asgard'a

44 9 2
                                    

"Odin yeryüzüne iniyor."
-
Gözlerimi büyüttüm. Korkuyla tittemiştim, istemsizce kekelemeye başladım.

"N-napacağız?"

"Baldr'u bekleyip kaçabildiğimiz kadar kaçacağız."

"Peki ya Modi?" diye sordum ama cevap vermedi, biraz duraksayıp derin bir nefes verdi ve omuzlarımı tuttu,

"Dinle, çok fazla kaçamayız. Tek başına saklanman gerek, benim nerde olduğumu hissedebilir. Kuzgunlara yakalanma sakın."

"Modi ne olacak?" dedim tekrar telaşla. Omuzlarımı bıraktı ve umutsuzca,

"Odin onu affetmezse, öldürecektir." dedi.

"Ne?! Öylece ölümüne göz mü yumacaksın?"

"Bu onun kendi istediği. Kendi özgür iradesi."

Başımı iki yana salladım ve yakalarına sarıldım.

"Geri dön! Geri götür beni!"

Kaşlarını çattı,
"Senin için Odinle savaşıyor! Geri dönmemi mi istiyorsun be?!" diye hırlayıp beni itti.

"İstediği benim! Teslim olacağım. Dediğiniz gibi belki bizi dinler."

"Seni canlı canlı yiyecektir. "

"NeDEn bE?!"

"Güçlerinin ona geçmesi için seni yemesi yeterli."

Sustum. Geri dönemezdim ama Modi'nin orada benim yüzümden ölesiye dayak yiyor olmasına göz yumamıyordum. Oflayıp havaya baktım.

"Bİ YILDIRIM ÇARPSA DA GEBERSEM KÜL OLSAM!"

"Olur hemen yapayım." deyip çekicini kaldırdı, gözlerimi büyütüp elini tuttum.

"Dur lan şaka, mecazen,,, misal,,, öylesine yani."

"Hadi sen burdan yol al. Saklan bi yere. Ben kaçacağım lafa tutma yürü hadi!" Diye bağırıp zıpladı ben de yutkunup sağa sola bakındım. Ormana girsem kuzgunları ve kurtları beni bulacaktı. Şehire koştum. Baldr'la birlikte geldiğimiz Han'ı görüp sağa sola çarpa çarpa içeri girdim. Geçen Lucifer'in girdiği bedeni uzunca süzdüm,

"Luci sen misin lan?"

"Ne?"

Adamla bakışıp Luci olmadığını anladım.

"Merhabalar efendim ben bir oda rica edecektim de, lütfen, çok acil."

"Birinden mı kaçıyorsun?! Han'ımda kavga istemem!"

"Höst bre kafir! Kimse kovalamıyor abicim... tuvalete gitmem lazım bağırsaklarım rahatsız o yüzden, yani, diyare.."

"Of be Gabriel."

Uzunca bi duraksadım. Ne olduğunu anlayınca kaşlarımı çatıp,
"Alçak, madem sensin niye rol kesiyorsun?" diye tısladım.

"Şimdi geldim, sen çağırınca. Neden kaçıyorsun?"

"Odin'den"

Gözlerini büyüttü,
"Ben kaçıyım."

"Ne?? Ulan?! Hani tüm dünyalara hükmedecektik???? Tanrıyı falan indirelim diyodun????!"

"Kabul ediyo musun yani?"

"Hayır böyle söylemedim."

"Gülüm, Odin beni aşar hadi görüşürüz."

"Dur bi dur!"

"Duruyorum."

Oflayıp etrafa bakındım, Luci'ye dönüp gene ofladım. Sonra tekrar gözlerimi kaçırıp sıkıntıyla,

"Beleşe oda ver bari." dedim.

"OhA ULAN! BIDE BANA ŞEYTAN DERLER!"

"Bağırmasana be! Ne bağırıyorsun?!"

"Hoşuma gitti o yüzden. Ahahaha." deyip gülümsedi ve göz kırpıp bi anahtar uzattı. "Yardım lazım olursa bu adama adımı söylemen yeterli, duyar gelirim."

"Adamsın." deyip anahtara uzandığım an hızla geri çekti,

"Ama beleşe olmaz."

"Ne istiyorsun?"

"Cehenneme Tanrıça olmanı."

"Olmaz o." dediğimde sırıtıp anahtarı geri yerine astı,

"İyi o halde, öde odanın parasını."

"Ya Luci-

"Bayan rica ediyorum tuvaletleri tıkamayın taşıyo sonra bak, tek boş odam var sana 300 olur."
Duraksadım. Bu gitmiş miydi?

"Luci?"

"Anlamadım?"

Evet gitmişti. Ofladım,

"Çağır gelsin, Luci gelsin."

"Buyur canım."

"Yaklaş bişe dicem."

Gülümeyip yaklaştığında suratına tükürüp koşarak çıktım. Etrafta ne yapacağımı bilmeden koşuşturuyordum ki yanıma bi buz düştü ucu sivriydi. Gözlerimi büyüttüm, bi adım atmış olsaydım ölmüştüm. Beynime buz parçasi girecekti ve ölecektim.

Kaşlarımı çatıp havaya baktım, ne bir ağaç ne bir çatı vardı. Nereden düştü bu siktiğim diye bakınırken bi tane daha düştü. Eğilip buza baktım. Ne olduğunu farketmem epey uzun sürmüştü ama anlamıştım.

"Baldr?!"

"Hele şükür ya."

"Oha seni duyabiliyorum. Seni nasıl duyabiliyorum? Bundan mı ? Alo ? Alo ?"

"Ben olduğumu anladığın için duyabiliyorsun neyse onu boşver şimdi Odin beni Asgard'a bağladı. "

"Asgard?"

"Bizim mekan tanrıların evleri falan filan neyse boşver onu. Beni çıkarman lazım."

"Ahaha deliye bak"

"Ne?"

"Kafayı mı yedin? Odin'den kaçıyorum evine mi geleceğim?"

"Gel noluyo yani o kadar götünü kurtardık ibnelik yapma. Hem brn olmazsam yer seni babam."

"Babanı-"

"Doru konuş aslında öyle biri değil o."

"Öyle biri o."

"Hayır sadece insanları için güçlenmek istiyor o."

"Iyi kal o zaman orda hadi canım."

"Dur lan. Hadi. Annemin yanina git."

"Vay annem dedin gözlerim yaşardı"

"Hadi hadi hem sen neden çıktın ki ordan?"

"neden mi çıktım? benİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTI ÇÜNKÜ?!?!?!?"

"Modi Magni nerde?"

"Odin indi de onunla dövüşüyorlar "

"Ne? Bunu yapamazlar... ölecekler! Buse beni çıkarman lazım burdan!"

"NASIL YAPACAĞIM?!"

"An- Frigg'e git. Ona yakalandığımı söyle gerisini halledecektir."

"O sürgün değil mi? O topraklara giremez."

"Giremez zaten, seni gönderecek. Lütfen çabuk ol."

Oflaya puflaya, küfrederek, sert adımlarla Han'a tekrar döndüm. Güya beni kurtarıyorlardı. En başından o Baldr'u iyileştirmemeliydim. Siniri her hücremde hissediyordum. Kapıyı sertçe itip Han'a girdim. Resepsiyondaki adam kaşlarını çatıp;

"Gene mi sen bre fahişe!" diyerek üzerime yürüyünce yumruk atıp onu bayılttım.

"Lucifer." diye seslenip gelmesini bekledim. Adam hemen doğruldu.

"Efendim balım?" dedi. Tekrar ofladım.

"Kabul ediyorum."

"Hm? Anlamadım neyi?"

"İş birliğini."

KovulmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin