Kovulmuş

21

Etraf yeniden aydınlanırken Tanrılarının şaşkın yüzlerini gördüm

"CEHENNEMDEN SEVGİLER!"
-
"Luci?!"

"TUTUN ŞUNU!"

"Bok tutarsınız."

"LUCİ?!"

"Planın gerisini düşünmedim."

"NE?!"

"Sakin ol halledebilirim."

"PLANI NASIL YAPMADIN?!"

"YAPMADIM! SENİN SESLENDİĞİNİ DUYUNCS GAZA GELDİM!"

"BAĞIRMA!" diye bağırıp bize gelen Baldr ve Thor'u görmemle yakalanmam bir oldu. Thor beni yakalayıp aşağı fırlattı, bağırarak düşüyordum ki bir başkası beni tuttu. Modi;

"Planı sikme"

"Ne?"

"Baldr planladı o kadar anasını kıtlattığım ne kaçıyorsun? Bi dur bi bize güven zorla kendini öldürteceksin. "

"Ne planı? Hem sen erzurumlu falan mısın ya kıtlatmak falan? "

"Derdini sikiyim senin. Şurda! Bak şurda!" deyip etrafı gösterdi "Şu durumda! Düşündüğün şeye bak! Derdini sikiyim senin."

"Tamam ya, pardon. Hem plan ne bana neden anlatmadınız?" dedim, beni bi yere indirdi, üzerimi düzeltip uzaklaştım.

"Zaman mı vardı gerizekalı mısın sen? Kaş göz yapıyoruz Odin anlamasın diye götümüz çıktı"

"Ha... O yüzden göz kırpıp duruyordun?"

"Günaydın!"

"Ne biliyim ben? Nerden bilebilirim?" deyip omuz silktim ve gözlerimi kaçırdım.

"Burdan ayrılma. "

"Luciye zarar vermeyin bak haber gider o tarafa"

"Derdini sikiyim senin. " diyip zıpladı gitti. Nereye gittiği görünmüyordu. Etrafa baktım, nerde olduğumu da bilmiyordum.

Oturup beklerken hem heyecanlanıyor hem de seviniyordum, ihanete uğramamıştım. Kendi kendime kıkırdayıp kafamdaki senaryolara cıkladım. Lucifer bile bana yardıma gelmişti. Mutluluktan kıkırdadım, asırlarca yalnızkdn şimdi bir çok arkadaşım vardı.

Adımı seslenen Baldr'u duyunca hemen kalktım
"Özür dilerim... Dayan biraz daha, yapmak zorundayım." deyip elini buza döndürdü ne yapacağını anlayınca yutkunup başımla onayladım, iki kolumu arkada birleştirip bileklerimi buza çevirdi. Acıya katlansam da yüzümün buruşmasına engel olamadım. Dudağımı öptü, gözlerimi kocaman açtım, şok olmama bile fırsat vermedi, gerçi defalarca öpüşmüştük ama hep ben öpmüştüm.

"Saraya gidince güçlerini kullanabilirsin, bu bedenden çıkman gerek."

"N-ne? Bunu... Yapamam. O kadar güçlü değilim."

"Yapabilirsin. Bedenine koymak için başka bir ruh bulduk. Onu Odin'e yedireceğiz. Sana başka bir beden bulabiliriz."

"Bunu benden isteme lütfen. Çok zor... Benim için çok zor."

"Aklıma başka bir şey gelmedi. Michael vücut değiştirebiliyor, Lucifer de yaptı, sen neden yapamayasın? Yeni plan yapana kadar babamı oyalar bu. Direkt kulübene git. Freya orayı mühürledi, görünmeyeceksin, yanına geleceğim."

Bedeni terk etmek mi? Asırlardır olduğum bu bedeni? Melek olmaya tekrar yaklaşacaktım, melekleri belki babamızı duyabilecektim. Vucutsuzken savunmasız olacaktım, babam beni yakalayabilirdi.
Dudağımı ısırdım, Baldr baş parmağını dudağımda gezdirince ısırmayı bıraktım ve başımla onayladım. Böyle yaptığından mıdır ona olan sevgimden midir yaşama isteğim geri gelmişti. Gülümseyip yanağımı okşadı,

"Hazır mısın?"

