

"Evet, öyle oldu, düne kadar silahlı bile değildim aslında, dün Tekin Bey ruhsatlı silahlarından birini verdi."

"Kolunu nasıl kırdın peki? Kurşun yağmurunda kolunun kırılması gerçekten garip değil mi Batu?" gülüyordum.

"Neyse ben şu işleri halledeyim."

"Tamam, bende şu barı toplamaya çalışacağım"

Batu iki adım attıktan sonra tekrar bana döndüğünde kalbim korkudan kulaklarımdan atıyordu.

"Aa Hazal, Dün senden sonra buraya bir kız geldi, kurtulmuş olmamızı ona borçluyuz aslında. Senin kim olduğuyla alakalı bir fikrin var mı?"

"Hayır, sen tanımıyorsan bende tanımam sanırım." Ellerim mi titriyordu.

"Yüzünde maske vardı."

"Kız olduğunu nereden anladın ki o zaman?" Sakin kalıp sorulara oldukça mantıklı cevaplar vermem gerekiyordu. Başımı tekrar Batu'ya doğru çevirip cevap vermesini bekledim.

"Vücudundan."

"Hiç 'seksi bir katil' tanıdığım yok." cümleyi söylerken seksi kelimesini hayali bir şekilde tırnaklarımın içine almıştım.

"Elimden kaçırdım dün onu."

"Nasıl, sen polissin, nasıl kaçırırsın?"

"Kolumun neden kırıldığını sanmıştın, sürtük; iyi silah kullandığı kadar iyi de dövüşüyormuş."

Gülmeden edememiştim. Batu arkasını dönmüş paytak paytak giderken beni tanımamış olması bir mucizeydi ve evet, dün onu gerçekten paralamıştım. Başka şansım var mıydı? Belki...

Ama silahını bana doğrultmuş durmamı söylerken onu dinleyemezdim. Ona zarar vermeden kaçmamın tek yolu silahını elinden alıp, onu etkisiz hale getirmemdi. Sanırım o an, orantısız güç uygulamıştım. Tanrım, onun kolunu kırarken suratında oluşan ifadeyi hiç unutamayacağım.

Hayatım bir anda allak bullak olmuştu. Baştan aşağıya darmadağın olmuş mekâna bakarken gözlerim doldu. Her yerde kan vardı, duvarlar kurşunlarla süslenmiş gibi, ortalık savaşın ortasında kalmış hastane misali kokuyordu.

Oğuz kapıdan içeri girdiğinde onun da yüzünde aynı hüzün vardı. Şimdi, ikimizde barın tam ortasında oturuyorduk. Elimde ki viski şişesini Oğuz'a uzatıp "Batu'nun polis olduğunu biliyor muydun?" dedim. Şişeyi ağzından çekerken, gülerek "En başından beri" dedi. Sesimi çıkarmadan dağılmış mekânı incelemeye devam ettim. Hafif bir öksürükten sonra, başımı farklı yöne çevirerek "Sizinle ilgili bilmediğim başka bir şey var mı?" diye sordum. Oğuz'a bakmasam da, her zaman ki muzip gülüşünü hissedebiliyordum.

Kaldırımdaki KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin