could he love you like me?

1.4K 142 166
                                    

Bu bölüm tam tamına 1162 kelime. Şimdiye kadar yazdığım en uzun bölüm.

Belki sıkıcı olmuştur bilemiyorum.

Kontrol etmeden atıyorum hatalarım varsa so sorry.

İyi okumalar.

Hyunjin nasıl başladığını düşündü ve kelimelerin ağzından dökülmesine izin verdi.

'Zaten biliyorsun, en başında nasıl tanıştığımızı, 3. buluşmamızda kafedeyken sen tuvalete gittiğinde bana akıl almayacak şeyler söyledi. İlk önce hiç inanmadım ama sonra..'

~Flashback~

'Ben lavaboya kadar gidip geliyorum, siz takılın.'

Minho izin istedikten sonra ayağa kalktı ve ikiliyi orada yalnız bıraktı.

Geçen 1 dakikanın ardından Chan etrafına bakındı ve karşısında oturup telefonuna bakan Hyunjin'e doğru eğildi.

'Hyunjin, yaklaşsana biraz.'

Siyah saçlı duyduğu sesle telefonundan kafasını kaldırıp Chan'a doğru eğilerek ne oldu bakışları attı.

Bunu anlayan Chan ensesini tutup ovalayarak söze girdi.

'Sana söylemem gereken bir şey var.'

Hyunjin parlak gözleriyle karşısındaki bedene bakıp kafasıyla onayladı.

"Nedir o?"

Chan Hyunjin'in gözlerinin içindeki ışıltıya baktı, o kadar masum duruyordu ki, ona bu yalanı nasıl söyleyecekti? Nasılsın ayıracaktı onları?

Yapacağı şey kendisini çok kötü hissetiriyordu. Halbuki arkadaşı asla Hyunjin'ini aldatmazdı. Chan'ı Hyunjin ile tanıştırmadan önce
her gün küçüğünden bahseder, ne kadar mükemmel olduğunu anlatıp dururdu.

Ancak şimdiye kadar kimseden etkilenmeyen Chan sanki dünyada başkası kalmamış gibi ilk buluşmada Hyunjin'i arzulamıştı. Ne yapabilirdi ki? Karşısındaki çocuk kendi dürtülerini kontrol etmesini zorlaştırıyordu.

"Hey Chan hyung, nereye daldın?"

Siyah saçlı dikkati kendine çekmek adına elini büyük olanın yüzüne doğru salladı.

Chan bu kadar derin düşündüğünü yüzüne sallanan el ile fark etmişti.

'Tek seferde söyleyeceğim, oyalanmanın anlamı yok.'

Mavi saçlının kötü bir şey söyleyeceği zaten belliydi bu yüzden küçük olan gerilmişti.

'Minho seni sevmiyor, bunu biliyorsun değil mi?'

Hyunjin duyduğuyla duraksadı ve doğruluğunu kafasında teyit etti, sonrasında da ağzından histerik bir gülüş kaçırdı.

"Ne saçmalıyorsun sen? Biz birbirimizi çok seviyoruz, Minho'nun beni sevmemesi söz konusu bile olamaz."

Chan bir kaç saniye bekledi, bu sözler Hyunjin'i Minho'nun elinden almak için kendisini daha da hırslandırmıştı.

'Emin misin? Belki de sandığın gibi değildir, artık senden sıkılmış ve kendine yeni birini bulmuştur.'

Chan kusursuzca devam ettirdiği yalanıyla içinden kendini tebrik ederken, Hyunjin'in içinde büyük bir savaş çıkmasını sağlamıştı.

Hyunjin düşündü, sahi Minho son zamanlarda onu çok boşlamaya başlamıştı. Ya Minho gerçekten sıkıldıysa ve kendisini başkasıyla aldatıyorsa.

I wanna know // HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin