🌼
Derin bir nefes alarak kendimi yatağa attım. Okuldan gelmiş ve yemeğimizi yemistik. Akşama az kalmıştı ve misafirler gelecekti. Ve evet o misafirler POYRAZ ve ailesi idi.
Başımı iki yana sallayıp sürekli aklımda olan bu düşünceyi attım. Elime gelen ilk kitabı alıp yatağa kuruldum ve okumaya başladım.
Fakat biliyordum ki birazdan gözlerim kapanmaya başlayacaktı. Hem kitap okuyor olmam hemde bunu yatakta yapmam uykumu getireceğine emindim.
Bir kaç sayfa okuduktan sonra kapım tiklanmisti. "Gelebilirsiniz" bağdaş kurarak oturur pozisyona geldim. İçeriye giren Barlas abimdi. Yüzünde bir tebessüm ve elindeki kutu ile bana doğru geldi.
"Selam" çekingence konuştuğunda bende ne kadar çekinsemde gülümseyerek konuştum. "Selam,gelsene" yanima elimi vurarak.
Elinde ki poşeti çok merak ediyor ve benimle ilgili mi diye sabırsızlaniyordum.
Yanıma bir bacağını bükerek oturdu ve bana döndü. "Naber fıstık,günün nasıl geçti?" Omuz silktim. Mükemmeldi. "Güzel geçti,senin nasıldı günün?" Gözlerime odak olarak bakarken utanarak gözlerimi kaçırdım.
"İyiydi benimde,şey sana bir hediyem var" şuan gozlerimden bı yıldız geçti sanki. Hediye almayı ve insanlara bir şeyler hediye etmeyi gerçekten çok seviyordum. Yavasca poşeti ortamiza koydu. Merakla kutuya baktığımda yüzümde gerçek bir gülümseme olmuştu.
"Aç bakalım fıstık" yanağımdan makas aldığında gülümsemem artarken hemen heyecanla poşeti açtım ilk. Sonra önüme çıkan kutu ile başımı kaldırıp gözlerine baktım. "Heyecanlandım ya" söylediğime gülüp kaşlarını hadi dercesine kaldırdı.
Ellerim heyecandan titrerken bunun nedenini gayet iyi biliyordum. Yeni ailemden ve abimden ilk defa bir hediye alıyordum.
İçinden çıkan kolye ile kalkaldım.
"Haa" ağzımdan şaşkınlık nidaları çıkarken gözlerim dolmuştu. Bu kolye gerçek miydi. Dudaklarım büzülürken göz yaşlarımı akmaması için zorluyordum.Kutuyu aramıza koyup hemen kollarımı boynuna sardım. Kollarını belime dolarken bir eli saçımı okşadı. "Teşekkür ederim abi" sacimdaki eli duraklarken bir damla göz yaşı süzüldü yanağıma.
Kolları beni daha çok sararken ayrıldık. Hafif ağladığını görünce gülüp gözlerimi sildi. "Niye ağlıyorsun güzelim" fakat bunu söylerken onunda gözleri doluydu.
"Mutluluktan" güldü. "Sadece mutluluktan ağla bundan sonra olur mu abicim?" Başımı usulca salladigimda kolyeyi boynuma takmıştı. Biraz daha birlikte vakit geçirmiş ve sohbet etmiştik. Sonra telefonu çaldığı için gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dördüzler |TAMAMLANDI|
Teen FictionAcemice yazılmış bir kurgudur!!! Bir kavgada en yakın arkadaşımın hoşlandığı çocuğun dorduzlerimden birisi olduğunu ogrenmem ne kadar trajikomik olabilir di ki? 01/01/23