Hızlıca hazırlandılar.Profesör çantasına, üzerinde çalıştığı birkaç defter ve kitap koydu.
Odadan ayrıldılar,profesörün arabasına bindiler ve yola koyuldular.
Rüya sanki yüz ifadesi ve bakışlarıyla Dünya'ya veda ediyordu.Çıt çıkmıyordu.
Hepsi neler olacak tahmin edemiyorlardı.
3 saatlik yolculuğun ardından 5 nolu buluşma noktasına ulaştılar.Arabanın içinde biraz vakit öldürdükten sonra profesörün anlaştığı üzere siyah bir jip yanaştı ve durdu.
"Atlayın"
Hepsi siyah jipe bindiler.Ve mekiğin bulunduğu tesise ulaştılar.Onları kapıda profesörün telefonda konuştuğu kişi karşılamıştı.
Profesörle küçük bir merhabalaşmanın ardından.Adam lafa atıldı.
Gergin görünüşlü sert biriydi.
Adam:
"İçeriye girdiğinizde kimseyle göz teması kurmayın."
"Kimseye soru sormayın."
"Etrafa bakmayın."
"Soru soran olursa cevap vermeyin."
"Sadece beni izleyin."
"Herhangi bir sürtüşme yaşanırsa ben emir vermeden kaçmak için koşmayın."
"İlk olarak sizi Ayla'ya tanıtmak için bir odaya gideceğiz ardından gemiye"
Rüya:
"Ayla'da kim?"
Adam:
"Geminin ismi."
İceriye girdiler içerde önceden hazırlık yapıldığı belliydi.Bazı adamların yanından geçerken, takip ettikleri adama kısık bir sesle,
"Sol koridor güvenli" gibi bilgiler verdiğini işitiyordu Rüya.
Odaya ulaştılar bilgisayar başındaki adam aceleyle bir mikrofon uzattı ve
"Merhaba Ayla diyeceksiniz ardından yüzünüzü bu ekrana çevirip ben tamam diyesiye kadar bekleyeceksiniz."
"Profesör işleminiz tamam sıradaki gelsin acele edin."
Hepsi teker teker bu işlemi bitirdiler.
Adam:
"Şimdi gemiye doğru gideceğiz.Oraya ulaştığımızda içeri girin kapıları kapatın ve yükselin gerisini ben ve adamlarım hallederiz." dedi ve Profesörün eline kalın bir kitap tutuşturdu.
Odadan ayrıldılar.Hepsi çok gergindi.Belirli bir süre koridorlardan geçtikten sonra büyük bir kapı hangar gibi biryere açıldı ortasında ise Uzay gemisi duruyordu.
Rüya ile Selin bakıştılar.Rüya Selin'e
"İşte orada az kaldı neredeyse vardık." diye fısıldadı.
İçeriye doğru adım attılar orada duran nöbetçilerden birisi
"Buraya girmeniz yass.." cümlesini tamamlayamadan yere yığıldı.
Takip ettikleri adam belindeki susturuculu silahı çekmiş önlerinde duran iki nöbetçiyide yere sermişti.
Selin gözlerini kapatmış.Rüya onun elinden tutmuş ve ilerliyorlardı.Mehmet'in gözleri faltaşı gibi açılmış,Alper ise sürekli etrafına bakıyordu.
Profesör:
"Hadi acele etmeliyiz."
Adam önden onlar ise arkalarından adımlarını takip ettiler.
Bir anda alarm çalmaya başladı.
Adam:
"Gemiye koşun" diye bağırdı yüksek sesle.
Alarmın çalmasıyla ortalık savaş alanına dönmeye başlamıştı.
Bağrışmalar,silah sesleri,patlama sesleri
Rüya'nın çevresinde olaylar resmen ağır çekimde gerçekleşiyor yanlarından geçen mermilerin seslerini işitiyordu.
Profesör arkasına bakmadan koşuyor ve Rüya'ya,
"Koş Rüya durmadan kooşuun!!!" diye bağırıyordu.
Alper koşarken takılmış yere düşmüş ekipten geri kalmıştı.Arkadaşları geminin güvertesine ulaşmış ona bağırıyorlardı.
"Çabuk Alper"
Alper ayağa kalktı tekrar koşmaya başladı derken üzerine bir adam atladı ve onu yere düşürmüştü ona vurmaya başlamıştı.
Bunu gören Selin gemiden fırlayıp Alper'e doğru koştu.
Profesör :
"Onları beklersek hepimiz öleceğiz." dedi.
Rüya:
"Onları bu halde bırakamayız.Ya beraber gideceğiz yada beraber öleceģiz"
Rüyada gemiden dışarı koştu Selin'in peşinden.Selin yerden bulmuş olduğu demir bir sopa ile Alper'in üzerindeki adamın kafasına sert bir darbe vurdu.Adam yıkıldı.
Fakat Alper aldığı darbeler sonucu sersemlemiş ayağa kalkamıyor.Bilinci yerinde değildi.
Selin onu kaldırmaya çalıştı gücü yetmedi.Tam arkasına dönüp Rüya diye seslenecekken Rüya yetişti Alper'in kollarına girdiler.Gemiye doğru ilerlediler.
İçeri girdiler.
Profesör:
"Ayla motorları aktif et bizi buradan çıkar" dedi.
Ayla:
"Motorları çalıştırdı."
"Kalkış başladı kemerlerinizi bağlayın" dedi.
Hangarın üst kapağı açıldı.Gemi havalanmaya başladı.Ayakları yerden biraz kesildi.Geminin yüzeyinde bir patlama meydana geldi ve büyük bir sarsıntı oldu.
Ayla:
"Gemi vuruldu hasar tespit ediliyor."
diye uyarı verdi.
Herkes nefesini tutmuştu.
Ayla geminin kalkmasına engel olacak herhangi bir hasar tespit edememiş ve havalanmıştı.
Şimdi doğruca yukarıya uzaya doğru ilerliyorlardı.Hepsi derin bir nefes aldı.
Kemerler açıldı.
Profesör direk çantasını açtı kitabını çıkardı sayfaları karıştırdı.Yarığın oluştuğu bölgenin yerini göreceli olarak tesbit etti ve Aylaya bilgileri iletti.
Rota belirlendi ve yarığın oluşacağı yere doğru hareket etmeye başladılar.
Rüya camdan dışarıya bakıyordu.Alper kendine gelmiş.Selin ve Mehmet ile birlikte Rüya'nın yanuna geldiler.
Üzerinde yaşadıkları dünya artık gözlerinin önünde yuvarlanıyordu.
Bundan sonra olacakları hiçbiri tahmin edemiyordu.O yarığa girebileceklermiydi,girdiklerinde neler olacaktı.
Rüya Annesini ve Babasını bulabilecekmiydi.
Bu sonu bilinmeyen bir yolculuktu.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARIN İZİNDE
Science FictionHikayemiz bir arkadaş grubunun uzayda geçen insan dışı canlılarla temasını ve onları arama macerasını konu almaktadır. Tamamen hayal ürüdür. Yorumlarda bu konu hakkındaki fikir ve görüşlerinizi belirtmekten çekinmeyin. Bu ve bunun benzeri hikayeler...
