16. BÖLÜM "ACILARIN GERÇEK YÜZÜ"

87 17 20
                                    

16

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

16. BÖLÜM "ACILARIN GERÇEK YÜZÜ"

"Derinden yaraların iyileşmesi zaman alır, öyle ya yarayı açan da kapatmasını bilmez"

Sıkıntıyla elimdeki kitabı masaya koydum. İki gündür sıkıntıdan kendi kendimi yiyordum. Aklımda Cihangir'in acı sözleri, kalbimde ise son anda gözlerindeki nefreti vardı. Sürekli Cihangir'den bir arama veya mesaj var mı diye telefonun başında bekliyordum. Bir insan hiç mi merak etmezdi. Kaç kere aramaya yeltenmiştim ama söylediği sözler kulaklarım da yankılanıyordu. Derin bir nefes aldım ve telefonu yine elime aldım. Cihangir'in numarasına girdim. Kalbim her şeyden çok aramak istiyordu ama ben yapamıyorum.

Onun bu umursamaz hali içimde bir şeyleri öldürüyordu. Aylardır her zaman arkamda olan adam bir anda çekip gitmişti. Kendimi derin bir boşlukta yapayalnız hissediyordum. Cihangir'e o kadar bağlanmıştım ki, belki bu yüzden kendimi ona karşı bir şeyler hissetmek zorundaymış gibi hissediyordum. İçimdeki duygulara anlam veremediğim gibi engel de olamıyordum. Gözlerine her baktığımda kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Benim için yaptığı şeyler, söylediği narin sözler büyülüyordu beni. Ama şimdi yaptığı şeyler canımı acıtıyordu.

"Deniz iyi misin?" amcam elindeki ilaçlarla yanıma gelip oturdu. Göz yaşlarımı görmesin diye arkamı döndüm. Derin bir nefes aldım ve toparlandım.

"Deniz bana bakar mısın?" kendimi hazır hissettiğimde arkamı döndüm ve gözlerine baktım. Şaşkınlıkla anlamaya çalışıyordu. Elindeki ilaçları masaya bıraktı ve bana döndü.

"Beni yalnız bırakır mısın?" kafasını olumsuzca salladı. Elini saçlarıma götürdü ve gözlerime baktı. Bana her iyi davranışında ölümüm için el kaldırdığı geliyordu aklıma.

"Eğer o şerefsiz yüzünden ağlıyorsan boşa ağlama kızım" kendimi geri çektim ve amcamdan uzaklaştım. Cebinden telefonunu çıkarıp bir şeyler aradı. Aradığını bulmuş olsa ki yüzü düştü ve telefonu bana ve çevirdi. Gözlerimi amcamdan çekip telefona indirdim. Gördüklerim karşısında şaşkınlıkla telefonu elinden aldım.

Cihangir ve Eyşan baş başa yemek yiyorlardı. Yutkunamadım ve gözlerim doldu. Dişlerimi birbirine bastırdım ve telefonu kapatıp amcama verdim.

"Sen onun için burada kendini harap ederken bak o ne yapıyor" dedi. Göz yaşlarımı sildim ve sinirle konuştum. Beni Cihangir'den soğutmaya çalışıyordu ama kendisi aynı şeyleri yapmıştı.

"Çok tanıdık geldi biliyor musun amca" dedim ve ayağa kalktım. Hızlı bir hareketle ayağa kalktı ve kolumu tuttu.

"Beni öldürmek isteyenlerle bir oldun kurtarmadın beni, o yüzden bu konuyu konuşmayalım" dedim ve kolumu çektim. Amcam önüme geçti ve sarıldı. Şaşkınlıkla kala kaldım.

KARANLIK HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin