Hoşgeldiniizz.
Bu bölümde smut bulunmaktadır.
İyi okumalarr.♡
♤
Minho sertliğini kavrayıp birkaç kez çekiştirdi ve kendisini pembe deliğe konumladı.
İçine girmeden biraz sürtünüp tek eliyle Hyunjin'in yüzünü kavradı ve kendine çekerek burunlarının sürtmesini sağladı.
'Yaptığın hata yüzünden ayrı kaldığımız her günün acısını, şimdi senden çıkaracağım küçüğüm.'
Demesiyle sarışının bacaklarını karnına doğru ittirdi ve zaman kaybetmeden acımasızca içine girdi.
Bununla birlikte Hyunjin çığlık atarak tırnaklarını avuç içlerine geçirdi. İçindeki sertlik canını acıtıyordu.
'Anlaşılan benden sonra hiç sevişmemişsin.'
Minho dikleşerek ellerini dolgun kalçalara koyup sıktı ve sesli bir şekilde şaplak atıp hızını arttırdı.
Sarışın uzun zaman sonra hissettiği zevkle boğukça inleyip kafasını geri atarak inlemeleri arasında konuşmaya çalıştı.
"Sadece- ıhm, kendimi parmakladım. Ah!"
Minho sinsice sırıtıp tekrar sarışının üzerine eğilip açıkta kalan boyna yöneldi ve dişlerini geçirip sertçe emmeye başladı. Bu sırada hızını hiç azlatmamış aksine daha sert vuruşlar yapmaya başlamıştı.
'Uslu çocuk.'
Hyunjin, Minho'nun kafasını kendinden uzaklaştırarak gözlerini birbirine kenetlendi.
Ne kadar ağzı inlemekten kapanmak bilmese de kendisini mahvetmesine şimdilik izin veremezdi.
"Uslu çocuklar ödülü hak eder, değil mi babacığım?"
Minho karşısındaki dağılmış görüntü ve kırmızı dudaklardan çıkan arsız sözcüklerle beynin uyuştuğunu hisseti. Kendini kaybetmesine ramak kalmıştı.
'Haklısın. Benim miniğim ödül olarak ne istiyor?'
Minho cevap gelmesini beklerken yavaşlayıp daha sert vuruşlar yapıyordu ki penisini yumuşak bir yere çarptı. Bulduğu nokta ve küçüğünden gelen büyük çaplı çığlıkla gülümsedi.
"Ah, Minho ellerimi çöz lütfen!"
'Eğer çözersem, onu başka şeyler için kullanırım.'
Hyunjin kafa salladı, sadece bileklerine sıkı sıkıya bağlanmış kemerden kurtulmak ve büyüğüne dokunmak istiyordu.
Minho isteğini yerine getirmek için küçüğünün ellerini bağladığı kemere yönelip çözerek kenara koydu.
Gözlerini kıpkırmızı olmuş ve iz kalmış bileklerde gezdirip birkaç öpücük kondururak serbest bıraktı.
Bırakır bırakmaz Hyunjin ellerini terli boyna dolayarak kendine çekip dudaklarını birleştirdi. İçine yapılan sert vuruşların acısını dudaklardan çıkardı ve yapabildiği kadar asılıp dişledi büyüğünün dudaklarını, ağzına metal tadı geldiğinde ise memnun bir şekilde geri çekilmiş yara yaptığı dudaklara bakmıştı.
"Böyle daha çekici oldun."
Minho hafif gülümseyip hızını son noktaya çıkardı. Hyunjin ise bütün otelim duyabileceği şekilde inliyordu.
Hassas noktasına yapılan hızlı vuruşlarla tırnaklarını yapılı sırta geçirdi ve ertesi günü yara olacağını bilerek iyice bastırarak tırnakladı.
Minho sırtında hissettiği yoğun acıyla inledi ve Hyunjin'in içinden çıktı.
"Ah! Minho canımı acıttın!"
Büyük olan artık boşalabilmek için gözleriyle kendisine yalvaran bedeni süzdü ve konuştu.
'Üzgünüm bebeğim, ne kadar geç boşalırsan seni o kadar çok becerebilirim.'
Sarışını belinden tutup ters çevirip kollarının ve bacaklarının üzerinde durmasını sağladı.
Kenara bıraktığı kemeri alarak Hyunjin'in sırtında gezdirdi. Hyunjin istemsizce titredi, vücudu tutmayacak gibiydi.
'10'a kadar sayacağım ama boşalmayacaksın. Başarabilirsen sana hak ettiğini veririm.'
Sırtında gezdirdiği kemeri kalçalarına getirdi ve oralarda dolaştırdı. Ardından kemeri kaldırıp fazla acıtmayacak şekilde vurdu. Sonra bir kere ve bir kere daha, her seferinde hızını ve sertliğini arttırdı.
Küçüğünün kalçaları kıpkırmızı olmuş, gözlerinden yaşlar süzülüyordu, kendisini dinleyip boşalmadığından kalçlarında yediği darbeler yüzünden dişleri arasına aldığı dudağını hala serbest bırakmamıştı. Aslında birliktelerken Hyunjin'i bunlara oldukça alıştırmıştı ama doğal olarak şimdi kaldıramaması oldukça normaldi.
Minho eğilerek kalça yanaklarına öpücükler kondurup yoğurdu ve dikleşti.
Sarışını boynundan bastırıp yüzünün yatağa gömülmesini ve kalçasının daha çok yukarı kalkmasını sağladı.
'Kafanı yana çevir ve seni becerirken aynadan ne kadar güzel göründüğüne bak.'
Hyunjin büyüğünü dinleyerek kafasını çevirdi ve aynadan buldukları pozisyonu gördüğünde kısık sesli bir küfür savurdu.
"Siktir.."
Minho tekrar kendini konumlayıp sarışının içine girip vuruşlarını yapmaya başladı, bu sefer ezberlediği noktayı bulması zor olmamıştı.
"Evet Minho! Orası lütfen!"
Minho küçüğünün ellerini tutup arkasından sabitledi ve hareketlerini sertleştirdi.
Kendisinin de hala gelememesi canını yakıyordu.
Bir elini Hyunjin'in penisine atıp çekiştirdi. Biraz sonrasında da elinde sıcak sıvısını hissetti.
Arkasından da Minho içine gelerek hareketlerini yavaşlatıp içinen çıktı.
Hyunjin sabit olan ellerini kurtarıp önüne döndü ve karşısında eline bulaşan menileri yalayan Minho'yu gördü.
'Tadın muhteşem.'
Hyunjin gülümseyip kollarını büyüğüne uzattı. Minho hemen kollarını ince bele dolayıp kucağına aldı ve banyoya yöneldi.
Sarışın mızmızlanıp altlarını birbirine sürttü.
"Bir tur daha istiyorum."
Minho kaşlarını kaldırıp Hyunjin'e baktı ve sırıttı.
'Bugün çok şey istiyorsun.'
Sarışın elini kumral saçlara daldırıp dudaklarına doğru konuştu.
"Farkındayım babacığım."
Minho küçüğünü kucağında hoplatarak gözüne ilişen deri koltuğa ilerleyip oturdu.
Hyunjin mesajı alarak dizlerinin üzerinde yükseldi ve sabırsızca yeniden sertleşmiş penisin üstüne oturdu. İkisi de aynı anda inlediğinde bunun son tur olmadığını kesinleştirmişlerdi.
'Yarın kesinlikle yürüyemeyeceksin.'
•Bölüm sonu•
İçimden ne çıktı böyle..
Bölüm hakkındaki fikirlerinizi alabilir miyimm??
Umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur.
Sonra görüşürüz.
Öpüldünüzz.
<3333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I wanna know // Hyunho
Fanfiction"Başkasının yatağında dans ritimlerini tutturdun." "Bunun cidden gerçekleştiğine inanamıyorum." ~ William Singe - love you like me [Yetişkin içerik] 041222