"Evet."

Beni kucağına alıp sıçradı. Saraya geldik, herkes orda toplanmış bizi bekliyordu. Odin güldü, tören gibi bir şey yapılıyordu. Kutsal suyumsu bir şeyle yıkandım bi kaç dua mıdır büyü müdür

"Rün." dedi Magni,
"He?"
"Rün okunuyor. Ölü balık gibi bakıyon diye söylemek istedim."

Başımla onayladım, bi tur daha üzerime bi su döktüler, koklamaya çalışıp suratımı buruşturdum,

"Turşu suyu mu bu?" diye sormamla Odin kAhkahalarla gülerek dizini dövdü,

"Ulan ya, cıkcıkcık, diğerini yakalasak bunu yemezdim bak, çok beğendim bu ibneyi de tüh işte nasip, kısmet."

"Diğeri?" diye Magniye sordum,

"Batılı Loki'yi diyor."

Aaa Lucifer burdaydı. Kaşlarımı kaldırıp başımla onayladım. Varlığını bile unutmuştum, iki saniye görünüp kaybolmuştu.

"Getirin buraya."

Odin'e yürürken Baldr'a bakıp işaret bekledim, Odin benden lokma almak üzereydi ki sonunda Baldr başıyla onayladı. Bedenden çıkarken bana verdiği ruhu yutup kaçtım, gerisi beni ilgilendirmezdi, klübeme gidiyordum ama meleklerin bağırışlarını duyuyordum, adımı söyleyip duruyorlardı.
" Gabriel bu!"
"Gabriel mi?!"
"Gabriel!"
"Açık verdi"
"Günahkar!"
"Yalancı"
"Sonsuz ölümü hak ediyor!"
"Sonsuz uyku!"
"Nerde olduğunu biliyoruz!"
"Geliyoruz!"
"Geliyoruz! "

Kulübeme girdiğimde sesler kesildi. Mühurler onlardan da mı koruyordu?
Sessizlik çok iyi hissettiriyordu. Sonunda derince bir nefes verip rahatladım.

Plan işe yaramış mıydı emin değildim ama üzerimde hafiflik vardı. Bedenim olmadan burda böyle kalamazdım. Sadece ışıktan ibarettim. Güçten düşüp yok olurdum heralde, ne yapacağımı bilmeyerek yatağıma oturduğum an bedenim oluştu. Ellerime baktım, koşup camdan yansımama baktım, biraz daha beyazlaşmıştım ve kilo almıştım ama aynı vücuttaydım. Bu neydi? Ne içindi? Nasıl aynı vücuttaydım?

"Uriel!" diyerek Luci kulübenin camına yapışınca yerimden sıçradım,
"Aklımı aldın gerizekalı!"

"Uriel'in gücü bu! Uriel'in gücünü kullanıyorsun! Beden yaratmak ne demek biliyor musun lan sen?! İnsan yaratıyorsun! Gabriel! Tanrı oluyorsun!"

"Yok be, öyle değildir... Değildir değildir... Hem sen nasıl girdin buraya? Alan mühürlü değil mi? Asgard'a da girdin? Yırtık dondan fırlar gibi her yere giriyorsun, nasıl?"

"Odak noktanı siktirtme şimdi Gabriel, derdini sikicem gerçekten. Tanrı oluyorsun diyorum!"

Dejavu mu yaşıyordum yoksa bu gün içinde duyduğum 35. Derdini sikiyim miydi? Başımı iki yana sallayıp silkelendim,

"Yorgunum, dinlenmek istiyorum."

"Dinlen dinlen, şş bana bak, o Baldr mı Maldır mı nedir ondan bir parça ye, Odin'i de yemeni sağlarız... Onlar güçleniyorsa biz de güçleniriz."

"Siktir git bak zürriyetini sikmiyim saçma sapan konuşma. Bizmiş, ne bizi!"

"Niye bu kadar sinirlendin? Gel sik. Gel."
Göz devirip yerime uzandım, kendi kendine konuştu ama dinlemedim. Bi süre sonra pes edip gitti. Huzurla bi uyku çekiyim dedim saçma sapan rüyalar gördüm. Gerçekten, Neye dönüşüyordum?