İki

6.3K 316 36
                                    


Yanaklarımı şişirerek karşımdaki üçlü çocuğa baktım ucuz olduklari çok belliydi fakat kendime benzetmistim onları dördümüzün de dudağının üzerinde ben vardı ve burun yapilarimiz aynıydı bir tanesi benim gibi yeşil gözlü diğer ikisi ela gozluydu. Dudağının kenarı kanayan ve kası patlayan çocuğa baktım. Elmacık kemiğinde bir morluk vardı.

Sen gelmeseydin daha fena olabilirdi aferin sana.

Sana kalsaydım korkudan bişey yapmicaktim yani Naciye.

Evet iç sesimin ismi Naciye..

Çocuk ile zaten uzun zamandır bakisiyorduk daha doğrusu üçü de beni süzüp duruyordu ve birbirlerine bakıyorlardı. Anlamasam da bir şey demedim.

"Teşekkür ederim bu arada" ilk absta dayak yiyen çocuğun konuşması ile hafif bir tebessüm ettim ve omuz silktim. "Ne demek lafı olmaz." Bana 'saol ya' diyen çocuk konuştu o içlerinden en esmeri olandı yani hepsi beyaz tenliydi ama onun saçı siyahtı.

"Lafı da olsun bı zahmet sen olmasaydin komadaydim vallahi" kikirdayip elimi havaya kaldırıp indirdim ve asko kusko kız taklidi yaptım. "Ne demek asko valla siz gelmeseydiniz asıl biz komaliktik" içlerinden en sessiz olanı Naz'ın dediğine göre platonik olduğu çocuktu.

Bu arada naz içeride babasını bekliyordu babası eski başkomiser mis aynı zamanda iş adamı olduğu için karakolda kiler onu buraya almadı.

Biraz sohbetten sonra gözlerimi kapatarak duvara yasladım zaten sınav stresinden olduğum bı gundu şimdi de nezaretteydim. Neyse hayatın tuzu biberi.

Derin bir nefes alarak Tülay annenin sesi ile gözlerimi açtım. Hapishane duvarından kafamı ayırıp özlediğim yüze baktım ve hemen kalkıp demirlere yöneldim.

"Tülay anne" gözleri dolu ve endiseliydi. "Ah Berfin ne işin var senin burda" ellerimi hava kaldırıp suçsuzum görünümü verdim. "Bir şey olmadiki bak turp gibiyim" Tülay anne bir şey demeden beni incelerken arkadan yurt müdüremiz konuştu.

"Fakat bunun elbet cezası olacak Berfin hanım" ona tip tip bakıp omuz silktim. Fazla otoriter bı kadındı en fazla ne olabilirdi ki canım..

Tülay anne ona ters ters bakarak bana döndü "hadi çıkaralım seni burdan artık"  başımı salladım sirada yan taraftan bir ses değil üç ses geldi aynı anda.

"Teyze!" Tülay anne şaşkınlık ve karma karışık bir duygu ile dona kaldı. "Ç-çocuklar" kekelemesine şaşırarak ne olduğunu anlamayarak kaşlarımı çattım.

"Senin kızın ki vardı?"
"Sen Hollanda da değil miydin?"
"Asıl soru senin burda ne işin var?"

Üst üste sorular ile Tülay anneye döndüm.

"Hayır asıl soru burada ne oluyor? Sana neden teyze diyorlarki?"

Sessiz olan çocuk bana döndü "asıl sen neden teyzeme anne diyorsun ki?" Kaslarım daha çok catilabilirmis gibi ona döndüm. "Çünkü ma-"

"Çocuklar!" İçeriye giren iki kişi ile lafım bolunmustu resmen benim ve teyzemin kopyası olan bir kadın ve gözleri benimkinin yansıması gibi yeşil olan ve cidden karizmatik bir adam girdi.

Dördüzler |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin