Dördüzler |TAMAMLANDI|

Yirmi Bir

🌼

Sabahın ilk ışıklarında kalkmış ve çok güzel bir kahvaltı yapmıştık Demir ile birebir konuşmamıştım lakin o beni incelemiş ve gözlerini üzerimden çekmemişti.

"Hadi giyin gel sende" baran'ın söylediği ile başımı salladım ve tam yukarıya gidecekken aklıma gelenle durdum onu kolundan çekerek kahvaltı masasına oturtup karşısına oturdum.

"Sen ilk başta dün akşamın hesabını ver bakalım" dedim. Dün akşam voleybol oynadıktan sonra biraz dinlenmek amaçlı konulara uzanıp sohbet etmiştik ve o zaman ben karan'nın dizine yatarken Barın Naz'ın kucağına yatmıştı hatta Naz onun saçları ile oynamıştı.

Nazi ile dün gece neredeyse sabaha kadar uyumayıp konuşup dedikodu yaptığımız için ondan bu konuyu dinlemiştim ama barin'ın bunu bilmesine gerek yoktu.

"Biz galiba flört ediyoruz" dediği ile sırıttım Naz da aynısını demişti "onu anlayabiliyoruz zaten" kendini sıkıyormuş gibi hissettim "yani ne yapacağımı bilmiyorum birkaç gündür mesaj üzerinden de konuşuyoruz" gözlerim mutlulukla büyürken.

"Ya bana o gözle bakmiyorsa?" Demişti. Derin bir nefes aldım ve ağzımdan baklayı çıkardım "benden duymuş olma canım kardeşim ama artık dayanamıyorum" meraklıca bana baktı. üzgünüm canım arkadaşım ama ikiniz de birbirinden hoşlanıyorken hala gelişme olmaması bu ilişkide beni çok yoruyor  "Naz da senden hoşlanıyor git ve söyle" yanağından makas alarak bombayı salmış olmanın mutluluğu ile mayomu giymek için odama ilerledim.

Çünkü havuza girecektik "kızım!" annemin sesi ile gelen tarafa döndüm "efendim anne" yüzünde gülümseme olurken alnımdan öptü "Demir abin seni çalışma odasında bekliyor konuşmak istediği bir şeyler varmış" onu onayladığımda "siz bir yere mi gidiyorsunuz giyinmişsiniz böyle?" dedim "komşuya gideceğiz  bir tanem sizde havuza girecek misiniz dikkat edin tamam mı?" Dedi. onu onaylayarak yanağından öptüm.

Babamın çalışma odasının kapısına geldiğimde stres ve gerginlik bedenimi etkisi altına almıştı terleyen havuç içlerime eşofmanıma sildim ve kapıyı tıklattım "gel!" sesini duyunca yavaşça aralayıp bedenimi yersin belli ettin mi "gelebilir miyim?" dedim tekli koltukta oturan Demir gelmemi işaret ettiğinde ben de karşısına oturdum. 

Aramızda küçük bir sehpa vardı beni çağırmışsın beni başıyla onayladı. "Nasılsın? Nasıl buldun buraları?" Sorusuna karşı omuz silktim.

"Güzel,ferah ve eğlenceli" bana gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı. "Berfin,ben uzatmak istemiyorum. Bu kadar zaman beklemisken şimdi de uzatmak istemem" dediğinden bir şey anlamasam da konuşmasını bekledim.

"Berfin,buradakilere alışmanın uzun sürmüş olabilir sonuçta aylardır berabersiniz ve ben de ailenin bir üyesi olsam da senin hayatına yeni katıldım teyzemin kocası o şerefsizin peşini bırakmadım benim kız kardeşim  olacaktı ve o bunu elimden almıştı ben hep kız kardeş istemiştim lakin Rabb'im geçti olsa kavuşturdu bize seni nasıl olacak bilmiyorum ama zamanla her şey olur umarım ben sana hem abi hem de baba olabilmek istiyorum."

Gözlerimiz dolu doluydu ikimizin de "ben kızımı kaybettim 2 sene önce" gözlerinden yaşlar süzüldü benimse gözlerim  şaşkınlıkla açıldı. Hiç düşünmeden ona sarıldım 16 yıl sonra 2 tane babam oldu ve onunsa hem kızı hem kız kardeşi geri geldi.