Falcı | #texting

2.9

22.08.2022
(00:43)

Ekranda beliren yüze gülümserken, "Selam," dedim. Telefonumu, birkaç yıl önce bir hevesle youtuber olmaya çalıştığım dönemden kalma tripoda yerleştirmiştim.

Kıvanç ise muhtemelen masasındaki ıvır zıvırlardan birine yaslamıştı telefonunu çünkü çapraz duruşundaki o bozukluktan anlaşılıyordu düz veya bir tutacakta durmadığı.

"Selam. Mantı seviyorum diye, Çin mantısına kadar sipariş etmeni inanılmaz buldum."

Omuz silkerken yanıma koyduğum Loki biblosunu kamera açısına aldım ve "Ben de sana hiç bahsetmememe rağmen bana Loki biblosu almanı inanılmaz buldum. Gerçekten çok güzel, aşırı sevimli ve beni kalbimden vurdu. Eğer aramasaydın Loki ile karşılıklı yemek yemeyi düşünmüştüm ama ne yazık ki sen onun sırasını çaldın," dedim.

"Yazıksa onunla ye istersen..." derken çubuklarının arasına sıkıştırdığı mantıyı ağzına götürüyordu.

"Loki için yazık, benim için değil... Ben manzaramdan memnunum," derken mantı tabağımı önüme çektim ve kaşığımı tabağa daldırdım.

Kıvanç boğazını temizledikten sonra, "Yine de bize eşlik ediyor, lütfedilmiş," dedi. Ağzı dolu olduğu için boğuk geliyordu sesi.

"Ağzın doluyken konuşma," dediğimde, ağzımdaki lokmayı güçlükle yutkundum. Gülmemek için zor tutuyordum kendimi.

"E, sen konuşuyorsun."

"Konuşmuyorum."

"Şu an ne yapıyorsun?"

Başımı kaldırarak kameraya baktığımda, Kıvanç'ın çenesini avucuna yaslayarak bana baktığını fark ettim. Gözlerimi kısarak, "Yemeğini yesene," dedim ve aynı şekilde ona bakmaya başladım.

"Teşekkür ederim."

"Ne için?"

Yüzüne sevimli bir gülümseme yerleşmiş ve içten görünüyordu. Heyecanlanan yüreğime bir anlam vermek güç geliyordu ama aynı zamanda da bir o kadar kolaydı.

"İyi hissetmemi sağladığın için..." diyerek iç çekti ve gerindi. "Bugün gerçekten kötüydüm ve konuşmaya başladığımız saniyeden itibaren beni iyileştirdin."

"Böyle etkilerim olduğu söylenir," diyerek ellerimi birbirine bağladım ve dikkatle Kıvanç'a baktım. Cidden yorgun görünüyordu. Fazla beyaz olması ve yorgunluğu onu şu an aşırı seksi bir hayalete dönüştürüyordu.

"Başka nasıl etkilerin varmış?"

"İlişkimizin heyecanını kaçırmayalım, zamanla öğrenirsin."

Bana kocaman açılmış gözlerle döndüğünde, yüz ifademi korumak için adeta yüzümdeki bütün kaslarla savaşıyordum. İlişkimiz ağzımdan öylesine kaçmış bir kelimeydi, ben farkında olmadan dudaklarımdan dökülmüştü... Eğer şimdi olumsuz bir şey söyleyecek olursa nasıl tepki vermem gerektiği, donup kalmış zihnimde oluşmuyordu.

"Demek beni şaşırtmaya devam etmek istiyorsun."

Dudaklarım gevşerken hafifçe nefes alıp gülümsedim. Ona söylemedim ama bu hisler bana çok yabancı geliyordu. Çocuk gibi hissediyordum. Heyecanlı ve meraklı. Daha öncesinde beni böyle mutlu eden ve heyecanlandıran o kadar az anım vardı ki, şu anı Kıvanç'la paylaşmak beni şaşırtıyordu.