3.7

3.1K 305 111
                                    

Biraz da smut?
23.08.2022
(21:59)

"Dağhan!"

Kıvanç kafasını kolumun altına sokarken, parmaklarını da koluma geçirmiş korkuyla söyleniyordu. "Gerçekten izleyemiyorum, adamın arkasından çıkan o şey neydi?" diye kulağımın dibinde homurdanırken, kahkahayı bastım.

Kıvanç'la cincikli diye dalga geçiyordum ama kesinlikle onlardan korkuyordu. Karadedeler Olayı filmini açmıştım ve filmin sonuna yaklaşıyor olmamıza rağmen, izlediği süre 5 dakikayı geçmezdi.

"Ya kusacağım artık, o ne?"

"Kan..." dediğimde, "Of!" diye bağırdı ve kafasını daha da omuzuma bastırdı.

"Bebeğim bu kadar hassas olamazsın, onlar senin arkadaşın değil mi?" diyerek, saçlarını karıştırdığımda, Kıvanç homurdanmaya devam etti. "Böyle şeylere maruz kalsam dayanamam ben!" dedi.

Ona dönerek, "Sahiden cinciklerin var mı senin?" diye sordum.

Kıvanç derin bir nefes aldı ve "Yani hakkında çok konuşmak istemiyorum ama bir şeyler hissediyorum ve şu an cidden aşırı huzursuzum..." dedi. O sırada bir kedi viyaklaması geldi televizyondan. Aniden yükselen ses yüzünden ben de irkilmiştim.

"Gerçekten huzursuzsan," diyerek televizyonu kapattım. Bir anda kapkaranlık olmuştu odam. "...kapatırım."

"Panjurları açacak mısın peki? Yüzünü göremiyorum, bu şu an için aşırı korkutucu," dediğinde, hafifçe güldüm.

"Daha iyisini yapacağım," diyerek yatağımın kenarındaki lamba düğmesine uzandım ve anahtarı yukarı kaldırarak tavana döşettirdiğim ledlerin yanmasını sağladım.

Tavanımda samanyolu galaksisinin bir yansıması vardı.

Odam bir anda aydınlandığında, Kıvanç ışığın kaynağına döndü ve dudakları şaşkınlıkla aralandı. Tavana bakarken, yatağımda sırt üstü uzanmıştı. "Çok güzel," dedi, sakin bir sesle. Sanki iki dakika öncesine kadar işkence çekmiyormuş gibi geliyordu sesi kulağa.

"Sen daha güzelsin," dediğimde, başını yan çevirip bana baktı. Dudaklarında minik bir gülümseme parlarken, o gülümsemenin benim kuzey yıldızım olabileceğini düşündüm. Sanki bu gülümsemeyi takip edersem, evi bulabilirmişim gibi...

"Çok derin bakıyorsun," dediğinde, elimi yanağına uzattım ve onun evindeyken dürttüğüm gibi yanağını dürttüm.

"O kadar güzel gülümsüyorsun ki, derin düşüncelere dalmaktan kurtaramıyorum kendimi," dedim ve yanında uzandım. O sırt üstü uzanırken ben sol omuzumun üstündeydim ve yüzünü incelerken, yanağını dürtmeye devam ediyordum.

"Neler düşünüyorsun peki?" diye sorduğunda iç çektim.

Neler düşünmüyordum ki?

"Sen neler düşünüyorsun?" diyerek, sorusuna soruyla karşılık verdiğimde omuzunun üstüne dönerek o da yan yattı ve gözlerimizi birleştirdi. Elimi tutarak aramıza koydu ve ellerini, ellerimin üstüne kapatarak, avcuna hapsetti. Daha uzun parmakları olduğu için bunu yaparken hiç zorlanmamıştı da.

"Bugünün böyle olacağına dair bir düşünce vardı içimde," dedi.

"Fısıldadılar mı?"

"Hayır ama sen fısıldadın," dediğinde, derin bir nefes aldım. Bana ilgiyle bakarken, "Bana sarıldığında, kollarının arasında olmak çok doğru geldi ve hızlanan kalbini dinlerken, huzurlu hissettim. Uzun zamandır bu kadar huzurlu hissettiğim başka bir an olmadı," dedi.

Falcı | #textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin