baş melek michael

92 23 25
                                    

"Seni almaya geldim, Gabriel. Bunca zaman epey iyi saklandın fakat kendini göz göre göre ele verdin."

--

Ona dönmedim. Dönemezdim. Baldr bana baktı,

"Gabriel, bu tuhaf şey de ne be?"

"Rengi bi tuhaf." Dedi Modi,

Kaşlarımı çattım. Rengi mi tuhaf?

"Çok garip bişe bu ha." diyen Magniye baktım. Garip bişe mi?

Merakıma yenik düşüp sese döndüm. İnsan bedenindeydi fakat üzedindeki ışık bedene sinmiş, bedeni bembeyaz olmuştu.

"Kendine beden bulmuşsun, Michael."

"Patlamak üzere, beni taşıyamaz biliyorsun. "

"Patlayacak mı?" dedi Modi, göz devirdim.

"Güçlüyüm diye hava atıyor. "

Michael kıkırdayıp bana adımladı.

"Beni epey uğraştırdın."

Baldr önüme geçince hayranlıkla ona baktığımda bana döndü,

"Saklandığın herif mi bu?" dedi

Başımla onayladım.

"O evet, ta kendisi."

"Ah, onlara benden mi bahsettin? Ne tatlısın."

"Bunca zaman geçti, neden hala peşimi bırakmıyorsunuz?"

"Babamız hakkındaki hükmü değiştirmedi.  Ölmen gerek Gabriel. Eskiden bir baş melektin. Bu şekilde insanların arasında dolaşamazsın."

"Artık sizin topraklarınızda değilim. "

"Garip konuşuyorsun. Burası senin toprakların değil. Güçlerini burada kopyalarlarsa bu her dünya için tehdit oluşturur biliyorsun."

"Nasıl?" diye ortaya atıldı Modi, gözlerimi büyüttüm ve Michael'e baktım

"Bunu söylemek zorunda değildin!"

"Ups, ağzımdan kaçtı. "

"Lucifer gibi konuşmayı kes."

"Onu serbest bırakmaya çalıştıklarını biliyor musun? Yarattıkları birleşip-"

"Ilgilenmiyorum. Umrumda değil. "

"Öyleyse," deyip kılıcını çekti. Ben de kendi kılıcımı çekip ona sert sert baktım ama  bana adımladığında kılıcı Baldr'a atıp, arkasına saklandım.

Bi kılıca bi bana baktı,
"Bu ne bu ne?"

"Koru beni söz verdiğin gibi."

"Onu almana izin vermeyeceğiz. " diyerek Magni yanıma geldi. Şokla ona bakarken gözlerimden kalp çıktığına emindim.

Ne Erkek ama!

Michael kıkırdadı,
"Ne?"

"Bizim topraklarımızda başka tanrıların lafı geçmez lan!"

"Modi dur sen gaza gelme bi." deyip Baldr onu tuttu.

"Pardon amca, tutamıyorum kendimi."

"Bunların arkasına mı saklanacaksın Gabriel? Prrh, Odinin topraklarına kaçman bizim için hakaretti zaten, bari Zeus'un topraklarına kaçsaydın."

Modi bana baktı,
"Hakaret mi ediyor bu şimdi bize?"

"Büyük ihtimalle. " deyip başımla onayladım. Sinirle Michaele geri döndü,

"Yolarım lan seni."

Michael bana baktı,
"O ne demek?"

"Döverim diyor."

"Bu yamyamların diline de epey aşina olmuşsun."

"Yamyamız lan! Çiğ çiğ yerim seni!"

"Modi bir dur, Mjollnir aşkına."

"Söz yok artık. Başlayalım."
Modi bağırıp ona koşunca Magni de peşinden gitti. Baldr kolumdan tutup beni uzaklaştırdı.

"Onu yenebilir miyiz?"

"Bu beden ona ait değil, fazla zorlayamayacaktır."

"E yani?"

"Yenebilirsiniz ama onu öldüremezsiniz. "

"Yeterli. Geride dur." deyip kılıcımı bana geri verdi, gidecekken elini tuttum.

"Çıplak elle dövüşemezsin."

Gülümsedi,

"Gücümü izle." dedi ve Michael ile dövüşen Modi ve Magniye katıldı.

Kaçıp geriden onları izlemeye başladım. Modi ve Magni kombine olmuş birbirlerine uyumlu şekilde dövüşüyorlardı ama Michael onları kılıcıyla çok kolay engelliyor, baltalarıyla ona vurabilecek kadar yaklaşmalarına izin vermiyordu.

Modi ağaca çıkıp
"Magni, şimdi!" diye bağırınca Magni,

"Evet kardeşim!" diyerek yanıt verdi ve etraf karanlığa büründü. Hiçbirşey göremiyor, duyamıyordum. Merakla oraya bakıyordum, daha çok yaklaşmak istesem de cesaret edemiyordum. Bu dövüşte en güçsüzleri Baldr gibi duruyordu çünkü hem yaraları henüz iyileşmemişti hem de saçma sapan bi özel gücü vardı. Ona bişe olacak diye endişelenmeden duramıyordum.

Karanlık birden kalkınca Modi ve Magniyi yerde yığılı görüp şokla ağzımı tuttum. Yenilmişler miydi? Ölmüş olamazlardı. Olabilirler miydi?

Baldr yerdeki yeğenlerine baktı.

Michael kıkırdayıp kılıcını sertçe savurunca kılıcındaki kanlar etrafa saçıldı,

"Kusuruma bakma fakat sıra sende."

Olmazdı. Onun ölmesine izin veremezdim. Odinin oğlu benim yüzümden ölmemeliydi. Ayaklarım istemim dışında hareket ediyordu. Doğrulup ona koşacağım sırada Baldr'un dövmeleri mavi mavi parlamaya başladı. Gözleri de parlıyordu. Ayaklarım yere kilitlendi. Şimdi istesem de hareket edemiyordum.

"Bu.. bu da ne?"

"Dediğin gibi, sıra bende."

Yn: medya mikail zaten anlaşiliyodur jensnd

KovulmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin