-
Koca kayayı yuvarlayıp üzerine düşürdüm. İç organlarının elmasından çıkmış olması gerekiyordu. Bu sefer öldüğüne emindim. Nefes nefese, kan ter içinde kalmıştım. Saatlerdir dövüşüyorduk.
Oflayıp yalpalayarak evime doğru yürüdüm. Beni de epey pataklamıştı.
"Bu kadar çabuk mu gidiyorsun?"
Sesini tekrar duyunca ağlama isteğimi bastırıp ona baktım. Sırıtarak bana bakıyordu.
Kendimi yere atıp uzandım.
"Yok, gel öldür valla yeter. Umrumda değil."
"Beni hayal kırıklığına uğrattın. Senden daha fazlasını bekliyordum! Bana bir şeyler hissettireceğini umuyordum!"
"Ne dediğini anlamıyorum."
"Diyorum ki! Bunların. Hiç birini. Hissetmiyorum!"
Durup onu anladıktan sonra kaşlarımı çattım. Odinin topraklarındaki tanrılar bizim yaratıldığımız gibi yaratmamıştı. O bir tanrı da olsa duyguları vardı. Hissetmesi gerekiyordu.
"Nası ya?"
"Büyü."
Ağzımı şokla açıp;
"Bunu bana baştan söylemeliydin!" diye tısladım.
"Ayağa kalk."
"Az soluklanayım."
"Ayağa kalk!" diye sertçe yenileyince oflayıp kalktım. Hızla bana yürüdü.
"Ne kadar acınasısın sen öyle."
"Ben insan olarak yaşamayı seçtim."
"Korkak."
"Evet. Bu korkaklıksa, korkağım. Sal beni gideyim."
"Bana yardım et!" Diye tısladı. Şaşırmıştım. Beni dövecek gibi konuşmuş ama yardım istemişti. Kulağa tehdit gibi gelse bile gerçekten bunu istediğini gördüm. Yardımıma gerçekten muhtaçtı. Gözlerimin önünde bir vizyon belirdi,
*
Baldr bir kadınla birlikteydi. Baldr etrafta dönüp duruyor, saçını karıştırıyordu. Kadınsa gözlerini ondan ayırmıyordu. Baldr aniden durup kadına baktı;"Anne, lütfen bunu düzelt. Bu şekilde yaşamak istemiyorum."
Anne?
Oh o zaman bu kadın Frigg.
"Böyle olman daha iyi. Bir daha asla acı hissetmeyeceksin oğlum."
"Ölmeyi yeğlerim!"
Kadının ağzı şokla açıldı ve,
"Ne dediğini duyuyor musun?!" diye haykırdı.
Baldr aynı ses tonuyla;
"Ne dediğimi biliyorum. Ne içkiden zevk alıyorum ne kadınlardan!" Diye bağırdı ve gözleri yaşlarla doldu. "Hiçbir şey hissedemiyorum. Bana ne yaptın?"
"Bu şekilde yaşamaya alışacaksın." dedi kadın. Arkasını dönüp gidecekken Baldr onu sertçe tuttu ve yere düşürüp elini kaldırdı. Ona vuracaktı ama kadın ellerini yüzüne siper edince ona uzunca bakıp sinirle inledi ve bıraktı.
"Nolur anne, yalvarırım düzelt bunu."
"Herşey o kadar basit değil. "
Baldr başıyla onayladı.
"Bir daha asla beni göremeyeceksin. Karşılaşırsak, seni öldüreceğim."
*Başımı iki yana sallayıp karşımdaki Baldr'u süzdüm. Soru işaretleriyle bana bakıyordu;
"Öldün mü be?" dedi.
Başımla onaylayıp:
"Sonrasında beni koruyacağına dair söz verir misin?" dedim."Ne?"
Yutkundum.
"Güçlerimi kullanırsam, benim için gelecekler. Beni koruyacağına söz verir misin?"
Gözlerini büyüttü;
"Bunu düzeltebilir misin?!"
Gözlerimi kaçırıp başımla onaylandığımda gelip omuzlarımdan tuttu.
"Dalga geçmiyorsun değil mi? Düzeltebilecek misin?"
"Düzeltebilirim."
"Yap o zaman! Seni koruyacağım söz veririm! Hemen yap!"
"Önce yaralarını iyileştirmek isteyebilirsin. Bir Tanrı bile olsan bunları iyileştirmek-
Başını hızla sağa sola salladı,
"Hayır. Hissetmek istiyorum."
"Emin misin? Bu yaraları düzeltmek-"
"Evet eminim. Yap artık şunu!"
Derin bir nefes verip tekrar yutkundum ve ona yaklaşıp dudaklarına uzandım. "Adepto Bene." diye fısıldayıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
.
.
Y/n: görsel Baldr gerçek hayat tasviri ancak dövmeleri aynı değil model josh mario johnelma= popo ehehehe yasak elma olayını biliyorsanız anlamışsınızdır zaten
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kovulmuş
Aventurarüyamda gördüğüm ve mitolojileri karıştırıp ortaya çıkardığım bir hikaye çomarlara göre değil aman diyim din muhabbeti yapmayın içinde çünkü hepsi kurgu