I wanna know // Hyunho

speak in my language

Merhabalarr.

Arayı fazla açtım farkındayım ama anlayışlı olun lütfen sınavlarım vardı. Bir kaçı da bok gibi geçti ama neyse.

Bundan sonra daha sık bölüm atacağım. Umarım.

Uyarayım bu bölümde rahatsız olabileceğiniz şeyler bulunmakta.

İstemeyenler okumasın.

Okuyanlara ise iyi okumalarr.❣

♤

Minho duymayı beklediği cümle kulaklarına iliştiğinde beklemeden Hyunjin'i önüne çevirerek sırtının sert bir şekilde cama çarpmasını sağladı.

İki elini de dolgun kalçalara atarak sıkıp hemen karşısındaki dudaklara yapıştı ve sanki bir yere acelesi varmış gibi öpmeye başladı.

Hyunjin bu kadar hızlı olmasını beklemesede aynı şekilde karşılık verdi. Büyüğünün üst dudağını emerken ellerini kumralımsı saçlara atıp acıtmayacak şekilde çekiştirdi. Bu sırada kasıklarını karşısındaki bedene sürtmeyi de ihmal etmiyordu.

Minho sarışının alt dudağını ısırıp çekiştirerek bıraktı, bir kaç saniye nefes aldıktan sonra açlıkla pembeliklere tekrar atıldı.

Elini küçüğünün kalçasından yavaşça ilerleterek pantolonun üstünden parmaklarını deliğine bastırdığında Hyunjin bu hamleyi beklemediği için derince büyüğünün ağzına inleyip kalçasını öne çıkararak sürtündü.

Minho bu inlemeden sonra dudaklarını ayırdı, ellerini sarışının beline atarak yavaşça okşadı.

'Benim için inlemene bayılıyorum.'

Sırıtarak söylediği şeye karşın Hyunjin gülümseyerek dilini dışarı çıkarıp Minho'nun çenesinden başlayarak dudaklarına kadar yaladı.

"Bende beni inletmene bayılıyorum."

Kumral saçlı küçüğünün arsızlığına daha fazla dayanamayarak bir haşimle kalçalarından kavrayıp kucağına aldı ve büyük adımlarla arkalarındaki yatağa götürdü.

Hyunjin bu sırada üstündeki ceketi yere atmayı başarmıştı. Siyah tişörtünü de çıkaracaktı ki Minho araya girdi.

'Bırak onu da ben çıkarayım.'

Sarışın sırıtarak onaylayan sesler çıkarırken Minho yavaşça onu yatağa bırakmıştı.

Büyük olan ellerini Hyunjin'in baldırlarından başlayarak karnına doğru getirdi ve hafiften belli olan karın kaslarını okşayarak tişörtü üstünden sıyırıp yere attı.

Ardından biraz uzaklaşıp kendi üzerinde ceketi çıkardı sonra da delirtici bir yavaşlıkta gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Bunu Hyunjin'i kışkırtmak için yapıyordu ancak Hyunjin büyüğünün amacının ne olduğunu bildiğinden her hangi bir harekette bulunmadan kollarını iki yana açıp elleri üzerinde denge kurarak arkaya doğru yaslandı ve dudağını ısırarak uzun süredir özlemini çektiği yapılı bedeni süzdü.

Düşününce aniden gelişen olaylar yüzünden fark edemesede büyüğünün kokusunu tekrar alabilmek, vücuduna dokunabilmek çok güzel hissettirmişti.

Minho, Hyunjin'in hiçbir şey yapmamasına sinirlenerek düğmelerini açmayı bitirdiği gömleği üstünden çıkardı ve karşısında kendisine açlıkla bakan bedeni belinden kavradığı gibi yatağın ucuna çekerek sırtının yatağa değip bacaklarının aşağıya sarkmasını sağladı.

Dizleri üzerine çökmeden önce küçüğünün üzerine eğilerek nefesinin dudaklarına değmesini sağladı.

'Biliyor musun Hyunjin, seni tahmin edebileceğinden daha çok özledim.'