"BENDE BU İŞE YARAR MI SANDIN LAN?!"
"Oha yaramadı mı?"
"Tabi yaramadı... ne konuşuyorduk?"
-
Duraksayıp suratıma uzunca baktı, ben de ona soru işaretleriyle bakınca derin bir nefes verdi,
"Oy bian çok korktum. Frigg'in yanına gidiyoruz."Kaşlarımı çattım,
"Gitmek istemediğini söyledin.""Zaten, bu ağacı öldüremem. O kutsal sayılır. Ama sen öldürebilirsin!" diye fısıldadı.
Ne kadar fısıldasa da ağaç dediklerini duymuş olacak ki,
"BALDR DRAUGR YARALARINDAN ETKİLENMİYOR SENİ ÖPMEK IÇIN YALAN SÖYLEDİ!" diye bağırdı. Baldr'a baktım.
"NE?!"
"LAN TAMAM ŞAKA GELECEZ!"
Ağaç sakal bana tekrar üfledi,
"ÜFLEYİP DURMASANA LAN BANA!"
"Nefes alıyorum ondan."
Duraksadım,
"... ne konuşuyorduk biz?" deyip Baldr 'a baktım. Ağaç konuşacakken Baldr onun sözünü kesti,"Frigg'in yanına gidiyoruz."
"Ama demin gitmek istemediğini söyledin?"
"İstemiyorum zaten ama onun büyüsü de bizim işimize yarayabilir."
"BALDR DRAUGR YARALARINDAN ETKİLENMİYOR SENI ÖPMEK IÇIN YQLAN SÖYLEDI!"
"NE?!"
"LAN GELIYO4UZ YA IŞTW!"
"Ehehe tepkini bidaha görmek istedim sadece. Üffffff"
"ÜFLWME LAN BANA O KARBONDİYOKSITINI!"
-
"Odinin karısı neden burda yaşıyor?" deyip çiçeklerle kaplı, gizli saklı evi süzdüm
"Onunla tartışmamız yüzünden Asgard'dan defolup gitmesini istedim."
"Ve Odim buna 'tm' mi dedi?"
"Karışma buna sen. Hatta onunla konuşma bile."
"Tamam."
"Konuşması zor biridir bana bırak."
"Tamam."
"Bak, tek kelime bile etme sakın."
"Tamam be etmem."
Güzel mi güzel bir hatun evden çıktı. Bizi görünce önce bian duraksasa da bize koştu
"Baldr!" diye bağırıp sarılacakken Baldr geri çekildi. Gözlerimi büyütüp Frigg'e döndüm ve eğildim.
"Eyyyy yüce Frigg! Eyy Odin'in karısı, Asgard'ın Tanrıçası, Kraliçe ve en güzel Tanrıça! "
Baldr bana baktı,
"Sen malsın ha."
Ağzımı açıp küfredecekken Frigg
"Bu kim?" diye sordu. Baldr oflayıp göz devirdi ve geri adımladı."Ben senin yüzünü görmeye katlanamıyorum. "
"Büyün... nereye gitti? Oğlum-
"Yaklaşma bana!"
"Tamam, tamam konuşalım. Nolursun. Yıllardır acı çekiyordum. Sonsuz kadarmış gibi hissediyorum. Seni çok özledim Baldr. Lütfen beni affet. Hayatına bir daha karışmayacağım, söz veriyorum oğlum."
Ben olsam affederdim şahsen ama Baldr'a baktığımda ifadesiz bir sekilde ona bakıyordu. Onun neden bu kadar tepki gösterdigini anlamıyordum, asla da anlayamayacaktım. Empati kurmaya çalışsam bile asla onun yaşayıp, hissettiklerini hissedemezdim.
"Büyüye ihtiyacım var." dedi Baldr annesine,
"Ne?"
"Korunma büyüsü. Bunu yapıyordun. Seni bulamamız için. Bizi görünmez yap."
"Bunu ben yapamam. "
"Dalga mı geçiyorsun?!"
"Hayır, hayır. Bu rünlerle olan bir büyüydü. Cücelerden... yardım almamız gerekir."
Gözlerimi büyütüp Baldr'a baktığımda annesine iğrenerek bakıp
"Siktir git!" diye hırladı.Frigg ve Cüceler arasında geçen hikayeyi duymuştum, Frigg'in en büyük hazinesi, Brising'lerin kolyesiydi. Kolyeye sahip olmak için kolyeyi yapan dört cüceyle birlikte olduğu söylentileri vardı.
"Bu büyüyü neden istiyorsun? Asgard'dan mı kaçtın?"
"Bu seni ilgilendirmez. Geber burda."
"Oğlum, yalvarırım beni affet. En azından sana yardım etmeme izin ver."
"O siktiğimin cücelerinin yanına gitmeyeceğim !"
"Ben... o halde ışık elflerinden yardım alalım, onların da kolyeme güç katacak rünleri var."
"Onlar kara elflerle yüzyıllardır savaşta. Kolayca giremeyiz."
"Ben girerim dediğinde Baldr sinirle ona yürüdü
"Onlara da mı-
Hemen kalkıp elimle onu durdurum.
"Baldr. Ileri gitmemelisin."
Frigg şokunu belli ederek gürültüyle nefes aldı ve
"Sen kimsin? Nasıl oğluma adıyla hitap edebilirsin? Insansın sen. Bu ne cürret?" diye suratıma suratıma bağırdı, geri adımladığımda Baldr annesiyle arama kolunu uzattı,"Karışma sen. " dedi.
"Baldr-" diyerek Frigg ona döndüğünde Baldr,
"Karışma!" diye sesini yükseltti. Kaşlarımı kaldırdım, bu aile dramasının arasında kalmak istemiyordum.
"Benim problemim, ben gidip rünleri alırım." dedim. Baldr başıyla onayladı,
"Seninle gelirim. "
"Elflerin rünlerini öylece alamazsınız. Hem yüzde yüz etkili olabileceğinden emin değilim.."
Baldr annesine bakınca kadın sustu ve dudaklarını ısırdı.
"Bu büyüyü tamamladığında seninle konuşacağım." dedi Baldr, annesinin gözleri parlayarak gülümsedi,
"O halde tamamlamak için canımı bile veririm." dedi.
Baldr göz devirdi;
"Pfh."
Dev ağaç parmaklarını kaldırsı ve bizi avuç hapisinden saldı. Baldr beni bu sefer uyarmadan kucaklayıp zıpladı. Nefes alamamıştım.
"Elflerin topraklarına giden geçit ilerde."
"Baldr, benim yüzümden onunla konuşmak zorunda değilsin. Eğer istemiyorsan-
"Onunla konuşacağım. Uzun zamandır ben de konuşmak istiyordum. "
Yutkunup başımla onayladım. Bana baktı,
"Beni orda... söylememi engellediğin için teşekkür."
Duraksadım. Neyi engellediğimi hatırlayınca gülümseyip,
"Sorun değil, sinirliyken pişman olacağımız şeyler söyleyebiliriz. Öylece konuşmanıza atladığım için de özür dilerim."
Gülümseyip başıyla onayladı,
"Kılıcını çıkarmak isteyebilirsin. Geçitten geçtiğimizde sana saldıranı direkt öldür."
"Anlamadım???"
"İçerde, hala savaş var. Kara elfler bize de saldıracaktır. "
Ofladım ve derin bir nefes alıp kılıcımı çıkardım. Bana bakıp başıyla izin istedi. Yutkunup onayladım,
"Hazırım."
Yn: görsel; kara elf, kaynak gow jdndjens gene iendkwnsks
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kovulmuş
Adventurerüyamda gördüğüm ve mitolojileri karıştırıp ortaya çıkardığım bir hikaye çomarlara göre değil aman diyim din muhabbeti yapmayın içinde çünkü hepsi kurgu